Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/648 E. 2023/565 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/648
KARAR NO : 2023/565

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23.12.2022
NUMARASI : 2022/1256 E. 2022/1041 K.

DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ : 13.04.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13.04.2023

Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.12.2022 tarih 2022/1256 Esas 2022/1041 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, müvekkilinin gerekli dikkat ve özeni göstermiş ise de, genel kurul toplantı ve müzakere defteri ile ortaklar pay defterinin kusuru dışında zayi olduğunu, öğrenildiği gün derhal savcılığa gidildiğini, müvekkili tarafından defterlerin şirketin muhasebesini tutan kişiye saklanmak üzere teslim edildiğini, genel kurulun yapılacağı gün zayi olduğunun öğrenildiğini, mali müşavirin 2020 yılında taşındığını, olayın müvekkilinin iradesi dahilinde gerçekleşmediğini ileri sürerek ziyaına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve tüm dosya kapsamına göre, 6102 sayılı TTK’nın 82/7 maddesi hükmü gereğince yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet ve hırsızlık sebebi ile zayi belgesi talep edilebileceğini dava konusu olayda böyle bir doğal afet söz konusu olmayıp hiç bir sebep yokken zayi edildiğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, müvekkili şirkete ait genel kurul toplantı ve müzakere defteri ile ortaklar pay defterinin müvekkilinin iradesi ve kusuru dışında zayi olduğunu, mahkemece sunulan delillerin incelenmediğini, tanık taleplerinin değerlendirilmediği TT82/7 maddesine defter ve belgeler ziyaa uğrama durumlarının sınırlayıcı bir şekilde sayılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE : Dava, zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğraması halinde, tacirin ziyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş olup, zayi belgesi istenebilmesi için tacirin, zayi belgesi verilmesi istemine konu belgelerin, anılan madde hükmünde belirtilen nedenlerle zayi olması ve davacı tacirin basiretli bir tacir olarak, saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri korumakta, gereken dikkat ve özeni göstermiş olması gerekmektedir. Yasa da ön görülen bu hususlar sınırlı olarak sayılmamış benzer durumları kast edecek şekilde “gibi” ifadesinin kullanıldığı da görülmüştür. Buna göre yasada açıklanan sınırlı sayıda haller dışında zayi belgesi verilebileceği değerlendirilmelidir. Ancak dava dilekçesinde açıkça zayi sebebi belirtilmemiş sadece mali müşavirlerinin taşındığı, yapılan müzakerelerde defterin akıbetinin öğrenilmesinin mümkün olmadığı ve kusurlu bulunmadıkları ifade edilmiş, açıkça bir zayi sebebine de dayanılmamıştır. Ayrıca davacı taraf tacir olup, TTK hükümleri gereğince basiretli davranmakla yükümlüdür. Başka bir anlatımla davacı şirketin basiretli bir tacir olarak saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri korumakta gerekli dikkat ve özenin gösterilmiş olması gerekmektedir. Buna göre dava dilekçesi içerdiği, zayi sebebi olarak belli bir sebep somut bir şekilde gösterilmemiş olması ve dosya kapsamına göre anılan bu iddia ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafın basiretli bir tacir gibi davranmayarak zayi istediği defter ve belgelerin muhafazasında gerekli dikkat ve özeni göstermediği TTK hükümlerine göre basiretli davranmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan bu nedenlerle açık ve somut bir zayi sebebi bulunmadığı gibi ayrıca gerekli dikkat ve özen de gösterilmeyerek basiretli tacir olması sıfatını ve muhafazada dikkat ve özenin gösterilmediği anlaşıldığından talebin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Dosya üzerinde yapılan incelemede istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 179,90 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere 23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.13.04.2023