Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/584 E. 2023/512 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/584
KARAR NO : 2023/512

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/12/2022
NUMARASI : 2022/387 Esas 2022/898 Karar

DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket
KARAR TARİHİ : 05.04.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05.04.2023

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.12.2022 tarih 2022/387 Esas 2022/898 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi tasfiye memurunun değişikliğini isteyen davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP: Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı kooperatif aleyhine İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/21 Esas sayılı dosyası ile üyelik tespiti davası açtığını, o davada tasfiye memuru atanmasına yönelik dava açılmasının istendiğini, tasfiye halindeki davalı kooperatifin halen görevde olan tasfiye memuru …’ın azli ile kooperatife Kooperatifler Hukuk konusunda uzman yeni bir tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, tasfiye dosyası, ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, davalı …’ın diğer davalı kooperatife tasfiye memuru olarak atanmasının mahkemelerinin 2017/182 Esas 2017/610 Karar sayılı dosyasında ihya-ek tasfiye kararı ile gerçekleşmesine, davalı tasfiye memurunun kooperatifin sicilden terkininden önce tasfiye memuru sıfatının bulunmasına, davacı tarafın bu davalı tasfiye memurunun tasfiye memuru görevinin sonlandırılması talebinin ihya kararı verilen o dosyada ileri sürülmesinin mümkün olmasına, Kooperatifler Kanunu gereğince tasfiye halindeki kooperatifin idare ve temsilinin tasfiye memurlarına ait olmamasına göre davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin ek kararı davacı vekili tarafından istinaf konusu edilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, talep dilekçesini tekrar ederek davada tasfiye memuru vekilinin davayı kabul ettiklerini, müvekkilinin azlini istediklerini, buna rağmen mahkemenin davalı lehine vekalet ücretine hükmetmesinin usul ve esasa aykırı olduğunu, tasfiye memurunun cevap dilekçesinde ve beyanlarında da tasfiye memurluğu görevini yürütemediğini ve azlini talep etmiş olması nedeniyle gerekçenin usule aykırı olduğunu, tasfiye memurunun yaşının ilerlemiş olup tasfiye memurluğunu yerine getiremediğini ve azline karar verilmesini talep etmiş olmasına rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE: Dava, tasfiye halindeki davalı kooperatifin tasfiye memuru olan diğer davalının tasfiye memurluğu görevinden azli ile konusunda uzman yeni bir tasfiye memuru atanması, başka bir anlatımla tasfiye memurunun değiştirilmesi talebine ilişkin kararın istinaf istemine ilişkindir.
Davacı, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olan dava dışı kişinin hissesini devraldığını, ancak ortaklığa kabulünün karara alınmadığını, kooperatifin tasfiye halinde olup, tasfiye memurlarının ikisinin vefat ettiğini, sadece …’ın kaldığını, yaşı itibariyle bu görevi yürütemediğini ileri sürerek tasfiye memurunun azlinin sağlanarak konusunda uzman yeni bir tasfiye memuru atanmasını talep etmiş, mahkemece bu talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Esasen davalı kooperatife eldeki talepten önce Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.11.2017 tarih 2017/382 Esas 2017/610 Karar sayılı ilamı ile kooperatif üyelerinin açmış olduğu davada kooperatifin taşınmaz kayıtlarının bulunduğu, davalı kooperatifin 06.12.1996 tarihinde terkin edildiği, yapılan tasfiye işleminde 3 kişilik tasfiye memurlarının arasında davalı gösterilen …’ın da bulunduğu ve taşınmazların ek tasfiyesi işlemi için davalı kooperatifin ihyasına karar verildiği, tasfiye işlemlerini yapan davalının da bulunduğu kişilerin tasfiye memurluğu görevlerinin devamına karar verildiği ve o kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Buna göre davalı kooperatifin eldeki davadan önce ek tasfiye işlemleri için ihyasına karar verildiği, davalı tasfiye memurunun kooperatif hissedarı olup bu nedenle önceki tasfiyeyi de yapan kişilerden bulunup tasfiye memurluğunun devamına karar verildiği anlaşılmakla eldeki davanın esasen doğrudan doğruya açılmış bir dava olmayıp, tasfiye memurunun değiştirilmesi istemine ilişkin ek bir talep niteliğinde bulunduğu değerlendirilmiştir. Daha önce mahkeme kararı ile ihyasına karar verilip ihya edilen kooperatife önceden de zaten tasfiye memuru olan davalı …’ın tasfiye memurluğunun değiştirilmesi istemine ilişkin olan talep her ne kadar bağımsız olarak ileri sürülmüş ise de esasen ihya ve tasfiye memurluğu kararına ilişkin yukarıdaki kesinleşmiş karar uyarınca o dosyadan istenebilmesi mümkün bulunduğundan talep esasa ilişkin bir talep olmayıp zaten atanan bir tasfiye memurunun değiştirilmesine yönelik ek talep niteliği taşımaktadır.
HMK 341.maddesinde ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilebilecek kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, daha önce kendiliğinden tasfiye olan ancak Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.11.2017 tarih 2017/382 Esas 2017/610 Karar sayılı ilamı ile ihyasına karar verilerek eski tasfiye memurlarının görevine devamına karar verilmiş olup bu tasfiye memurlarından …’ın da bulunduğu, buna göre eldeki talebin ek bir talep olup esasa ilişkin kararın daha önce verilmiş bulunduğu, yeni ve esasa ilişkin bir talep ve karar niteliği taşımadığı, sadece atanmış ve görevinin devamına karar verilen davalı tasfiye memurunun azli ve değiştirilmesine yönelik talepte verilen kararın da HMK 341.maddesi anlamında nihai bir karar niteliği taşımayıp tasfiye memurunun değiştirilmesine yönelik ek kararın uyuşmazlığı sona erdiren nihai bir karar olmadığı ve HMK 341. Maddesinde talep edilen istinaf yolu caiz kararlardan bulunmadığından davacı tarafın istinaf isteminin değerlendirilemeyeceği sonuç ve kanaatine varılarak istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Tasfiyesine karar verilen şirketin tasfiye işlemlerini yürüten tasfiye memurunun değiştirilmesi talebinin reddine ilişkin mahkeme kararının HMK’nın 341. maddesi uyarınca istinafı mümkün olmadığından davacı vekilinin istinaf dilekçesinin REDDİNE, istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine 05.04.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.