Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/765 E. 2023/1661 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/765
KARAR NO : 2023/1661

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/10/2022
NUMARASI : 2021/914 Esas 2022/794 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07.09.2016
KARAR TARİHİ : 22.11.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22.11.2023

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.10.2022 tarih 2021/914 Esas 2022/794 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, davalı ile kardeşi …’ün davacının yarı yarıya hissedarı ve münferiden yetkili müdürleri olduğunu kendi aralarında akdetmiş oldukları protokol ile bir takım malların paylaşımı konusunda anlaştıklarını, davalı tarafından …’e keşide edilen ihtarname ile anılan protokollerin davalı tarafından feshedilmesi üzerine davacının davalıya 27 Ağustos 2013 tarihinde ihtarname gönderdiğini, ancak ihtarnameye rağmen davalının davacıdan almış olduğu 1.500,00 TL değerindeki malı iade etmediğini, davacı şirkete kızı ile birlikte borcu bulunduğunu, faaliyet gösterdiği şirkette … ismini kullandığını, davacı şirkete ait … marka aracı ve förklifti mahkeme kararı ile iade ettiğini, davacı şirkete ait forkliftin 15/12/2015 tarihinde teslim alındığını, söz konusu forkliftin 08/06/2013 tarihinden itibaren kesintisiz olarak davalının yediemininde kaldığını, müvekkili şirket tarafından firmalardan alınan forklift hizmetine istinaden ödenen toplam 11.650,73 TL’nin tahsili amacıyla İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2016/6024 Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirtmiş , davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, kanunla belirlenen hak düşürücü süre geçtikten sonra zilliyete dayalı dava açılmasının mümkün olmadığını, esas hakkında cevaplarının olduğunu, davacının talep ettiği tutarların hak düşürücü süreye ve zamanaşımına uğradığını ve fahiş olduğunu, davacının takip dosyasına 22/03/2014- 05/08/2014- 22/04/2015 ve forklifitin teslim tarihinden sonra olan 31/12/2015 tarihli olmak üzere dört adet fatura sunduğunu, 31/12/2015 tarihli faturadan talepte bulunmasının mümkün olmadığını, dava konusu faturaların içeriklerinin fahiş olduğunu, açık ve net olmadığını, kira ödemelerine ait kayıt ve belge sunulmadığını bu sebeple yapılan itirazın yerinde olduğunu, davacı şirketin yıllardır kar dağıtımı yapmadığını, davalının bir borcu olduğu kanısına varıldığı takdirde davalının alacağından mahsup edilmesi gerektiğini belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça davacı şirket ortakları davalı … ile dava dışı …’ün 01.06.2013 tarihli ve 08.06.2013 tarihli ek protokol ile malların paylaşımı hususunda anlaştığı ancak anlaşmanın daha sonra davalı tarafça fesh edildiği, anlaşma doğrultusunda davalıya bırakılan forkliftin anlaşma fesh edilmesine rağmen davacı şirkete iade edilmediğinden bahisle forklift kiralanması için ödenen bedelin tahsiline yönelik olarak davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça itirazın iptali için eldeki davanın açıldığı, davalı … ile dava dışı …’ün … Şti’nin yarı yarıya hissedarı ve münferiden yetkili müdürleri olduğu, ortaklar … ile …’ün şirkette mevcut emtia ve uhdelerinde bulunan ortak mülkiyet veya şahıslarında bulunan gayrimenkul malların paylaşımına yönelik 01.06.2013 tarihli protokol ile 08.06.2013 tarihli ek protokol düzenledikleri, protokolün davalı … tarafından Bornova 2. Noterliği’nin 02.08.2013 tarih 16856 yevmiye nolu ihtarnamesi ile fesh edildiği, taraflar arasında imza altına alınan protokolde dava konusu edilen forkliftin …’e verildiği, protokol fesh edilmesine rağmen … tarafından forkliftin iade edilmediği, forkliftin iadesi için davacı tarafça davalıya Bornova 2. Noterliği’nin 27.08.2013 tarih 182012 yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarname tebliğine rağmen forkliftin iade edilmediği, söz konusu forkliftin 15.12.2015 tarihinde davacı şirkete iade edildiği, davacı tarafça forkliftin şirkette olmadığı dönemde dava dışı firmalardan forklif kiralanması yoluna gidildiği ve kiralanan forkliftler ile ilgili düzenlenen faturalar dolayısıyla alacaklı olunduğundan bahisle davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, icra takibine dayanak faturalardan 22.03.2014 tarih, 5.907,08 TL tutarlı ve 05.08.2014 tarih 2.097,45 TL tutarlı toplam bedeli 8.004,53 TL olan 2 adedinin davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip konusu edilen diğer 2 faturanın ise şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğun belirlenemediği, davacının kayıtlı faturalar sebebi ile davalıdan 8.004,53 TL tutarında alacağı bulunduğu, söz konusu alacak yönünden davalının icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğünün davacı tarafça ispat edilemediği, alacağın varlığı ve miktarını belirlemenin yargılamayı gerektirdiği ve icra inkar tazminatının yasal koşullarının oluştuğunun belirlenemediği anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile, davalının İzmir 15. İcra Müdürlüğü’ nün 2016/6024 E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 8.004,53 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek % 9 oranı aşılmayacak şekilde yasal faizi ile birlikte devamına, yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, evvelce görevsiz mahkemede verilen bilirkişi raporunda talep edilen tüm bedel bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinin belirtilmesine rağmen kısmen kabul kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, okunamayan kayıtlarla ilgili şirketlerden sorulması gerektiğini, bilirkişi raporlarına karşı itirazların dikkate alınmadığını, hükümde davalı değil mirasçılarından tahsiline yönelik karar verilmesi gerektiğini, vefat eden …’ün mirasçılarından …’ün karara yazılmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
Katılma yoluyla davalılar vekili, Mahkeme tarafından bilirkişi incelemesi sonrasında ticari defter kayıtlarında kayıtlı fatura tutarının 8.004,53 TL olduğundan bahisle bu tutar alacağın davalıdan tahsili ile bu tutar yönünden itirazın iptali karar verildiğini, ancak zilyetliğe dayalı haksız eylemden kaynaklanan zarar nedeniyle hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazları ile bilirkişi raporuna karşı itirazlarının dikkate alınmadığını, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, davacı şirketin ortakları arasında yapılan ve davalı muris tarafından feshedilen mal paylaşımına dair protokoller gereğince davalının kendisinde kalan forklifti iade etmemesi nedeniyle davacı şirketin uğradığı zararın tahsili amacıyla davalı muris adına başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulü ile, davalının İzmir 15. İcra Müdürlüğü’ nün 2016/6024 E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 8.004,53 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek % 9 oranı aşılmayacak şekilde yasal faizi ile birlikte devamına, yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Yerel Mahkemece taraf delillerinin toplanılarak tanık beyanlarının tespit olunduğu, dosya üzerinde gerek görevsiz mahkemece gerekse İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bilirkişi incelemeleri yaptırılarak, bilirkişi raporlarının dosyaya sunulduğu, davaya dayanak teşkil eden takip dosyasının dosyaya kazandırıldığı, İzmir 15. İcra Müdürlüğü’nün 2016/6024 sayılı takip dosyasında, alacaklı … Şti tarafından borçlu … aleyhine ilamsız yolla takibe girişildiği, takipte borç miktarının 11.650,73 TL, takip dayanaklarının 22.03.2014 tarih 5.907,08 TL bedelli, 05.08.2014 tarih 2.097,45 TL bedelli 22.04.2015 tarih 1.286,20 TL bedelli ve 31.12.2015 tarih 2.360,00 TL bedelli 4 adet fatura olduğunun belirtildiği, ödeme emrinin borçluya 03.05.2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 04.05.2016 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Katılma yoluyla istinafa gelen davalı muris mirasçıları vekilinin istinaf nedeninin incelenmesinde, davacı şirketin kendi hesabından ödeme yaptığı tutarlar yönünden davalıdan ödemenin iadesini isteyebileceği, davacı şirket ile davalı muris arasındaki ortaklık ilişkisi gözetildiğinde alacağın, TBK’nın 147/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabi olup, dava tarihi itibariyle zamanaşımı dolmadığı için davalının zamanaşımına ilişkin istinaf itirazları haklı değildir.
Dosyaya ibraz edilen İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 17.06.2021 tarih 2021/807 – 831 E.K sayılı kararı ile muris …’ün 21.04.2021 tarihinde ölümü ile geriye mirasçıları olarak eşi … ile çocukları … ve … ‘ün kaldığı mirasçılık belgesinden anlaşıldığından, Yerel Mahkemece karar başlığında davalı muris mirasçılarından …’ün gösterilmemiş olması isabetli değildir. Davacı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf nedeni yerindedir.
Somut olayda; davacı şirket ortakları davalı … ile dava dışı …’ün 01.06.2013 tarihli ve 08.06.2013 tarihli ek protokol ile malların paylaşımı hususunda anlaştığı ancak anlaşmanın daha sonra davalı tarafça fesh edildiği, anlaşma doğrultusunda davalıya bırakılan forkliftin anlaşma fesh edilmesine rağmen davacı şirkete iade edilmediğinden bahisle forklift kiralanması için ödenen bedelin tahsiline yönelik olarak davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça itirazın iptali için eldeki davanın açıldığı, davalı … ile dava dışı …’ün … Şti’nin yarı yarıya hissedarı ve münferiden yetkili müdürleri olduğu, ortaklar … ile …’ün şirkette mevcut emtia ve uhdelerinde bulunan ortak mülkiyet veya şahıslarında bulunan gayrimenkul malların paylaşımına yönelik 01.06.2013 tarihli protokol ile 08.06.2013 tarihli ek protokol düzenledikleri, protokolün davalı … tarafından Bornova 2. Noterliği’nin 02.08.2013 tarih 16856 yevmiye nolu ihtarnamesi ile fesh edildiği, taraflar arasında imza altına alınan protokolde dava konusu edilen forkliftin …’e verildiği, protokol fesh edilmesine rağmen … tarafından forkliftin iade edilmediği, forkliftin iadesi için davacı tarafça davalıya Bornova 2. Noterliği’nin 27.08.2013 tarih 182012 yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarname tebliğine rağmen forkliftin iade edilmediği, söz konusu forkliftin 15.12.2015 tarihinde davacı şirkete iade edildiği, davacı tarafça forkliftin şirkette olmadığı dönemde dava dışı firmalardan forklif kiralanması yoluna gidildiği ve kiralanan forkliftler ile ilgili düzenlenen faturalar dolayısıyla alacaklı olunduğundan bahisle davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, icra takibine dayanak faturalardan 22.03.2014 tarih, 5.907,08 TL tutarlı ve 05.08.2014 tarih 2.097,45 TL tutarlı toplam bedeli 8.004,53 TL olan 2 adedinin davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip konusu edilen diğer 2 faturanın ise şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğun belirlenemediği, davacının kayıtlı faturalar sebebi ile davalıdan 8.004,53 TL tutarında alacağı bulunduğu, söz konusu alacak yönünden davalının icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğünün davacı tarafça ispat edilemediği, alacağın varlığı ve miktarını belirlemenin yargılamayı gerektirdiği yönünde Mahkemece verilen kısmen kabul kararının yerinde bulunduğu, verilen kararda herhangi bir usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamakla, taraf vekillerinin davanın esasına yönelik istinaf itirazları yerinde değildir.
Ancak İDM tarafından verilen kararda yargılama sırasında vefat eden davalı mirasçılarından …’ün kararda gösterilmemiş olması yerinde olmadığından, bu durumda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca karar esas hükmü açısından aynı olup, verilen karar ilk derece mahkemesinin karar başlığındaki maddi hatasını düzeltmekten ibaret bulunduğundan yargılama giderleri ve vekalet ücretleri yönünden kararda değişiklik yapılmayarak davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının sadece bu kısım yönünden kaldırılarak karar başlığındaki maddi hata giderilmiş ve ilk derece mahkemesi kararının diğer kısımları aynen tekrar edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı muris mirasçıları vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.10.2022 tarih 2021/914 Esas 2022/974 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABÜLÜ ile, davalı muris …’ün İzmir 15. İcra Müdürlüğü’ nün 2016/6024 E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen İPTALİ ile takibin 8.004,53 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek % 9 oranı aşılmayacak şekilde yasal faizi ile birlikte muris miraçları hakkında DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
Yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 546,79 TL karar harcından başlangıçta peşin olarak alınan 198,97 TL harcın mahsubu ile bakiye 347,82 TL harcın davalı muris mirasçılarından alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ ye göre hesap edilen 8.005,00-TL vekalet ücretinin davalı muris mirasçılarından alınarak davacıya verilmesine,
Davalı muris mirasçıları kendilerini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ ye göre hesap edilen 3.646,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı muris mirasçılarına verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 10 davetiye bedeli 228,50-TL, bilirkişi inceleme ücreti 800,00-TL olmak üzere toplam 1.028,50 TL yargılama giderinin red ve kabule göre 707,00 TL lik bölümünün davalı muris mirasçılarından alınarak davacıya verilmesine , kalan bölümünün davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça yatırılan 232,47 TL harç bedelinin davalı muris mirasçılarından alınarak davacıya verilmesine,
4-İstinaf yoluna başvuran davacının ödediği istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvuran davacıya iadesine,
5-Davalı muris mirasçıları yönünden istinaf karar harcı olan 546,78 TL’den peşin alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 366,88 TL’nin davalı muris mirasçılarından tahsiline,
6-İstinaf başvurusu nedeni ile davalı muris mirasçılarının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 492,00 TL istinaf yoluna başvuru harcı, 40,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 532‬,00 TL istinaf yargılama giderinin davalı muris mirasçılarından alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22.11.2023