Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/591 E. 2023/497 K. 03.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/591
KARAR NO : 2023/497

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22.11.2022
NUMARASI : 2022/801 E.

TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 03.04.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 03.04.2023

İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.11.2022 tarih 2022/801 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir talep eden (davacı) vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, davalı tarafından müvekkili hakkında başlatılan İzmir 18.İcra Müdürlüğünün 2022/11923 E.sayılı dosyasına konu senedin müvekkili şirketin bilgisi olmadan sonradan düzenlendiğini, senet üzerindeki hiçbir bilginin müvekkili tarafından doldurulmayıp imzalanmadığını, kim tarafından nasıl ve nerede doldurulduğunun bilinmediğini ileri sürerek, müvekkilinin bu takibe konu senetten dolayı borçlu bulunmadığın tespiti ile birlikte takibin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARARIN ÖZETİ : Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, iddianın davanın esasına yönelik olup, yargılama ile ve defter incelemesi ile ispat olunacağı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, HMK’nın 390/3.maddesi gereğince tedbir talep eden tarafın tedbir sebebi ve türünü belirterek davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu, tam olmasa bile kuvvetle muhtemel olduğunu gösterecek ispat durumu gerektiğini, tam ispat aranmayıp yaklaşık ispat ile yetinildiğini, tedbir talep dilekçesi ekinde sundukları evrakların yaklaşık ispat kuralını karşıladığını, İzmir CBS’ndaki soruşturmanın devam edip şikayet dilekçesinin dosyada mevcut olduğunu, davaya konu senedin müvekkilinin bilgisi haricinde ve sonradan düzenlendiğini kanıtlayan … adlı şahsın ifade tutanağının sunulduğunu, bu kişinin müvekkili şirket çalışanı olup ifadesinde senedin boş ve zorla ve tehditle imzalattıklarını beyan ettiğini, bu nedenle kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılarak tedbir kararı verilmesini istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE:Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, bonoya dayalı başlatılan takiple ilgili olarak açtığı meni tespit davasında, takibe konu bononun müvekkiline ait olmadığını ve bilgisi dışında düzenlendiğini ileri sürerek icranın durdurulmasına yönelik tedbir isteminde bulunmuş, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 72/3. maddesinde ” İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zarraları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, davanın açılmasından evvel takibin başlatılmış olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Eldeki dava icra takibi başlatıldıktan sonra açılan İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit davası olup, İİK 72/3 maddesindeki amir düzenleme karşısında takipten sonra açılan bu davada tedbiren bile olsa takibin durdurulamayacağı yasanın ilgili maddesinde emredici bir şekilde düzenlendiğinden tedbir talebinin bu nedenle reddedilmesi gereklidir. Her ne kadar farklı bir gerekçe ile tedbir talebi reddedilmiş ise de sonuç itibariyle talebin reddedilmesine bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 296,40 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 215,70 TL harcın ihtiyati tedbir isteyen davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 03.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.