Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/919 E. 2023/1693 K. 24.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/919
KARAR NO : 2023/1693

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20.09.2022
NUMARASI : 2015/116E. 2022/777 K.
DAVANIN KONUSU : İstirdat
KARAR TARİHİ : 24.11.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 24.11.2023

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20.09.2022 gün ve 2015/116 E. 2022/777 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, davalı … ‘ın müvekkili aleyhine İzmir 11. İcra Müdürlüğünün 2011/6752 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip başlattığını, borcun sebebine ilişkin olarak 17/03/2011 vadeli 54.500 TL ve 30/03/2011 vadeli 80.500 TL bedelli iki adet senedi gösterdiğini, senetlerin borçlusu … olarak görülmekte ise de, gerçekte müvekkilinin davalıya hiçbir borcunun bulunmadığını, şirket işlerinin yürümesi için davalı tarafından müvekkiline verilen vekaletnameyle 2010 ve 2011 yıllarında davacının şirket adına ve şirket için çekler keşide ettiğini, bu çeklerin çoğunun müvekkili tarafından ödendiğini, bazılarının iade alındığını, bazılarına da ödeme taahhüdü verildiğini, bu çeklerin muhatabının müvekkili olduğunu, taraflar arasında söz konusu çekler için protokol düzenlendiğini, buna göre müvekkilinin, şirket için keşide edilen çeklerin ödenmesi veya muhataplardan geri alınması işlemlerini gerçekleştirene kadar davalının herhangi bir zarara uğramaması için teminat olmak üzere 4 adet senet düzenleyerek davalıya verdiğini, çek ödemelerinin yapılmaması veya davalının bundan zarar görmesi halinde zararın tazmini için bu senetlerin verildiğini, davalının herhangi bir icra takibine veya hukuki yaptırıma maruz kalmamasına karşın, protokol konusu senetlerden iki tanesini takibe koyduğunu, müvekkilinin karşı tarafa inancı nedeniyle takip konusuna itiraz etmediğini, davalının 30/11/2012 tarihinden itibaren şirket ile bir bağı kalmadığını, bu nedenle artık davalının şirket borcundan dolayı bir sorumluluğunun da kalmadığını beyan ederek, takip konusu senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, 29.12.2020 tarihli dilekçe ile açılan icra dosyasında borç ödendiğinden davanın istirdat davasına dönüştüğünü bildirilerek davalılara ödenen miktarların iadesini teminen her iki davalı yönünden davaya devam ettikleri bildirmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, takip dayanağı senetlerin, taraflar arasında düzenlenmiş yasal koşulları taşıyan bonolar olduğunu, borcun sebebinin senet metninde açıkça (nakden) yazıldığını, mücerret borç ikrarını içerdiğini, dava dışı şirketle veya dayanılan protokol ile ilgisi olmadığını, senet metninde yazılı borç sebebini talil eden davacının bu iddiasını yazılı belge ile kanıtlamak zorunda olduğunu, davacının bu davayı açmaktaki tek amacının 2011 yılından bu yana sürüncemede bıraktığı icra takibinde satış aşamasına gelinmesi nedeniyle bu kez dava yoluyla takibi sürüncemede bırakmak olduğunu, ancak kesinleşmiş olan bu takipte , tedbir yoluyla takibin durdurulamayacağını, davanın reddi ile inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından 24.12.2013 tarihinde İzmir 16.Noterliğinde İzmir 11.İcra Müdürlüğü’nün 2011/6752 Esas sayılı dosyasındaki alacağın 150.000,00 TL’sının davalı (temlik alan) …’a temlik edildiğinden, davalı (temlik alan) …’un adresi meçhul olduğundan Tebligat Kanunun 28. Maddesine göre dava dilekçesinin ilanen tebliğ edildiği, davalı (temlik alan) tarafından davaya cevap verilmediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında imzalanan protokol gereğinin davacı tarafından yerine getirildiğinin ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın ve kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davacı vekili, takibe dayanak senetlerin teminat amacıyla davalıya verildiğinin taraflar arasında imzalanan 19/12/2010 tarihli protokol ile usulüne uygun şekilde ispatlandığını, bundan sonra davalının, bonoların protokolle ilgisi olmadığı iddiasında ise hangi hukuki ilişkiyle ilgisi olduğunu, teminat altına alınan alacağının olup olmadığını, varsa bunun miktarının ne kadar olduğunu, protokole konu çeklerle ilgili ödeme yapmak durumunda kalıp kalmadığını, kaldı ise bunun tutarını ispatlaması gerektiğini, davalının delil bildirmediğinden kendisine düşen ispat külfetini gerçekleştiremediğini, ilk derece mahkemesince ispat yükünün tayininde hataya düşüldüğünü, davacı tarafından bonoların teminat maksatlı verildiğini ispatlamasından sonra, ayrıca protokoldeki çeklerin tamamının ödendiğinin de ispatlanması gerektiği belirtilerek, davacının ispat yükünün bu denli ağırlaştırılmasının hukuka aykırı olduğunu, davalı tarafça yargılama süresince, protokole ek yapılan 17 adet çekle ilgili hukuki bir takibe uğranıldığı veya bu çekler nedeniyle bir mağduriyet doğduğu iddia edilmemesine karşın, mahkemece çek bedellerinin ödendiği konusunda isat yükünü davacıya yüklemesinin hatalı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE : Dava, takip konusu borcun ödenmesi nedeniyle istirdat davasına dönüşen menfi tespit istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı, taraflar arasında düzenlenen 19.12.2010 tarihli protokol uyarınca borçlusu davacı olan 4 adet senedin davalıya verildiğini, bu senetlerin dava dışı … Ltd. Şirketine ait 17 adet çekin ödenmesi veya iade edilmesi karşılığı teminat olarak verildiğini, davalının herhangi bir icra takibine veya hukuki yaptırıma maruz kalmadığı halde, davalı tarafından teminat amacıyla verilen protokol konusu senetlerden 17. Mart 2011 vade tarihli 54.500,00 TL bedelli senet ile 30 Mart 2011 vade tarihli 80.500,00 TL bedelli senetler için icra takibi başlatıldığını iddia etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, sözkonusu protokolde bulunan imzanın inkar edilmediği ve söz konusu iki bononun 19.12.2010 tarihli protokol uyarınca düzenlendiğinin yazılı belge ile ispat edildiği kabul edilmesine karşın, davacı borçlunun, protokol gereğince dava dışı … Şti’ne ait 17 adet çekin ödendiği veya iade edildiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yerel mahkemece, dava ve takip konusu senetlerin teminat amacıyla verildiğine ilişkin iddianın ispatlandığı kabul edildiğine göre, teminat amacıyla verilen senetler nedeniyle davacının borçlu olduğu hususunda ispat yükü davalıda olduğu, teminat senedinin kural olarak bedelsiz olup, teminat senedine dayalı olarak takip yapan davalının, teminat senediyle teminat altına alınan alacağının ne miktarda olduğunu ispatla mükellef olduğu, bu durumda ispat yükü kendisinde olan davalıya bu iddiasını kanıtlayabilmesi için olanak verilip, protokolde belirtilen çeklerden hangilerinin ödenmediği tespit edilerek, davalının alacağını ispatlayamadığı bölüm için davacının menfi tespit talebi hususunda sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta ispat yükünün tayininde hataya düşülerek davanın reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf talebinin bu yönüyle haklı ve yerinde olduğu, değerledirilerek, HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2- İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20.09.2022 gün ve 2015/116 E. 2022/777 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.24.11.2023