Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/55 E. 2023/1317 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/55
KARAR NO : 2023/1317

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2022
NUMARASI : 2021/455 Esas 2022/772 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 28.09.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28.09.2023

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.10.2022 tarih 2021/455 Esas 2022/772 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalının ZMMS sigortacısı olduğu aracın yaya haldeki davacıya çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanarak iş gücü kaybına uğradığını, kusurun karşı araç sürücünde olduğunu, davalının oluşan zararı karşılaması gerektiğini, belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL geçici, 1.000,00-TL kalıcı iş göremezlik tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, geçici iş göremezlik tazminatından SGK’nın sorumlu olduğunu, gerçek zararın belirlenmesi için ATK kusur ve maluliyet raporu alınması gerektiğini, davalının temerrüde düşürülmediğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KALDIRMA KARARINDAN ÖNCE İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, Tosya Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/357 esas sayılı dosyasında dava dışı sürücüsü … hakkında kamu davası açıldığı ancak, yargılama sırasında davacının sürücü sanık ile anlaştığını, sanığın tüm masrafını karşıladığından şikayetçi olmadığını beyan etmesi üzerine kamu davasının düşmesine karar verildiğini, arabuluculuk tutanağının incelenmesinde 50.000,00-TL tazminat karşılığında davacının şikayetinden feragat edeceğini ve birbirlerinden şikayetçi olmayacağını belirterek uzlaştıklarının anlaşıldığı, CMK’nın 253/19 maddesi gereğince taraflar arasındaki uyuşmazlığın arabulucu vasıtasıyla giderilerek tutanak düzenlendiği, davalı sigortacının uzlaşma yapılan sürücünün sigortacısı olması nedeniyle açılan davanın reddi gerektiği, belirtilerek; davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
DAİREMİZİN 09.06.2021 TARİH VE 2019/3122 E. – 2021/835 K. SAYILI KALDIRMA KARARI ÖZETİ : Davaya konu kazaya ilişkin davalının ZMMS sigortacısı olduğu sigortalı araç sürücüsü hakkında taksirle davacının yaralanmasına neden olması eylemine ilişkin yapılan soruşturma sonucunda taraflar uzlaşamadıklarından kamu davası açıldığı, Tosya Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/357 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında, müşteki davacının talimat mahkemesince 16.12.2015 tarihli celsede alınan ifadesinde sanık ile anlaştığını, tüm masraflarını sanığın karşıladığını, bu nedenle şikayetçi olmadığını beyan ettiği, 21.01.2016 tarihinde mahkemece TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8 maddeleri gereğince kamu davasının düşmesine karar verildiği, uzlaşma nedeniyle düşme kararı verilmediği, şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilmesine göre, deliller toplanarak esas hakkında karar verilmesi gerektiği halde, uzlaşma yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, belirtilerek; kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
KALDIRMA KARARINDAN SONRA İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafından ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı aracın yaya haldeki davacıya çarpması ile meydana gelen kazada dava dışı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu, yaya haldeki davacının ise herhangi bir kusurunun olmadığı, ceza dava dosyası kapsamında davacı ile dava dışı araç sürücüsü arasında düzenlenen arabuluculuk tutanağı ile sürekli iş göremezlik yönünden 50.000,00-TL’lik ödeme karşılığında anlaşması ile şikayetten vazgeçme sebebi ile ceza davasının düşmesine karar verildiği, davacının 20.735,32-TL geçici, 617.198,01-TL sürekli iş görmezlik zararına uğradığı, sürekli iş göremezliğe yönelik yapılan 50.000,00-TL ödemenin güncelleştirilmiş bedelinin 80.931,64-TL’ye karşılık geldiği, hak edilen tazminattan bu tutarın mahsubu ile davacının karşılanmamış 557.001,69-TL’lik sürekli iş göremezlik tazminat talep hakkının bulunduğu, davacı tarafından poliçe limi ile sınırlı olarak dava değerinin 20.735,32-TL geçici, 269.264,68-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 290.000,00-TL olacak şekilde belirlendiği, davalının oluşan bu zarardan sorumlu olduğu, belirtilerek; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, tarafların arabulucu aracılığıyla, 29/05/2015 tarihinde toplam 50.000,00-TL tazminat miktarı üzerinden anlaştığını, davacı tarafa bu şartlar altında tazminat ödemesi yapıldığını, önceki kaldırma kararının yerinde olmadığını, dava öncesi arabuluculuk anlaşma belgesi ya da ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesi, tarafların birbirine karşı hukuk davası açma hakkını ortadan kaldıran nihai ve ilam hükmünde bir belge olduğunu, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağını, söz konusu belgenin basit bir ibraname niteliğinde olmadığını, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, ZMMS poliçesi kapsamında trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne, karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre trafik kazası nedeni ile davacının cismani zararından davalı sigorta şirketi ile işleten sıfatına haiz araç maliki ve sürücünün, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu amirdir.(Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 tarih ve 2011/17-142 E. – 2011/411 K., 17. HD’ nın 20/05/2013 tarih ve 2012/8984 E. – 2013/7276 K.)
3. Davacı ile dava dışı ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı araç sürücüsü arasında resmi sicile kayıtlı arabulucunun katılımı ile düzenlenen 29.05.2015 tarihli arabuluculuk anlaşma tutanağı başlıklı belge ile taraflar birbirlerinden olan alacaklarını dava konusu yapmayacaklarını hususunu taahhüt ederek anlaşmaya varılmış, olayla ilgili olarak ceza davası açmaktan feragat ettiklerini ve birbirlerinden şikayetçi olmayacaklarını, vaki şikayetlerinden de feragat edecekleri hususunu karşılıklı olarak taahhüt edilmiş ve tazminat olarak dava dışı sigortalı araç sürücüsü tarafından davacıya 50.000,00-TL ödenmesi de kararlaştırılmıştır.
4. Davalı sigorta şirketinin anılan bu arabuluculuk sürecine taraf olamadığı izahtan varestedir.
5. Arabuluculuk, tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin yardımı ile bir araya gelen tarafların kendi iradelerine tabi başka bir deyişle üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hukuki uyuşmazlıkları birlikte müzakere ederek çözümü kendi menfaatlerine göre sağladıkları yine alternatif bir uyuşmazlık çözümü yöntemidir. Arabuluculukta yapılan anlaşma ancak taraflar arasında sonuç doğurur. Bu nedenle, ilke olarak arabuluculuk sürecine taraf olmayan kişi hakkında, arabulucuk tutanağının hüküm ve sonuç doğurması mümkün değildir.
6. Arabulucuk tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18. maddesine 7036 sayılı Kanunla eklenen ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağına ilişkin hüküm henüz yürürlükte olmadığı gibi 6325 sayılı HUAK’ da 5271 sayılı CMK’nın 253/19. maddesinde uzlaşma için ön görüldüğü şekliyle, davacının dava dışı sürücü ile yürüttüğü arabuluculuk süreci nedeniyle, sürecine taraf olmayan sigorta şirketine karşı ayrıca tazminat davası açamayacağına dair amir bir hüküm de mevcut değildir.
7. Önceki kaldırma ilamında da belirtildiği gibi ceza davası, davacı ile dava dışı sürücü hakkında düzenlenen arabuluculuk tutanağı üzerine şikayetinden vazgeçme nedeniyle sona ermiş olup uzlaşma hükümlerinin eldeki davaya uygulanması söz konusu olamayacaktır. Bunun ötesinde, davacının somut olaydaki şikayetten vazgeçme beyanında şahsi haklarından da vazgeçtiğini açıkça ifade etmediği gözetildiğinde, şikayetten vazgeçme beyanının davacının tazminat talep hakkına etkisi de bulunmamaktadır. ( Yargıtay 17. HD’nın 25/12/2017 tarih ve 2015/6004 E. – 2017/12009 K. )
8. Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamakla, istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 19.809,90-TL’den peşin alınan 4.953,00-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 14.856,9‬0-TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.