Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/912 E. 2023/1077 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/912
KARAR NO : 2023/1077

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03.03.2023
NUMARASI : 2022/1089 E.
DAVANIN KONUSU : Kıymetli Evrak İptali
KARAR TARİHİ : 14.07.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.07.2023

İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.03.2023 tarih 2022/1089 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu çekleri … Kargo şirketi aracılığı ile mal temin ettiği dava dışı … Şti’ne ciro ederek ödeme vasıtasıyla gönderdiğini, dava dışı … Şti. tarafından vade tarihleri uygun bulunmadığı gerekçesiyle hiçbir işlem yapmaksızın çeklerin bu kez … Kargo vasıtasıyla müvekkiline gönderildiğini, kargo poşetinin yırtık olduğunun görülmesi üzerine müvekkili tarafından teslim alınmadığını, dolayısıyla son meşru hamil olan müvekkilinin elinden rızası dışında çıkan … bankası …/Aydın Şubesi 31/03/2023 keşide tarihli 250.000,00 TL bedelli 1807842 seri numaralı ve …bankası … /Batman Şubesi 30/01/2023 keşide tarihli 65.000,00 TL bedelli 4339542 seri numaralı çeklerin zayi olduğunu, çeklerin üçüncü şahısların eline geçmesi halinde müvekkilinin mağdur olacağını ve müvekkili şirket açısından telafisi imkânsız zararlar doğabileceğini, dava konusu çeklerle ilgili olarak da yetkili hamilin halen daha müvekkili şirket olduğunu iddia ederek, dava konusu iki adet çek hakkında ihtiyati tedbir niteliğinde ödemeden men kararı verilmesini, ayrıca dava konusu çeklerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 21.12.2022 tarihli tensip tutanağında ihtiyati tedbir isteminin kabulü ile, dava konusu iki adet çek bedelinin %15’i oranında nakdi veya teminat mektubu karşılığında dava konusu çekler ile ilgili olarak ödemeden men kararı verilmesine karar verilmiştir.
Davaya müdahale talebinde bulunan … A.Ş. Vekili 28.02.2023 tarihli dilekçesinde, müvekkili şirketin dava konusu çeklerden …bank Bankası …/Batman Şubesine ait 30.01.2023 keşide tarihli, 4339542 seri numaralı 65.000,00-TL bedelli çekin yetkili ve meşru hamili olduğunu, çek iptali davasının kötüniyetle açıldığını, söz konusu çekin aralarında ticari ilişki bulunan üst cirantasından müvekkili şirkete, şirketten satın alınan mal ve hizmet bedelinin ifası amacıyla ciro edildiğini, çekin banka yoluyla tahsil edilememesi nedeniyle İstanbul 27. İcra Müdürlüğünün 2023/3573 E. sayılı dosyası ile takibe konu edildiğini, davacı taraf her ne kadar dava konusu çekin zayi olduğunu beyan etse de, müvekkili şirketin olağan ticari faaliyetinin bir sonucu olarak ilgili çeki iktisap ettiğini ve ardından çekin tahsili yoluna gittiğini iddia ederek, müdahale taleplerinin kabulüne, ödeme yasağının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : Mahkemece verilen 03.03.2023 tarihli ara kararda, her ne kadar tevzi formunda dava çek iptali davası olarak kayıt edilmiş ise de, davanın hasımlı olarak açıldığı ve bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit davası olduğu, davacı vekilinin sunduğu belgeler göz önüne alındığında davacının yaklaşık ispat kuralı gereği davanın esası hakkındaki haklılığını ispatlayamadığı gerekçesiyle, feri müdahil vekilinin dava konusu çekler üzerinde bulunan ödeme yasağının kaldırılmasına yönelik talebinin kabulüne, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, ihtiyati tedbir kararının teminat karşılığında verildiğini, …’nin davaya müdahale talebinde bulunmasıyla korkulduğu gibi çekin kötüniyetli kişiler tarafından tedavülde dolaştırılmaya devam ettiği ve sözde ciro silsilesindeki son cirantanın ise müdahil olma talebinde bulunan şirket olduğunun görüldüğünü, çekin taraflarının yalnızca … Şti., … şirketleri ve müvekkilinin olduğunu, dolayısıyla müdahale talebinde bulunan …Sistemleri şirketinin çek üzerinde taraf dahi olmadığını, bu nedenle müvekkili tarafından müdahil şirkete karşı menfi tespit ya da istirdat davası açma imkanının bulunmadığını, müdahil şirketin varlığından dahi tensip zaptının taraflarına tebliği ile haberdar olduklarını, çeklerin yetkili hamil olan müvekkilinin elinden rızası hilafına çıktığını, iptal davası devam ederken bir de çek üzerinde tedbir ve ödeme yasağı bulunmamasının geri dönülmez zararlar yaratacağını, ciro zincirindeki şirketlerin tamamıyla fason iş yaptıklarını ve organize biçimde çalıştıklarını, aralarında ciro yaptıkları iddiasının bir an için gerçek olduğu düşünülse dahi çek tahsil bordrosu vs evraklarının araştırılması ve dosyaya sunulması gerektiğini, çekin iptali davasının hasımsız olarak açılan bir dava türü olduğunu, ancak her nasılsa mahkeme tarafından verilen 06.03.2023 tarihli ara kararda davanın hasımlı açıldığının ifade edildiğini, … Sistemleri ‘nin müdahale talebinde bulunma dilekçesiyle çekin müdahil tarafta olduğu ve hatta işbu çeke istinaden müvekkili şirketin de borçlu gözüktüğü icra takibi dahi başlattıklarının ortaya çıktığını, bu aşamada ilk derece mahkemesince müvekkiline istirdat davası ikame etmek için süre verilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasını ve yeniden ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Talep, çekin zayi olması nedeniyle iptali davası kapsamında ödemeden men kararı verilmesi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince ödemeden men kararının kaldırılmasına ilişkin verilen ara karar davacı vekilince istinaf edilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı tarafça, elinden rızası dışında çıkan …bankası …/Aydın Şubesi 31/03/2023 keşide tarihli 250.000,00 TL bedelli 1807842 seri numaralı ve …bankası … /Batman Şubesi 30/01/2023 keşide tarihli 65.000,00 TL bedelli 4339542 seri numaralı çeklerin zayi olduğu iddia edilerek, dava konusu iki adet çek hakkında ihtiyati tedbir niteliğinde ödemeden men kararı verilmesi, dava konusu çeklerin iptali talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince tensiple dava konusu çekler hakkında teminat karşılığında ödemeden men kararı verilmiştir. Yargılama sırasında … A.Ş.’nin dava konusu çeklerden …bank Bankası … /Batman Şubesine ait 30.01.2023 keşide tarihli, 4339542 seri numaralı 65.000,00 TL bedelli çekin yetkili ve meşru hamili olduklarını, İstanbul 27. İcra Müdürlüğünün 2023/3573 E. sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını bildirerek, ödemeden men kararının kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece eldeki istinaf incelemesine konu ara karar ile dava konusu her iki çek hakkındaki ödemeden men kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, 6102 sayılı TTK’nın 818/1-s maddesinin yollamasıyla çeklerde de uygulanması gereken TTK’nın 758 ve devamı maddeleri uyarınca; yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı, açılmaması halinde ise, ödeme yasağının kaldırılması ve çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. Maddenin mefhumu muhalifinden de anlaşılacağı üzere, davacı süresi içinde istirdat davası açarsa mahkemece ödeme yasağının devamına karar verilmesi gerekir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19/03/2013 tarih ve 2012/6709 E., 2013/5277 K., 17.06.2019 tarih ve 2018/2811 E. – 2019/4422 K. sayılı ilamı)
Somut olayda, mahkemece, davacı tarafa, müdahilin elinde bulunan çek ya da çeklere yönelik istirdat davası açmak üzere süre verilerek, istirdat davası açılması halinde çek iptali davasında verilen tedbirlerin istirdat davası açıldıktan sonra, karar kesinleşinceye kadar devam edeceği de gözetilerek çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi, istirdat davası açılmaması halinde ise az yukarıda açıklandığı üzere ödeme yasağının kaldırılması ve çek iptali davasının reddine karar verilmesi gerekirken, eldeki zayi nedeniyle çek iptali davasının hasımlı olarak açıldığı ve bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit davası niteliğinde olduğu, davacının yaklaşık ispat kuralı gereği davanın esası hakkındaki haklılığını ispatlayamadığı gerekçesiyle ödemeden men kararının kaldırılmasına karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Davacı vekilinin istinaf sebebi yerindedir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.03.2023 tarih 2022/1089 E. sayılı ara kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dava konusu …bankası … /Aydın Şubesi 31.03.2023 keşide tarihli 250.000,00 TL bedelli 1807842 seri numaralı ve …bankası … / Batman Şubesi 30.01.2023 keşide tarihli 65.000,00 TL bedelli 4339542 seri numaralı çekler hakkında ÖDEMEDEN MEN YASAĞI KONULMASINA,
Kararın yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesince ilgili banka şubesine müzekkere yazılmasına,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yatırılan 492,00 TL başvurma harcının feri müdahilden alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 14.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.