Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/914 E. 2023/830 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/914
KARAR NO : 2023/830

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2023
NUMARASI : 2023/92 Esas 2023/139 Karar
DAVANIN KONUSU : Kıymetli Evrak İptali
KARAR TARİHİ : 29.05.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 29.05.2023

Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.03.2023 tarih 2023/92 Esas 2023/139 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin yetkili hamili bulunduğu … Bankasının … Şubesine ait 10 adet çekin kaybedildiğini ileri sürerek iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve tüm dosya kapsamına göre, kıymetli evrak iptali isteminin TTK 651/2 maddesi uyarınca hamil veya lehtar tarafından istenebileceği, keşidecinin çek iptal talep etme hakkının bulunmadığı kanaatine varılarak davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, dava dilekçesi içeriğini tekrar ederek zayi edilen çeklerin üçüncü şahısların ellerine geçmesi halinde mağdur olacaklarını, kötü niyetli üçüncü kişilerin eline geçmesi halinde haksız şekilde yararlanarak sebepsiz zenginleşmelerine mahal vermemek ve telafisi imkansız zararlar doğabileceğinden kararın kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesini istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE :Dava, Kıymetli Evrak İptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamın, dava dilekçesi ve davacı tarafın ek beyanına göre iptali istenen çeklerin keşidecisinin davacı olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 818/1-s maddesindeki atıf uyarınca aynı Kanunun 757 ve devamı maddelerine göre iptale ilişkin istemde bulunma hakkının iradesi dışında çek elinden çıkan hamile ait bulunduğu, çekleri düzenleyen keşideci olan davacının anılan maddelere dayalı olarak dava açma hakkının olmadığı, somut olayda davacının kaybolduğu iddia edilen çeklerin yetkili hamili olmayıp keşidecisi olduğu anlaşıldığından davacının işbu davayı açmaya yasal olarak hakkı bulunmamakla olup, çek iptali talebinin yazılı gerekçe ile reddine ilişkin olarak mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Aynı şekilde keşideci muhatap bankaya müracaatla tek taraflı ödemeden men talebi istenebileceği açık olup yukarıdaki yasa düzenlemesi gereğince yetkili hamil olmadığından dolayı dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 179,90 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere 29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.