Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/547 E. 2023/462 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/547
KARAR NO : 2023/462

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25.11.2022
NUMARASI : 2022/526 E. 2022/1437 K.
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 28.03.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28.03.2023
Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.11.2022 tarih 2022/526 Esas 2022/1437 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, Selendi Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/38 E. Sayılı devam etmekte olan menfi tespit davasında yargılama aşamasında dava dışı …. Şti’nin tasfiyesine karar verildiğinin bildirildiğini, bozma sonrası tebligat yapılması sırasında … Memurluğundan terkin edildiğinin anlaşıldığını, mahkemece icra davası aması için süre ve yetki verildiğini ileri sürerek davaya devam edilebilmesi için dava dışı ….. Şti’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … Memurluğu vekili vasıtasıyla sunduğu cevap dilekçesiyle ihyası istenen şirketin 27.04.1994 tarihinde kurulup 27.05.2019 tarihinde tesfiyeye girdiği, 30.12.2019 tarihinde ise terkin olduğunu, yapılan işlemlerin usule uygun olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Birleşen dosya davalısı dava dilekçesi, tensip zaptı ve duruşma zaptının ve duruşma gününün kendisine bizzat usulüne uygun bir şekilde tebliğ olunmuş olup cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, Selendi Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/38 E. Sayılı dosyasında davalı şirket hakkında dava açıldığını, ihyası istenen şirketin 27.05.2019 tarihinde tasfiyeye girip 30.12.2019 tarihinde terkin edildiği, 10.12.2013 tarihinde Selendi Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın yargı yollarından geçerek görülmeye devam olunduğu, tasfiye memurunun eldeki davaya rağmen tasfiye işlemlerini tamamlamış olduğu ve TTK 547 maddesi şartlarının oluştuğu kanaatine varılarak davanın kabulüne, şirketin ihyasına ve ek tasfiye memuru olarak davalı …’nın atanmasına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı … tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı …, hakkında ihya kararı verilen tarafın …Şti olup kendisinin ise şirketin ortağı olduğu halde mahkemece yargılama giderleri ile vekalet ücretinin tarafınca ödenmesine karar verildiğini, TTK hükümlerine göre ltd şirkette ortak ve yöneticilerin şirket borçlarından sorumlu tutulabilmesi için tahsil edilemeyen bir amme borcu olması gerektiğini, şahsının sorumluluğunun gerekmediğini belirterek kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE : Dava, ortaklar kurulu kararı ile tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilen şirketin TTK’nın 547. maddesi uyarınca ihyası istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne ile … Şti’nin Selendi Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/38 Esas sayılı dosyasıyla sınırlı olarak ihyasına tasfiye memuru olarak …’nın atanmasına karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 547/1. maddesinde; “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, davacı vekili, tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilen şirket aleyhine açılan hizmet tespiti istemli Selendi Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/38 Esas sayılı davasında taraf teşkilinin sağlanması amacıyla bu davayla sınırlı olarak ihya kararı verilmesini istemiştir. Davacı, açılan davayla sınırlı olmak üzere şirketin ihyasını isteme hakkına haiz olup tasfiye nedeni ile sicilden terkin edilen şirket aleyhine açılan derdest davada taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyasını istemekte davacının hukuki yararı da mevcuttur. TTK 547. maddeye göre açılan ihya davalarında süre söz konusu değildir. Davacının açmış olduğu Selendi Asliye Hukuk Mahkemesindeki davanın dosyaya bu mahkemeden celp olunan belgelerden anlaşılacağı üzere 10.12.2013 tarihinde açılmış olup Yargıtay bozma ilamından sonra 2022/38 Esas sayılı numarayı alıp derdest bulunduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan bu hususta bir ihtilafta bulunmamıştır. … Memurluğu yazı cevabına göre ihyası istenen şirketin 1994 yılında kurulup Selendi Asliye Hukuk Mahkemesindeki dosya derdest iken 30.12.2019 tarihinde terkin edildiği, birleşen dosya davalısı ve istinafa gelen tarafında şirket hissedarı ve yine … kayıtlarına göre bu davalını 10.06.2019 tarihli … kayıtlarına göre tasfiye memuru olarak atandığı açıkça anlaşılmaktadır. İhya kararı verilebilmesi için tasfiye memurlarının tasfiye işlemlerinde kusurlarının bulunması ve ilgili davanın tasfiye işlemleri tamamlanmadan önce açılması gerekmez. TTK’nın 547/2. maddesinde “Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmüne yer verilmiş olup, ek tasfiyeye ilişkin prosedür emredici ve kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece şirket hakkındaki derdest dava ile sınırlı olarak ihya ve ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tasfiye memuru atanmasına dair verilen karar yerindedir. Dava dışı ihyası istenen şirketin hem tasfiyeye girilmeden önce Selendi Asliye Hukuk Mahkemesindeki davanın açıldığı o dava derdest iken birleşen dosya davalısı olan tasfiye memurunun tasfiyesini üstlendiği şirket hakkında derdest bir dava varken hatalı olarak tasfiye işlemlerinin tamamlanarak terkin edildiği ve bu nedenle eldeki davadaki yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekmiştir.
Tasfiye sürecinde tasfiyenin eksik bırakılmasından ve gereği gibi yapılmamasından davalı tasfiye memurunun sorumlu olması ve 6100 sayılı HMK’ nın 326. maddesinde yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği düzenlemesi nedeniyle mahkemece davalı tasfiye memuru aleyhine harç, yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davalı tasfiye memuru …’nın istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …’nın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … yönünden istinaf karar harcı olan 179,90 TL peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalı …’nın yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.28.03.2023