Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/442
KARAR NO : 2023/1549
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15.12.2022
NUMARASI : 2022/328 E . – 2022/1066 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 02.11.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02.11.2023
İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.12.2022 tarih 2022/328 E . – 2022/1066 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili, 24.11.2015 tarihinde davalının ZMMS sigortacısı olduğu aracın, yaya olan müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinde geçici ve sürekli iş göremezlik durumu oluştuğunu, bakıcıya ihtiyaç duyduğunu, ayrıca SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL geçici ış göremezlik, 200,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri, 100,00 TL geçici bakıcı giderleri olmak üzere toplam 500,00 TL tazminatın davalının en erken temerrüt tarihinden işletilecek avan faizleri ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 01.11.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri talebini 180,00 TL’ye, geçici iş göremezlik talebini 7.795,92 TL’ye, geçici iş göremezlik süresine tekabül eden bakıcı zararı talebini 1.273,50 TL’ye, sürekli iş göremezlik talebini 213.461,81 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkili şirketin, sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde, maddi zarardan poliçe azami teminat limitiyle sınırlı olarak sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARINDAN ÖNCEKİ İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dava konusu kaza nedeniyle davacının Ege Üniversitesi ABD raporuna göre %24,2 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayacak ve 6 ay süreyle geçici iş göremezliğe neden olacak şekilde yaralandığı, davacının geçici iş göremezlik süresi olan 6 ay için bakım ihtiyacının bulunduğu, meydana gelen kazada ceza dosyasındaki maddi vakıanın kabul ediliş şekline uygun olan İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporunda belirtilen gerekçelerle dava dışı sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, sürekli iş göremezlik tazminatının 154.106,63-TL, geçici iş göremezlik tazminatının 7.795,92 TL, bakıcı giderinin 9.433,80 TL, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderinin 180,00 TL olarak hesap raporunda tespit edildiği, davacıya SGK tarafından geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ödenmediği, davalı sigorta şirketinin KTK.nın 85 ve 91. maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 180,00 TL tedavi gideri, 7.795,92 TL geçici iş göremezlik bedeli, 9.433,80 TL bakıcı gideri ile 154.106,63 TL sürekli iş göremezlik bedeli olmak üzere toplam 171.516,35 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 02.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI:Dairemizin 15.03.2022 tarihli 2019/1401 E. 2022/421 K. Sayılı kararı ile, Ege Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen raporda kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak maluliyet değerlendirmesinin yapılmadığı, rapor tanziminde Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirleme yapılmadığı; bu nedenle hesap raporunun da hükme esas alınamayacağı, davaya konu poliçe tarihi 01.06.2015 tarihli yeni genel şartlardan önce ise de, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin içtihat değişikliğine giderek, tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verildiği, ilk derece mahkemesince, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş maluliyet raporu alınmasından sonra, hesap bilirkişisinden rapor alınması gerektiği sonucuna varılarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARINDAN SONRAKİ İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, Dairemizin kaldırma kararındaki gerekçe dikkate alınarak, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri esas alınarak hazırlanan Ege Üniversitesi ABD’nın 03.06.2022 tarihli raporuna göre davacının %8 oranında sürekli iş göremezliğinin, 6 ay süreyle geçici iş göremezliğinin meydana geldiği, geçici iş göremezlik süresi olan 1 ay için bakım ihtiyacının bulunduğu, kazanın meydana gelmesinde dava dışı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu, progresif rant (%10 artırım ve iskonto) yöntemi ve TRH 2010 Ulusal Mortalite Tablosu esas alınarak yapılan 31.10.2022 tarihli aktüer bilirkişi ek raporundaki hesaplamaya göre davalı lehine oluşan usuli müktesep hak gözetilirse davacının yaralanması nedeniyle talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının 66.343,33-TL, ek rapor tarihindeki güncel asgari ücret gözetilirse sürekli iş göremezlik tazminatının 213.461,81 TL, geçici iş göremezlik tazminatının 7.795,92 TL, bakıcı giderinin 1.273,50 TL, SGK tarafından karşılanmayan tedavi yol giderinin 180,00 TL olduğu, Bölge Adliye Mahkemesinin ortadan kaldırma kararına uyan mahkemenin, ortadan kaldırma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorunda olduğu, çünkü mahkemenin ortadan kaldırma kararına uyması ile ortadan kaldırma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak doğduğu, (Yargıtay 4. HD’nin 02/03/2022 tarihli 2021/9364 esas, 2022/3790 karar sayılı, 19/09/2022 tarihli 2022/7066 esas, 2022/10603 karar sayılı emsal ilamları), mahkemenin ilk kararını yalnızca davalının istinaf ettiği ve ilk hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporundaki diğer hususlarda davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu, bu nedenle hesabın 2018 verileriyle ve işlemiş/işleyecek devre belirlemesinde 2018 yılı esas alınarak yapılması gerektiği, aktüer bilirkişinin 31.10.2022 tarihli ek raporundaki usuli kazanılmış hak gözetilerek yapılan 1. seçenekteki hesaplamanın hükme esas alınması gerektiği sonucuna varılarak, davanın kısmen kabulü ile 66.343,33 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 7.795,92 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.273,50 TL bakıcı gideri ve 180,00 tedavi gideri olmak üzere toplam 75.592,75 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketine dava açılmadan önce eksik evrakla başvuru yapıldığından davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilerek, dava tarihinden itibaren, dava dışı sigortalının gerçek kişi olup tacir olmaması ve sigortalıya ait aracın hususi araç olması gözetilerek yasal faizi işletilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, ilk derece mahkemesince verilen 2017/225 E. 2018/1418 K. sayılı ilk ilamın müvekkili lehine olması nedeniyle hukuki yarar olmadığından istinaf konusu edilmediğini, zarar hesabının güncel ücretsel değerler ve istinaf kaldırma kararı bağlamında alınan kalıcı iş gücü kaybına dair yeni raporda davacı için saptanan %8 kalıcı iş gücü oranı üzerinden yeniden ek hesap raporu alındığını, fakat ilk derece mahkemesince terditli hesap raporunun müvekkili aleyhine olan hesaplama kısmının hükme esas alındığını, istinaf kaldırma kararının somut vakıa tespitine dair olduğunu, kaza tarihindeki cari yönetmeliğe göre rapor alınması halinde dahi ilk tutarın altında tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, asgari ücret değişikliklerinin kamu düzenine ilişkin olduğunu, kazanılmış hakkın istisnasını teşkil ettiğini, resen dikkate alınması gerektiğini, ilk kararın müvekkili lehine olması nedeniyle istinafa konu edilmemesi sonucunda davalı lehine bu yönde usuli kazanılmış hak oluşturmayacağını, usuli kazanılmış hak müessesesinin istinaf aşaması için değil, Yargıtay aşamasından geçen dosyalar için uygulamada kabul edildiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakım gideri ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden alınan 03.06.2022 tarihli adli sağlık kurulu raporunda, davacının 24.11.2015 tarihli trafik kazasına bağlı olarak oluşan engellilik oranının, olay tarihinde yürürlükte olan “Özürlülük ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre %8 olarak hesaplandığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 ay olduğu, bu iyileşme süresi içerisinde 1 ay süreyle başka birinin bakımına muhtaç olduğu tespit edilmiştir. İlk derece mahkemesince, aktüerya bilirkişiden alınan 31.10.2022 tarihli ek raporda, davacının geçici iş göremezlik süresinin adli tıp raporunda yine 6 ay olarak tespit edildiği, hesap parametrelerinde değişiklik olmaması nedeniyle davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının aynı süre için kök raporda hesaplanan 7.795,92 TL olduğu; geçici bakıcı gideri süresinin ise önceki raporun aksine 1 ay olarak tespit edildiği, olay tarihinde yürürlükte olan brüt asgari ücret tutarı üzerinden, %100 kusur oranı dikkate alınarak geçici bakıcı süresinin 1.273,50-TL olduğu SGK tarafından karşılanmayan tedavi yol giderlerinin 180,00-TL olduğu; sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden ise, önceki hükme esas alınan bilirkişi raporunda yer alan asgari ücret verileriyle yapılan hesaplamada 66.343,33 TL olduğu, ek rapor tarihindeki güncel asgari ücretler ile yapılan hesaplamada ise 213.461,81 TL olduğu tespit edilmiştir.
İlk derece mahkemesince her ne kadar mahkemenin ilk kararını yalnızca davalının istinaf ettiği ve bu karar bakımından hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporundaki diğer hususlarda davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu, bu nedenle tazminat hesabında 2018 verilerinin esas alınması gerektiği yönündeki gerekçe ile davanın kısmen kabulüne, 66.343,33 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 7.795,92 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.273,50 TL bakıcı gideri ve 180,00 tedavi gideri olmak üzere toplam 75.592,75 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de; Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Gerçek zararın belirlenmesi bakımından karar tarihine en yakın tarihlerdeki ölçütlerin kullanılması gerekmektedir. Asgari ücret kamu düzeni ile ilgili olup re’sen göz önünde tutulması zorunludur. (Yargıtay 4. HD 01/11/2021 tarih 2021/5972 E. 2021/7876 K. sayılı ilamı)
İlk derece mahkemesince Dairemizin kaldırma kararından sonra alınan aktüerya ek raporunda davacının güncel asgari ücrete göre 213.461,81 TL sürekli iş göremezlik tazminatına hak kazandığı belirlenmiştir. Ne var ki, ilk karar yalnızca davalı tarafça istinaf edilmiş olduğundan, mahkemece davalının usuli kazanılmış hakkı korunarak ilk karardaki 154.106,63 TL’ye hükmedilmesi gerekirken, 2018 yılı verilerinin de usuli kazanılmış hakkın kapsamında olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli bulunmamıştır. Davacı vekilinin istinaf sebepleri yerindedir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.12.2022 tarih 2022/328 Esas 2022/1066 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 180,00 TL tedavi gideri, 7.795,92 TL geçici iş göremezlik bedeli, 1.273,50 TL bakıcı gideri ile 154.106,63 TL sürekli iş göremezlik bedeli olmak üzere toplam 163.356,05 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 02.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 11.158,85 TL nispi harçtan, peşin alınan ve bedel artırımı-ıslahla tamamlanan 795,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.363,45 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 4,60 TL vekalet suret harcı, 31,40 TL başvurma harcı, 277,73 TL davetiye ve posta gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 428,30 TL maluliyet raporu ücreti, istinaf ortadan kaldırma kararından sonra yapılan 580,00 TL maluliyet rapor ücreti, 600,00 TL aktüer bilirkişi ücreti, 58,97 TL davetiye ve posta gideri olmak üzere 2.481,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 1.811,13 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan peşin ve ıslahla alınan harç olmak üzere 795,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dava kısmen reddedildiğinden davalı tarafın yaptığı 193,03 TL davetiye ve posta giderinin davanın red oranı nazara alınarak 63,70 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye masrafın davalı üzerinde bırakılmasına,
Dava kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 26.136,97 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 492,00 TL başvurma harcı, 28,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 520,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.