Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/899 E. 2023/1027 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/899
KARAR NO : 2023/1027

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11.04.2023
NUMARASI : 2022/1238 E. 2023/243 K.
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ : 11.07.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11.07.2023

Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 11.04.2023 tarih 2022/1238 E. 2023/243 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi olan …’nın 23.12.2021 tarihinde vefat ettiğini, murisin dava dışı … Ltd. Şti.’nin tek yetkilisi ve müdürü olduğunu, müvekkillerinin şirkete ait bazı defterlere ulaşamadıklarını, tüm aramalara rağmen Karar defteri, Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri, Müdürler Kurulu Defteri, Ortaklar Pay Defteri ve Demirbaş Defterinin bulunamadığını, şirket muhasebecisinin şirket defterlerinin kendisine teslim edilmediğini beyan ettiğini, veraset intikal işlemlerinde bu defter ve belgelere ihtiyaç duyulduğunu iddia ederek, murisin yetkilisi/müdürü olduğu … …Ltd. Şti.’ne ait Karar defteri Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri ile Müdürler Kurulu Defteri, Ortaklar Pay Defteri ve Demirbaş Defteri ile ilgili zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.

DAİREMİZİN KALDIRMA KARARINDAN ÖNCEKİ İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, …nün cevabi yazısında, … …Ltd. Şti.’nin tek ortaklı limited şirket olduğu, durumunun aktif olduğu, tek ortağının ve tek yetkilisinin muris … olduğu şeklinde bilgi verildiği, TTK’nun 82/7. maddesi uyarınca kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrayan defter ve belgeler hakkında ziyaa belgesi verilmesi hakkındaki davayı ancak tacirlerin açabileceği, davacıların muris …’nın mirasçıları olduğu, …. …Ltd. Şti.’ne herhangi bir kayyım atanmadığı, davacıların bu davayı açma yetkileri bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI : Dairemizin 2022/1377 E. 2022/1497 K. Sayılı ilamı ile, TTK’nın 82/1-5 maddesinde her tacirin ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerinin on yıl süreyle saklanacağının düzenlendiği, aynı kanunun 82/8 maddesinde “Gerçek kişi olan tacirin ölümü hâlinde mirasçıları ve ticareti terk etmesi hâlinde kendisi defter ve kâğıtları birinci fıkra gereğince saklamakla yükümlüdür. Mirasın resmî tasfiyesi hâlinde veya tüzel kişi sona ermişse defter ve kâğıtlar birinci fıkra gereğince on yıl süreyle sulh mahkemesi tarafından saklanır.” şeklinde düzenleme bulunduğu, TTK’nın limited şirketlerde esas sermaye payının geçişi hâlleri başlığı altında yer alan 596. Maddesi gereğince esas sermaye payının, miras yoluyla geçmesi hâlinde, tüm haklar ve borçların, genel kurulun onayına gerek olmaksızın, esas sermaye payını iktisap eden mirasçıya geçtiği, davacıların murisi …’nın vefat etmesi üzerine, tek ortağı olduğu dava dışı … …Ltd. Şti.’ndeki esas sermaye payının davacılara miras yoluyla geçtiği, ticari defter ve kâğıtları mirasçıların 10 yıl süreyle saklama yükümlülüğünün bulunduğu, bu nedenle davacıların kayıp olduğunu iddia ettikleri ticari defterler yönünden dava açmakta aktif dava ehliyetlerinin ve hukuki yararlarının bulunduğu sonucuna varılarak, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesine dair ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARINDAN SONRAKİ İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; TTK’nun 82/7 maddesinde “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” düzenlemesinin bulunduğu, anılan yasa maddesinde zayi belgesi verilmesini gerektiren haller sınırlı şekilde sayılmamış ise de, zayi belgesi verilebilmesi için maddede belirtilenler gibi hallerden birinin olayda mevcut olması ve zayi belgesi talep edenin; defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerektiği, zayi belgesi talep eden şirketin basiretli bir tacir olarak defterlerinin muhafazasında kusurlu olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili, zayi belgesi verilmesi talep edilen defterlerin zıyaa uğramasında murisin veya yetkilisi olduğu şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, şirketin eski mali müşaviri …’nün yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle 2019 yılında görevinden azledildiğini, yeni bir mali müşavire şirket muhasebesinin devredildiğini, devir işlemi yapılırken şirketin önceki mali müşavirinin muhafazasında bulunan dava konusu defter ve belgelerin, yeni mali müşavire bırakılmasının talep edildiğini, eski mali müşavirin belge ve defterleri dağınık bir şekilde, herhangi bir teslim tesellüm tutanağı tutulmaksızın 79 yaşındaki demans ve şeker hastası olan muris …’ya poşet içerisinde evinde teslim ettiğini, murisin şeker ve demans hastası olması nedeniyle defter ve belgelerin eksik olup olmadığının farkına varamadığını, defter ve belgeleri detaylı inceleyemediğini, pandemi nedeniyle müvekkillerinin de defterlerin teslimi süreciyle gerektiği gibi ilgilenemediklerini, müvekkili …’nın o dönemlerde covid 19 salgınının da getirdiği panik ve korku ortamında Brezilya’dan İspanya’ya zorlu bir taşınma süreci yaşadığını, ikamet izni alma sürecinin uzaması, ailesel nedenler ve pandemi nedeniyle sokağa çıkma yasağı nedenleriyle Türkiye’ye gelemediğini, müvekkillerinin eski mali müşavir hakkında Bodrum SMMM Odasına şikayette bulunduklarını ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğraması halinde, tacirin ziyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş olup, zayi belgesi istenebilmesi için tacirin, zayi belgesi verilmesi istemine konu belgelerin, anılan madde hükmünde belirtilen nedenlerle zayi olması ve davacı tacirin basiretli bir tacir olarak, saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri korumakta, gereken dikkat ve özeni göstermiş olması gerekmektedir. Yasa da ön görülen bu hususlar sınırlı olarak sayılmamış, benzer durumları kast edecek şekilde “gibi” ifadesinin kullanıldığı da görülmüştür. Buna göre yasada açıklanan sınırlı sayıda haller dışında zayi belgesi verilebileceği değerlendirilmelidir. Ancak davacılar tarafından dava dilekçesinde zayi belgesi düzenlenmesi talep edilen defter ve belgelerin tüm aramalara rağmen bulunamadığı belirtilmiş, istinaf dilekçesinde de şirketin görevden azledilen eski mali müşavirinin belge ve defterleri murise eksik teslim ettiği, murisin demans ve şeker rahatsızlıkları nedeniyle defter ve belgelerin eksik olup olmadığının farkına varamadığı, davacı mirasçıların da ailesel sebepler ve pandemi nedeniyle defter ve belgelerin durumu ile ilgilenemedikleri beyan edilmiştir. Davacılar tarafından yasanın öngördüğü anlamda bir zayi sebebine dayanılmamıştır. Ayrıca davacıların murisi … tacir olup, TTK hükümleri gereğince basiretli davranmakla yükümlüdür. Başka bir anlatımla davacıların murisinin basiretli bir tacir olarak saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri korumakta gerekli dikkat ve özenin gösterilmiş olması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, talebin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Dosya üzerinde yapılan incelemede istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar yönünden istinaf karar harcı olan 179,90 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.11.07.2023