Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/62 E. 2023/250 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/62
KARAR NO : 2023/250

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25.11.2022
NUMARASI : 2022/212 E. – 2022/903 K.
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 16.02.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16.02.2023
İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.11.2022 tarih 2022/212 E. – 2022/903 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin terkin edilen …. A.Ş.de fiilen çalışmış olduğunu, 01.09.2009 tarihinde emekli aylığına hak kazandığını ancak 01.03.2008 – 30.11.2008 tarihleri arasında …. Şti.ne 270 gün süre ile sigortalı olarak kaydı bulunup bu şirketin sahte iş yeri olduğunun SGK tarafından tespit edilmesi üzerine 270 gün hizmet cetvelinin silinerek ödenen maaşların faizi ile geri ödenmesinin SGK tarafından talep edildiğini, bu nedenle İzmir 16.İş Mahkemesinin 2019/242 E.sayılı dosyasında kurum işleminin iptali ve borçlu olmadıklarının tespiti ile istirdat davası açtıklarını, o dosyada dava dışı … Şirketinin ihyası için süre verildiğini ileri sürerek … A.Ş. nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, yasal sürede açılmayan davanın süre yönünden reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; beş yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, dava dilekçesi içeriğini tekrar ederek TTK’nın geçici 7/1 maddesinin son cümlesi uyarınca sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatif alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak ihya isteyebilir şeklinde düzenleme yapıldığını, kanun hükmünde her ne kadar 5 yıllık süreden bahsedilmiş ise de aynı kanunun geçici 7/2 fıkrasında davacı veya davalı sıfatıyla haklarında dava devam eden şirket veya kooperatifler hakkında geçici 7.maddenin uygulanamayacağının açıkça belirtildiğini, davaya konu şirketin her ne kadar 04.08.2014 tarihinde kaydı resen silinmiş ise de taraflarınca açılan ihya davasının 7/2 madde gereğince 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olmadığının kabulünün gerektiğini ve bu nedenle davanın reddine dair kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden resen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7/15. maddesi uyarınca ticaret sicilinden kaydı resen silinen şirket alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayalı olarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilirler.
Somut olayda, ihyası istenen şirketin dosyaya celp olunan ticaret sicil kayıtlarına göre 04.08.2014 tarihinde resen sicilden terkin edildiği anlaşılmaktadır. Bu hususta taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Aynı şekilde dosyaya celp olunan ve bu davanın açılmasına sebep olan İzmir 16.İş Mahkemesinin 2019/242 E.sayılı dosyasının celp olunan örneğinden de bu davanın 10.10.2019 tarihinde davacı tarafından açıldığı sabit olup, bu konuda da taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7/15. maddesi uyarınca ticaret sicilden kaydı resen silinen şirket alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayalı olarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilirler.
Somut olayda davacı, İzmir 16. İş Mahkemesinin 2019/242 E. sayılı davasında açtığı davada, terkin edilen şirket hakkında ihya davası açmak üzere süre verildiğini ileri sürerek ihya davası açtığı, davanın buna istinaden açıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda yapılan tespitlerde de görüldüğü gibi ihyası istenen şirketin 04.08.2014 tarihinde TK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden resen terkin edildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. TTK’nın geçici 7/15 maddesi uyarınca sicilden silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde ihya davası açılması gerekirken hak düşürücü süre aşılarak 07.03.2022 tarihinde ihya davası açılmış olup yasanın amir hükmü uyarınca davacının hak düşürücü süre içinde ihya davası açmadığından davanın reddine dair kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Ayrıca davacı tarafça İş Mahkemesinde açılan dava tarihi 10.10.2019 tarihi olup bu tarihte dahi terkinden itibaren 5 yıllık sürenin geçtiği anlaşılmaktadır. … Müdürlüğünce yapılan terkin işlemi sırasında derdest dava bulunmadığı için aynı yasanın geçici 7/2.maddesinin uygulanması da mümkün değildir. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 11.02.2020 tarih 2020/288 E, 2020/1181 K sayılı kararıyla aynı eldeki dosyadaki gibi TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca resen sicilden terkin edilen şirketin ihyası istemiyle açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararını onamıştır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 179,90 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere 16.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.