Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/799 E. 2023/772 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/799
KARAR NO : 2023/772

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22.09.2022
NUMARASI : 2022/243 E. 2022/737 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 22.05.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22.05.2023

İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.09.2022 tarih 2022/243 Esas 2022/737 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, 18.08.2021 tarihinde müvekkilinin motosiklet ile seyir ettiği esnada davalının sigortaladığı ve arkadan seyreden dava dışı sürücünün idaresindeki motosikletin arkadan çarpması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı kaza meydana geldiğini, müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ileri sürerek geçici ve kalıcı iş görmezlik tazminatına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun müracaatta bulunulmadığını, belirsiz alacak talebinde bulunulamayacağını, kusur durumunun belirlenmesin gerektiğini uygun maluliyet raporu gerektiğini ileri sürerek davanın usulden ve esastan reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, dosyaya sunulan sulh – feragat beyanları birlikte değerlendirilerek feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davacı vekili, mahkemece arabuluculuk ücretinin hatalı olarak taraflara yüklendiğini, davadan feragatte hakkın özünden feragat olmayıp davacı alacağına yargılama safhasında kavuştuğu için feragat edildiğini, esasen davanın konusuz kaldığını, davalı tarafın dava açılmasına kendisinin sebebiyet verdiğini, bu nedenle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve arabuluculuk ücretinin de davalıdan alınarak hazineye verilmesi gerekirken davacıdan tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE :Dava, cismani zarar sebebiyle kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yazılı gerekçeyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK 355 maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesine eklenen 5/A- 1 maddesinde ” Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmüne, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. Fıkrasında ise “davacı arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın 1 haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içerir davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
TTK’nın 4. maddesi uyarınca tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın bu kanunda düzenlenen hususlardan çıkan uyuşmazlıklar mutlak ticari davayı, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklar ise nisbi ticari davayı teşkil eder.
Somut olayda, davanın konusu TTK hükümleri içerisinde düzenlenmiş bulunan sigorta sözleşmelerinden kaynaklanmış olup TTK 4 maddesi uyarınca mutlak ticari dava niteliğindedir, bu nedenlerle 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 Sayılı Yasa uyarınca arabuluculuk dava şartına tabidir. Davadan önce davacı tarafça 7155 Sayılı Yasa uyarınca arabuluculuk başvurusunun yapılıp bu şartın yerine getirildiği ve taraflar arasında anlaşılamama tutanağı tutulduğu sabittir.
Uyuşmazlık ve istinaf konusu arabuluculuk dava şartına tabi olan bu davada yargılama sırasında davalı tarafça ödeme yapılması sonucunda tarafların dilekçeleri sonucunda davanın reddine karar verilirken davadan önceki arabuluculuk işlemleri sırasında arabuluculuğun vekalet ücretinden hangi tarafın sorunmlu olup olmayacağı noktalarında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 323/1-ğ. maddesi gereğince vekille takip edilen davalarda hükmedilecek vekalet ücreti yargılama giderleri kapsamında kaldığı aynı kanunun 326.maddesi gereğince de yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Somut olayda dava arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, buna göre arabuluculuk aşamasında oluşan vekalet ücretinin de bir yargılama gideri olarak sayılması gerektiği değerlendirilmelidir. Yargılama aşamasında davacı taraf vekilinin dosyaya sunduğu 16.08.2022 tarihli Uyap dilekçesinde feragat isteminde bulunulduğu görülmüştür. Aynı şekilde davalı vekilinin karardan sonra 02.05.2023 Uyap tarihli dilekçelerinde de davacı vekili ile sulh olmak ve talep hususunda karşılıklı ibralaşmakla huzurdaki davada vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden hiç bir taleplerinin olmadığı beyan edildiği görülmüştür. Açıklanan bu dilekçeler birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafın doğrudan doğruya feragat isteminde bulunmadığı davalı taraf ile hükümden önce sulh olmaları sonucu feragat dilekçesi sunduğu belirlenmiş olmakla davalı tarafın davaya sebebiyet verdiği anlaşılmıştır. Esasen dava açıldıktan sonra davalı tarafça sulh olunması nedeniyle davanın feragat ile sonuçlandığı, her ne kadar davacı ile davalı dilekçeleri içeriğine göre bu feragatın karşılıklı sulh olunması nedeniyle gerçekleştiği, HMK 307 maddesi gereğince feragat edilmiş ise de yargılama aşaması ve davacının feragat dilekçesi içeriğine göre bu feragatin davalı tarafın davanın devamı sırasında yapmış olduğu ödeme nedeniyle gerçekleştiği içerik itibariyle davanın konusuz kalması nedeniyle bu dilekçenin verildiği ve davalı tarafın dosya kapsamı ve delil durumuna göre dava açılmasına sebebiyet verdiği gözetildiğinde davadan önce 7155 Sayılı Yasa gereğince başvurulan arabuluculuk dava şartı yolundaki arabulucuya ödenen vekalet ücretinin de yargılama giderlerinden sayılması gerektiği ve buna göre bu ücretin davaya sebebiyet veren davalıdan tahsil edilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek davacıdan tahsiline karar verilmesi ve ayrıca davalı yararına vekalet ücretine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.09.2022 tarih 2022/243 Esas 2022/737 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-6100 sayılı HMK’nın 307. maddesi uyarınca feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Tarafların karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Tire Arabuluculuk Bürosu’nun 2021/91 sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin taktiren kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.