Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/636 E. 2023/560 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/636
KARAR NO : 2023/560

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12.01.2023
NUMARASI : 2023/24 Esas

TALEBİN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 11.04.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11.04.2023

Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.01.2023 tarih 2023/24 Esas sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, müvekkili ile davalının dava dışı şirketin dava dışı bankadan kullanmış olduğu ticari kredi kefili olduklarını, borçlunun borçlarını ödememesi üzerine müvekkilince kredi borçlarının ödendiğini, bu nedenle davalıya kefil sıfatıyla ödemek zorunda kalınan bedelin iadesi için ihtarname gönderildiğini ve takip başlatıldığını, davalının haksız olarak itirazda bulunduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağı teminen ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, taraflar arasındaki alacağın varlığının ve miktarının ihtilaflı olup yaklaşık ispat şartları oluşmadığından ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili dava dilekçesi içeriğini tekrar ederek sunulan delil, kayıt ve belgeler ile davalının asıl borçlu şirketin yetkili müdürü iken şirketin merkezinde aynı alanda faaliyette bulunan başka bir şirket kurduğunun net olarak ortaya konulduğunu, yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiğini, limited şirket müdürü görevini kötüye kullanan davalının bu sadakatsizliğinin bedelini haksız fiiller hükümleri çerçevesinde ödemek zorunda olduğunu, mahkemece bu hususlar gözden kaçırılarak talebin reddedildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE : Talep, ticari kredi kefili olan davacının kefil olarak ödemek zorunda kaldığı bedelin aynı kredinin kefili olarak davalıdan rücuen tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin davada ihtiyati haciz istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir. İİK’nın 258/2. maddesi uyarınca alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur. İhtiyati haciz özel olarak para alacaklarına ilişkin bir geçici hukuki korumadır. İhtiyati haciz bir dava değildir. Bu nedenle ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağın varlığı ve haciz sebepleri hakkında yaklaşık ispatı sağlayacak delilleri ibraz etmek zorunda olup ihtiyati haciz bir dava olmadığından mahkemenin yaklaşık ispat için delil toplama yükümlülüğü bulunmamaktadır. Aynı şekilde HMK 390 maddesi gereğince de tedbir için yaklaşık ispat şartı aranmakta olup ancak dava konusu olması halinde tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı tarafça ödendiği iddia edilen kefalete ilişkin kredi sözleşmesi, karşı tarafın bu sözleşme kapsamındaki kefalet durumu ya da asıl borçluyla ilgili ilişkisi, davacı tarafça yapılan ödemenin miktarı, kullanılan kredinin bu bedeli karşılayıp karşılamadığı, karşılamış ise davalıya rücu edebilecek miktarlar gibi karar vermeye elverişli deliller talep tarihi itibariyle yasanın aradığı şekilde belli ölçüde (yaklaşık ispat) şartları kapsamında ihtiyati haciz kararı verilebilmesi yönünden yaklaşık ispat şartları oluşmamıştır. Yargılama aşamasında anılan bu davanın esasına ilişkin deliller toplandıkça şartların oluşması halinde yeniden talepte bulunulabilecek olup talep tarihi itibariyle yukarıda açıklandığı üzere sunulan deliler kapsamında yasanın aradığı İİK 257 maddesinde yaklaşık ispat şartları oluşmamış olup, mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati haciz isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 296,40 TL peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati haciz isteyen davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 11.04.2023