Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/761 E. 2023/917 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/761
KARAR NO : 2023/917

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27.03.2023
NUMARASI : 2022/486 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 15.06.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15.06.2023

İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.03.2023 tarih 2022/486 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, İzmir 7. İcra Dairesi’nin 2017/10268 Esas (eski esas 2008/1532 E.) sayılı icra dosyasıyla müvekkili aleyhinde 7 Örnek icra takibi yapıldığını, takibin 13/09/2021 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin icra dosyasına konu alacak nedeniyle davalı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, takibin ilk alacaklısının … T.A.Ş olup daha sonra alacağın temliki suretiyle davalı …Ş’nin alacaklı konumuna geçtiğini, takipteki alacağın dayanağı olarak, Bornova 2. Noterliği’nin 30/01/2008-05/02/2008 tarih ve 2221-2751 yev. No’lu ihtarnameleri, Muh. Tarhili GKT uyarınca kullandırılan Ticari-artı para-çek bedeli- diğer ticari kredileri-banka kayıtları-hesap ekstreleri gösterildiğini, takip dayanağı belgeler incelendiğinde, 05/02/2008 tarih 02751 yevmiye no’lu ihtarname içeriğinde; müvekkilinin, dava dışı ve takip borçlusu olan … San. Tic. Ltd. Şti ile banka arasındaki taahhütnameleri/ sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olmaları nedeniyle borcu bulunduğuna dair beyanat bulunduğunu, ancak icra takibi açılışında sunulan Genel Taahhütname evraklarında, müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla yer alan şahıslar ve imzaları incelendiğinde, müvekkilinin adının geçmediği ve imzasının bulunmadığının görüleceğini, sunulan evraklara göre, dava dışı takip borçlusu … Sanayi Tic. Ltd. Şti kefilleri; …, …, …, … San A.Ş olarak görüldüğünü, açıkladığı nedenlerle İzmir 7. İcra Dairesi 2017/10268 Esas Sayılı icra takibinin takdiren teminatsız olarak, mahkemece verilecek hükmün kesinleşmesine kadar tedbiren durdurulmasına, davanın kabulüne, İzmir 7. İcra Dairesi’nin 2017/10268 Esas sayılı icra takibinde, müvekkilinin öncelikle müteselsil kefil sıfatına haiz olmaması nedeniyle borçlu olmadığının tespitine/takibin müvekkili yönünden iptaline, talepleri kabul görmediği takdirde alacağın/kefaletin zamanaşımına uğraması nedeniyle borçlu olmadığının tespitine/takibin müvekkil yönünden iptaline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kanunen takibin durdurulması olanağı icra takibinden sonra açılan davalarda mümkün olmamakla takibin durdurulması yönündeki tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyat tedbir isteyen davacı vekili, dava dosyasında alınan bilirkişi raporundan davacının müşterek ve müteselsil kefil olarak takip konusu asıl borçlunun … Şirketi olduğu sözleşmede imzasının bulunmadığının tespit edildiğini, davacının müşterek ve müteselsil kefil olmadığından söz konusu borçtan sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafından asıl takip borçlusu … San. Tic. Ltd. Şti. Lehine verilmiş kefalet bulunmadığı gibi dava dışı alacağı temlik eden … T.A.Ş ile de, atfedilmiş bir kredi kefillik sözleşmesinin bulunmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Talep, esas dosyası içerisinde verilen ihtiyati tedbire yönelik verilen red kararının istinafı istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
HMK’nın 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için dava konusu hakkın elde edilmesinin zorlaşması ya da imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle ciddi bir sakınca yahut zararın doğmasının söz konusu olması gerekir. Yasal düzenleme içeriğinden anlaşılacağı üzere dava konusunun ihtilaflı olması halinde, davanın içeriğine uygun olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkündür. Dava, kefalet işlemlerinden kaynaklanan İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün 2017/10268 Esas sayılı icra takibine ilişkin olarak davacının borçlu bulunmadığının tespiti istemine yönelik olup, İİK 72/3.maddesi gereğince “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez.” yönündeki yasal düzenlemeye nazaran verilen red kararının isabetli olduğu değerlendirilmiş, bu durumda ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbirin reddi kararı doğru olup, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 296,40 TL’den peşin alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 116,50 TL harcın ihtiyati tedbir isteyen davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.