Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/9 E. 2023/437 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/9
KARAR NO : 2023/437

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02.06.2021
NUMARASI : 2020/654 E. 2021/514 K.
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ : 23.03.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.03.2023
İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.06.2021 tarih 2020/654 E. 2021/514 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı temsilcisi, şirkete ilişkin ticaret sicil defterleri, resmi sözleşmeleri ve diğer evrakları ikametgah adresi olan … Sk. No:… Kat: … Daire: … …./ İzmir adresindeki evinde sakladığını, ancak İzmir ilinde meydana gelen deprem sonucunda evinin yıkıldığını, tüm ticari belgelerin zayi olduğunu belirterek; zayi belgesi verilmesine karar verilmesinini talep ve dava etmiştir.
Dava niteliği itibariyle hasımsız açılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, zayi belgesi verilmesi koşullarının oluşmadığı belirtilere; davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı, şirket defter ve kayıtlarının şirket merkezinde bulundurma zorunluluğu bulunmadığını, pandemi sürecinde iş yerinin kapalı kaldığını, bu dönemde güvenlik nedeni ile şirket defter ve kayıtlarının şirket yetkilisin yerleşim yeri adresine taşındığını, İzmir ilinde meydana gelen depremde şirket yetkilisinin evinin hasar aldığını, daha sonra yıkıldığını, taşınmazların boşaltılması için verilen sürenin yeterli olmadığını, yıkım sonucunda tüm eşyaların enkaz altında kaldığını, zayi koşullarının oluştuğunu, belirterek; kararın kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE : Dava, zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
05.07.2022 tarihinde yürürlüğe giren 7417 sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesine göre; bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa; tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren, otuz gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Maddede düzenlenen (30) günlük süre hak düşürücü süredir. 6102 sayılı TTK 82/7. maddesinde zayi sebepleri tahdidi olarak sayılmamıştır. Diğer bir deyişle; maddede geçen “yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi” denilmek suretiyle bu gibi olayların benzerlerinin de bu kapsama girebileceği anlatılmaktadır. Bu meyanda, tacirin elinde olmayan benzer olaylarda maddenin kapsamı içindedir. Ancak, hangi olaya dayandırılsa dayandırılsın zayi iddiasının samimi ve inandırıcı olması, hayatın mutad cereyanına açıkca aykırı düşmemesi gerekir. ( Yargıtay 11. HD’nın 10.01.2018 tarih ve 2016/6084 E. – 2018/155 K. Sayılı ilamı) Tacirin, anılan yasa maddesinden yararlanabilmesi için bir taraftan ticari defterlerin ve belgelerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında, elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması zorunludur. Mücbir nedenlerin ispatı, bunu iddia eden tacire aittir. İleri sürülen mücbir nedenin dayandığı olayların defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olup olmadığı araştırılmalı ve irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması sonucu oluştuğunda mücbir neden kabul edilmektedir.
Tacir tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri, şirket merkezinde bulundurmak, saklanmasında gereken dikkat özen ve ihtimamı göstermek ve korumakla yükümlüdür.(Yargıtay 11. HD’nin 07.03.2017 tarih ve 2015/13372 E.- 2017/1346 K., 19.01.2006 tarih ve 2005/71 E. – 2006/257 K. sayılı ilamı ) Aynı şekilde, TTK’nın 82. maddesinde neler için zayi belgesi verilmesi istenebileceği tahdidi olarak gösterilmemiş, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerden söz edilmiştir Bu nedenle, talebe konu belgelerin somutlaştırılması gerekmekte olup, genel kapsamlı bir zayi kararı verilmesi de mümkün değildir. ( Yargıtay 11. HDB’nın 08.12.2014 tarih ve 2014/12543 E.-2014/19170 K. sayılı ilamı) Yine, ticari defter ve belgeleri için zayi belgesi düzenlenmesini talep eden tarafın zayi olduğunu iddia ettiği ticari defter ve belgelerin mevcudiyetine karine teşkil edecek ve bu konuda olumlu kanaat edinmesini sağlayacak bilgi ve belgeleri ibraz etmesi gerekir.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının yükümlü olduğu defter ve belgeleri şirket merkezinde bulundurmak ve korumakla yükümlü olmasına, zayi olduğunu iddia edilen kayıtların somutlaştırılmamasına, söz konusu kayıtların davacının kusuru olmaksızın ziyaya uğradığının davacı tarafından somut deliller ile ispat edilememiş olmasına, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakla, davalının istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden alınması gereken istinaf karar harcı olan 179,90-TL maktu harçtan, peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere 23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.