Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/803
KARAR NO : 2023/935
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09.03.2023
NUMARASI : 2023/1 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 15.06.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15.06.2023
İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 09.03.2023 tarih 2023/1 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili, davalı adına tescildi tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfına haiz olmadığını, davalının gerçek hak sahipliğinin bulunmadığını, aynı tasarıma ilişkin başka davacı tarafından davalıya karşı açılan davada alınan bilirkişi raporunda da tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığının tespit edildiğini, belirterek; davalı adına tescilli tasarımın hükümsüzlüğüne, dava sona kadar davalının tasarım tescil belgesinden kaynaklanan haklarını davacıya karşı kullanmasının ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde yaklaşık ispat koşullarının oluştuğu belirterek; ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, karar verilmiştir.
Karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davacı şirketin … ile … tarafından kurulduğunu, şirketin ortaklarından …’nün tek pay sahibi olduğu … Şirketi tarafından İzmir Fikrî ve Sınai Hakları Hukuk Mahkemesinin 2021/147 Esas sayılı dosyası kapsamında tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin davalı aleyhinde açılan davanın da derdest olduğunu, bu davada davacının meşru menfaatinin olmadığı ileri sürülerek davanın reddi talep edilmesi üzerine eldeki davanın kötü niyetli bir biçimde açıldığını, …’nün hükümsüzlüğü talep edilen tasarımı bizzat kendisi kurucusu olduğu … Şti eliyle tescil ettirerek bu tasarımdan ekonomik menfaat elde ettiğini, …’nün davalı şirketteki paylarını hükümsüzlüğü talep edilen tasarıma sahip olunduğu gerekçesiyle yüksek bir bedelle devrettikten sonra, tek ortaklı olarak kurduğu şirket eliyle hükümsüzlük davası açmasının meşru bir gerekçesi olmadığını, hakkın kötüye kullanımın söz konusu olduğunu, davacının meşru menfaati bulunmadığını, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesi ile davalının istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin kabulüne karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. 6100 sayılı HMK’nın 394/1. maddesinde karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebileceği belirtilmiş, aynı yasanın 394/4. maddesinde mahkemece ilgililer davet edildikten sonra itiraz hakkında karar verilebileceği, 394/5. maddesinde de itiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 341. maddesinde ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir.
3. Kanun koyucu ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı başvurulabilecek kanun yollarını da özenle, açıkça ve ayrıntılı şekilde düzenlemiş olup HMK’nun 391. ve 394. maddelerinde yer alan kanun yollarına ilişkin düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yolu açık değildir. Kanun koyucu bu yöndeki iradesini hem kanun yoluna başvurulabilecek tedbir kararlarını açıkça belirterek, hem de bunların dışındaki kararlara karşı kanun yollarına başvurulmasını yasaklayarak düzenlemiştir. HMK’nun 391. maddesinde sadece ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceği öngörülmüş iken HMK’nun 394. maddesinde ise sadece taraflar dinlenmeden verilen ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulacağı düzenlenmiştir.
4. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbirin kabulü halinde bu karara karşı itiraz yolu açık olup, somut olayda davalı tarafça itiraz yoluna başvurulmadan istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, istinafa konu edilen 09.03.20223 tarihli talebin kabulüne ilişkin kararın istinafa gelen tarafça HMK’nın 341.maddesi uyarınca henüz itiraza konu edilmeden, mahkemesinde itiraz yolu tüketilmeden istinaf yolu kapalı bulunduğundan bu konuda mahkemece verilen kararın istinafı kabil olmayıp davalı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin HMK’nın 341. maddesi uyarınca istinafı mümkün olmadığından istinaf dilekçesinin REDDİNE, istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine 15.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.