Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/872 E. 2023/790 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/872
KARAR NO : 2023/790

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02.03.2023
NUMARASI : 2023/148 E. – 2023/116 K.
DAVANIN KONUSU : Kıymetli Evrak İptali
KARAR TARİHİ : 23.05.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.05.2023

İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.03.2023 tarih 2023/148 E. – 2023/116 K.
sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin … … Şubesinden verilen 10.10.2016 keşide tarihli, 12.340,00 TL bedelli çekin lehtarı olduğunu, bu çekin … San.ve Tic. AŞ’ye ciro edildiğini, tahsil amacı ile çekin bankaya teslim edildiğini, daha sonra kaybolduğunu belirterek zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve tüm dosya kapsamına göre, kıymetli evrak iptali davasının zayi edildiği anda hak sahibi olan kişi tarafından açılabileceği, çekin şubeye teslim edildiği ve davacının hukuki yararı bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, somut olayda çekin bankaya götürüldüğünün bilinmekte olduğunu ancak tesliminin yapılıp yapılmadığının bilinmediğini, emsal Yargıtay kararları ışığında davacı müvekkilinin ödemesini bu çeki kullanarak yaptığını yani çek üzerindeki hakkını kullandığını, yetkili ve hak sahibi olduğunu, çekin üzerinde hak sahibi olmasının başka bir kanıtının da keşidecinin çekin karlışığı parayı müvekkili hesabına yatırmış olması olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE :Dava, Kıymetli Evrak İptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya incelendiğinde, somut olayda davacı taraf iptalini talep ettiği çeki dava dışı … San.ve Tic. AŞ’ye ciro ettiğini açıkça beyan etmiştir. Ayrıca çekin dava dışı bankaya teslim edildiğini ve daha sonra kaybolduğunu açıkça ifade etmiştir. Yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 818/1-s maddesindeki atıf uyarınca aynı Kanunun 757 ve devamı maddelerine göre iptale ilişkin istemde bulunma hakkının iradesi dışında çek elinden çıkan hamile aittir. Dava dilekçesi içeriğine göre davacı tarafça çekin dava dışı şirkete ciro ediliği ifade edilmiştir. Bu durumda davacının yetkili hamil olmadığı ve bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmış olup davanın yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 179,90 TL’nin peşin alınan 220,00 TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 40,10 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere 23.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.