Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/664 E. 2023/714 K. 12.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/664
KARAR NO : 2023/714

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/02/2023
NUMARASI : 2022/1005 Esas 2023/81 Karar
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 12.05.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12.05.2023

Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.02.2023 tarih 2022/1005 Esas 2023/81 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, davacı kurum tarafından Aydın 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/438 Esas sayılı dosyası ile bir kısım davalılar ile birlikte davalı … Anonim Şirketi hakkında müdahalenin meni, ecrimisil ve tazminat talebiyle dava açıldığını, yerel mahkemece verilen kararın Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 2018/14779 Esas ; 2020/3526 Karar sayılı kararı ile bozularak Aydın 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/423 Esas sayılı dosyası ile yargılamaya yeniden başlandığını, 21/09/2021 tarihli 3.celsede 1 nolu ara karar ile … ne müzekkere yazılarak davalı şirketlerin ticaret sicil kayıtlarının gönderilmesinin istendiğini, … 24/09/2021 tarihli cevabi yazısında, … Anonim Şirketinin verilen süre içinde asgari tutara yükseltmediğinden münfesih duruma düştüğü bildirildiğini, bu nedenle bu şirketin ihyası için dava açılmak üzere taraflarına süre verildiğini, … kayıtlarına göre ilgili şirketin sermayesini verilen süre içinde asgari tutara yükseltmediğinden münfesih duruma düştüğü ancak şirketin tanınan yasal süre içinde davaları devam ettiğinden şirketin sicilden silinemediğinin anlaşıldığını, davacı kurum tarafından dava süreci başlatıldıktan sonra davalı şirket münfesih duruma düştüğünü, bilindiği üzere Ticari şirketin ticaret sicilinden silinmesi dahi tüzel kişiliği fiili olarak sona erdirmediğini, şirketin ticaret sicilinden silinmesi kurucu değil açıklayıcı nitelikte olduğunu, tüzel kişiliğin sona erdirilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini, eğer tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, kişiliğin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olduğunu, davaların devam etmesi sebebi ile davalı şirket sicilden silinemediğinden, … Şirketi’nin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılarca davaya cevap verilmediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/438 Esas (2020/423 Yeni Esas) sayılı dosyası ile bir kısım davalılar ile birlikte ihyası istenen … AŞ. hakkında müdahalenin meni, ecrimisil ve tazminat talebiyle dava açtığı, mahkemenin verdiği ara karar ile … AŞ’nin ihyası için dava açılmak üzere davacı tarafa süre verildiği, davacı vekilinin mahkemeye iş bu davayı açarak … AŞ.’nin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece … ne yazılan müzekkereye verilen cevapta; ihyası istenen şirketin sermayesini verilen süre içinde asgari tutara yükseltmediğinden münfesih duruma düştüğü, ancak şirketin tanınan yasal süre içinde davaları devam ettiğinden sicilden silinemediğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili her ne kadar davalı şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiş ise de; ihya kararının, ticaret sicilden kaydı silinen şirketler/ kooperatifler hakkında verilebileceği, … nden gelen yazı cevabından, davalı şirketin sicil kaydının devam ettiği ve bu haliyle tüzel kişiliğini kaybetmediği, şirketin ticari sicil kaydı devam ettiğinden davalı … ne karşı açılan ihya davasında davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, şayet ihyası istenen şirketin temsilcisi (organ eksikliği) mevcut ise; şirketi davada temsil etmek üzere temsil kayyım atanması için dava açılması gerektiği, ihya davası ile istenen hukuki korumanın sağlanamayacağı, iş bu sebeple …ne karşı açılan davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar vermek gerektiği, yine iş bu dava niteliği gereği sadece …ne ve varsa tasfiye memurlarına karşı açılması gereken bir dava olup, ihyası istenen şirkete husumet yöneltilemeyeceğinden, davalı şirket hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, … kayıtlarına göre ilgili şirketin sermayesini verilen süre içerisinde asgari tutara yükseltmediğinden davalı şirketin münfesih duruma düştüğü, ancak şirketin tanınan yasal süre içinde davaları devam ettiğinden sicilden silinemediğinin anlaşıldığını, davacı kurum tarafından dava süreci başlatıldıktan sonra davacı şirketin münfesih duruma düştüğünü, şirketin ticaret sicilinden silinmesinin dahi tüzel kişiliğin fiili olarak sona erdirmeyip, şirketin ticaret sicilinden silinmesinin kurucu değil açıklayıcı nitelikte olduğunu, Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/423 Esas sayılı dosyasıyla taraflarına şirketin ihyası için süre verilmiş olması yanında yerel mahkemece verilen kararın hukuk düzeni ile bağdaşmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, şirketin ihyası istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nın geçici 7/15. maddesi uyarınca ticaret sicilden kaydı resen silinen şirket alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayalı olarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilirler.
Somut olayda, …’nün 03.01.2023 tarihli cevabi yazısında … Anonim Şirketi unvanlı şirketin verilen süre içerisinde sermayesini asgari tutara yükseltmediğinden münfesih duruma düştüğü ve tanınan süre içerisinde davaları devam ettiğinden şirketin silinemediği münfesih olarak kaydının devam ettiğinin bildirildiği, bu nedenle sicil kaydının devam ettiği ve tüzel kişiliğini kaybetmediği, şirketin ticari sicil kaydı devam ettiğinden davalı … ne karşı açılan ihya davasında davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, iş bu sebeple … ne karşı açılan davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, yine iş bu dava niteliği gereği sadece …ne ve varsa tasfiye memurlarına karşı açılması gereken bir dava olup, ihyası istenen şirkete husumet yöneltilemeyeceğinden, davalı şirket hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen İDM kararında herhangi bir usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir, davacı vekilinin istinaf istemleri yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan istinaf karar harcı alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.12.05.2023