Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/451
KARAR NO : 2023/681
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27.04.2022
NUMARASI : 2022/164 E. – 2022/338 K.
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 04.05.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.05.2023
Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.04.2022 tarih 2022/164 E. – 2022/338 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, davacı olan kurum tarafından Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/438 Esas sayılı dosyası ile bir kısım davalılar ile birlikte davalı … Şirketi hakkında müdahalenin meni, ecrimisil ve tazminat talebiyle dava açıldığını, yerel mahkemece verilen kararın Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 2018/14779 Esas, 2020/3526 Karar sayılı kararı ile bozularak Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/423 Esas sayılı dosyası ile yargılamaya yeniden başlanıldığını, 21/09/2021 tarihli 3.celsede 1 nolu ara karar ile …ne müzekkere yazılarak davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarının gönderilmesinin istendiğini, …nün 24/09/2021 tarihli cevabi yazısında davalı şirketin sermayesini verilen süre içinde asgari tutara yükseltmediğinden münfesih duruma düştüğünün bildirildiğini, bu nedenle … Şirketinin yeniden ihyası için dava açılmak üzere taraflarına süre verildiğini, … kayıtlarına göre ilgili şirketin sermayesini verilen süre içinde asgari tutara yükseltmediğinden münfesih duruma düştüğü ancak şirketin tanınan yasal süre içinde davaları devam ettiğinden sicilden silinemediğinin anlaşıldığını, davalarının devam etmesi sebebi ile davalı şirketin sicilden silinemediğini, bu nedenlerle davalı … Şirketi’nin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, mahkemede görülen davanın müdürlüklerinde 6359 sicil kayıtlı … Şirketinin sermayesini verilen yasal süre içerisinde asgari tutara yükseltmediğinden münfesih duruma düştüğünü, şirketin tanınan yasal süre içinde davaları devam etiğinden şirketin silinemediğini, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7’nci maddesi uyarınca ihtar çekilmiş olsa bile, kanunda öngörülen süreler dolduğundan şirketin sermaye artırımı yapılabilmesine imkan tanıyan yasal düzenlemenin artık bulunmadığını, kanun tarafından tanınan hak kullanılmayarak sermaye artırımında bulunulmadığından şirketin infisah etmiş sayılacağı ve tasfiye halinin tescilinin yapılabileceğinin belirtildiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı vekili her ne kadar davalı şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmiş ise de; ihya kararının, ticaret sicilden kaydı silinen şirketler/ kooperatifler hakkında verilebileceği, …nden gelen yazı cevabından, davalı şirketin 6359 sicil nosu ile sicil kaydının devam ettiği ve tüzel kişiliğini kaybetmediği, şirketin ticari sicil kaydı devam ettiğinden davalı …ne karşı açılan ihya davasında davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, iş bu sebeple …ne karşı açılan davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, yine iş bu dava niteliği gereği sadece …ne ve varsa tasfiye memurlarına karşı açılması gereken bir dava olup, ihyası istenen şirkete husumet yöneltilemeyeceğinden, davalı şirket hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, … kayıtlarına göre ilgili şirketin sermayesini verilen süre içerisinde asgari tutara yükseltmediğinden davalı şirketin münfesih duruma düştüğü, ancak şirketin tanınan yasal süre içinde davaları devam ettiğinden sicilden silinemediğinin anlaşıldığını, davacı kurum tarafından dava süreci başlatıldıktan sonra davacı şirketin münfesih duruma düştüğünü, şirketin ticaret sicilinden silinmesinin dahi tüzel kişiliğin fiili olarak sona erdirmeyip, şirketin ticaret sicilinden silinmesinin kurucu değil açıklayıcı nitelikte olduğunu, Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/423 Esas sayılı dosyasıyla taraflarına şirketin ihyası için süre verilmiş olması yanında yerel mahkemece verilen kararın hukuk düzeni ile bağdaşmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, şirketin ihyası istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nın geçici 7/15. maddesi uyarınca ticaret sicilden kaydı resen silinen şirket alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayalı olarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilirler.
Somut olayda, …’nün 11.04.2022 tarihli cevabi yazısında … A.Ş unvanlı şirketin terkin işlemine rastlanılmadığı, müdürlük kaydının devam ettiğinin bildirildiği, bu nedenle 6359 sicil nosu ile sicil kaydının devam ettiği ve tüzel kişiliğini kaybetmediği, şirketin ticari sicil kaydı devam ettiğinden davalı …ne karşı açılan ihya davasında davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, iş bu sebeple …ne karşı açılan davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, yine iş bu dava niteliği gereği sadece…ne ve varsa tasfiye memurlarına karşı açılması gereken bir dava olup, ihyası istenen şirkete husumet yöneltilemeyeceğinden, davalı şirket hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen İDM kararında herhangi bir usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir, davacı vekilinin istinaf istemleri yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere 04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.