Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/321 E. 2023/574 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/321
KARAR NO : 2023/574

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26.12.2022
NUMARASI : 2022/874 E.

TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 13.04.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13.04.2023

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.12.2022 tarih 2022/874 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacılar vekili, davacıların şirkete ortak olduğunu, davacıların bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında şirketin faaliyetleri, mali kayıtları, finansal tabloları, şirket kayıtlarına ilişkin yöneltilen soruların cevaplanmadığını, özel denetçi atanması hususundaki talepler reddedildiğini, sorulara cevap verilmemesi sebebiyle ilgili yeniden toplantının ertelenmesi talebinde bulunmuşlarsa da reddedildiğini, yönetim kurulu tarafından açık, net, denetlenebilir ve güvenilir bilgileri aktarılmadığını, genel kurul toplantısının ertelenmesine ilişkin talepten sonra finansal tablolar, şirketin kar-zarar ve bilançoları ile karın belirlenmesi ve dağıtılması, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına, görevden alınmasına ve seçimine dair maddeler başta olmak üzere ilgili hususların genel kurul toplantısında görüşülmemesi ve oylamaya sunulmaması gerektiğini, finansal ve mali tablolar, bilançolar ve diğer şirket kayıtlar usulüne uygun tutulmadığını, şirket pay sahiplerine kar dağıtımı yapılmadığını, kararın alınma usulü ve içeriği hukuka, şirket anasözleşmesi ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu bu nedenle davalı şirketin 17.10.2022 tarihinde yapılan 2021 yılı genel kurul kararının iptali gerektiğini belirterek; genel kurul kararının yürütülmesinin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasına ve şirkete kayyım atanmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, ikinci kez dile getirilen erteleme talebinin genel kurulun yapılmasını engelleme amacına matuf kötü niyetli bir talep olduğunu, talebin reddinin genel kurulun iptali için bir gerekçe teşkil etmeyeceğini, davacıların bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında yönelttiği soruların ertelenen genel kurul toplantısı sonrasında bilgi edinme hakkının yasal sınırları çerçevesinde cevaplandırıldığını, aynı soruların cevaplanmadığı iddiası ile tekrarlanması ve genel kurulunun yeniden ertelenmesinin talep edilmesinin kötöniyetli olduğunu, bilgi alma hakkı açıkça kötüye kullanılıyorsa şirketin sır saklamaktaki çıkarı somut, haklı ve maddi temellere dayanıyorsa, bilgi verilmesinin şirketin zararına yol açma ihtimali mevcutsa paydaşın bilgi edinme hakkının kısıtlanabileceğini, şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği özel sınırlama sebebi gerekse de hakkın kötüye kullanımı teşkil eden durumlardaki genel sınırlama sebepleri uyarınca pay sahipleri olarak bilgi alma talebine konu bir takım soruların yanıtsız bırakılması mümkün olduğunu, bilgi alma talebine konu soruların bir kısmına şifahen yahut ihtarname aracılığıyla yanıt verildiğini, erteleme taleplerinin reddedilmesi sebebiyle genel kurulun iptaline karar verilmesine dair taleplerinin haklı görülmemesi halinde, başkaca nedenlerle 2021 yılı genel kurul toplantısının 4, 5, 6, 7, 8, 9 numaralı gündem maddelerinin iptaline karar verilmesi gerektiğine ilişkin iddiası hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, finansal ve mali tablolar, bilanço ve şirket kayıtları usulüne uygun olup genel kurul toplantısının 4. maddesinin iptaline yol açabilecek bir durum söz konusu olmadığını, şirketin içinde bulunduğu risk durumu gözetildiğinde kar payı dağıtmayarak yedek akçe ayırması hukuka uygun olup genel kurul toplantısının 5. maddesinin iptaline yol açabilecek bir durum bulunmadığını, şirketin mevcut yönetim kurulu’nun ibrası, ibra kararının alınma usulü ve içeriği şirket ana sözleşmesine ve hukuka uygun olduğunu, dürüst hesap verme yükümlülüğünü ihlal eden yönetim kurulu üyelerinin tekrar yönetim kuruluna seçilememesi gerektiği iddiası, gündemin 7. maddesinin iptali sonucunu doğurmaycağını, belirlenen huzur hakkının 2022 yılı tüik resmi verileri, şirketin büyüyen iş hacmi ve finansal durumu göz önüne alındığında fahiş olmadığını, yönetim kurulu üyeleri için öngörülen yasakların dürüstlük kuralına aykırı şekilde kaldırıldığının iddiası hukuka aykırı olduğunu, özel denetçi atanmasının koşulları oluşmadığını, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 449. maddesi uyarınca dava konusu genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılmasına ilişkin davacının talebi hakkında, yazılı görüşlerini bildirmeleri için davalı şirket temsilcilerine tebligat çıkartılmış olup bu hususta bir kısmın yönetim kurlu üyeleri yazılı görüşlerini bildirmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, tedbir talebinin yasal koşullarının oluşmadığı, belirtilerek; ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacılar tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili, kararın gerekçesiz olduğunu, davacıların davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirketin 2021 yılı olağan genel kurul toplantısının 13.07.2022 tarihinde yapılabilmesi için 16.06.2022 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan yapıldığını, şirkette tahakküm kurmuş bulunan pay sahipleri ve temsilcileri ile bakanlık temsilcisi hazır bulunmasına rağmen, müvekkil … adına bilgi alma hakkının kullanılacağı belirtilmesi üzerine kötü niyetle son anda toplantıya katılmaktan vazgeçtiklerini, bu nedenle şirket ana sözleşmesinde öngörülen toplantı nisabı sağlanmadığıdan tolantının 15.09.2022 tarihinde yapıldığını, davacıların şirket finansal tablolarını tetkik etme şansı bulunmadığını, davacıların bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında şirketin faaliyetleri, mali kayıtları, finansal tabloları, şirket kayıtlarına ilişkin yöneltilen soruların cevaplanmadığını, özel denetçi atanması hususundaki talepler reddedildiğini, davacıların azınlık pay sahibi konumunda olduklarını, sorulara cevap verilmemesi sebebiyle ilgili pay sahipleri davacılar tarafınan TTK m. 420/II uyarınca yeniden toplantının ertelenmesi talebinde bulunmuşlarsa da söz konusu talep reddedildiğini, genel kurul toplantısının ertelenmesini talep etmede davalı şirketin, davacıların, kamunun, üçüncü kişilerin haklı menfaati bulunduğunu, erteleme talebi gerekçelendirilerek tutanağa geçirildiğini, şirketi zarara uğratma pahasına hukuka ve kanuna aykırı olarak genel kurul toplantısı ertelenmediğini, yönetim kurulu tarafından açık, net, denetlenebilir ve güvenilir bilgileri aktarılmadığını, bu nedenle … A.Ş. 2021 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda alınan kararların iptal edilmesi gerektiğini, genel kurul toplantısının ertelenmesine ilişkin talepten sonra finansal tablolar, şirketin kar-zarar ve bilançoları ile karın belirlenmesi ve dağıtılması, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına, görevden alınmasına ve seçimine dair maddeler başta olmak üzere ilgili hususların genel kurul toplantısında görüşülmemesi ve oylamaya sunulmaması gerektiğini, genel kurul toplantısının ertelemesine ilişkin taleplerinin şartları gerçekleştiğinden, söz konusu talebin reddi sebebiyle 2021 olağan genel kurul toplantısında alınan kararlar hukuka aykırılık teşkil ettiğinden alınan kararların iptalininin gerektiğini, davacıların oylamaya sunulan maddeler için olumsuz oy kullanmış ve söz konusu maddelerdeki olumsuz oyuna ilişkin muhalefet şerhi de toplantı tutanaklarına işlendiğini, finansal ve mali tablolar, bilançolar ve diğer şirket kayıtlar usulüne uygun tutulmadığı, davalı şirket kar elde etmiş olmasına rağmen haklı bir sebep gösterilmeksizin şirket pay sahiplerine kar dağıtımı yapılmaması, davalı şirketin mevcut yönetim kurulunun ibrası gerçekleşmemesi, kararın alınma usulü ve içeriği hukuka, şirket anasözleşmesi ve dürüstlük kurallarına aykırı olması, yönetim kurulunun yöneltilen soruları yanıtlamayıp dürüst hesap verme yükümlülüğünü yerine getirmediği halde bir kısım üyeler tekrar yönetim kuruluna seçilmiş olması, kar dağıtımının önüne geçerek fahiş miktarda belirlenen huzur hakkının örtülü kar aktarımı haline gelmesi, TTK m. 395 ve 396’da düzenlenen yönetim kurulu üyelerine ilişkin yasaklamaların genel kurul kararı ile kaldırılmasının dürüstlük kuralına aykırı olması sebepleriyle de genel kurul toplantısında alınan 4,5,6,7,8,9 numaralı gündem maddelerine ilişkin kararların iptal edilmesi gerektiğini, iptali talep edilen … A.Ş. 2021 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların ikame edilen dava kesinleşinceye kadar şirketin, pay sahiplerinin, kamunun, diğer ilgili kişilerin zarara uğramaması maksadıyla uygulanmasının önlenmesi kararların yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesini, tedbir koşullarının oluştuğunu belirterek; karaın kaldırlmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılması ve şirkete kayyım atanmasına yönelik ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin nedenlerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. TTK’nın 449. maddesinde (1) Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilir.
” hükmüne yer verilmiştir. HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsüdür. Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmemektedir.
3. Esas olan şirketlerin yetkili organları aracılığı ile yönetilmesi olup hakimin şirket yönetimine müdahalesi haklı bir nedene dayalı ve istisnai bir yetkidir. Gerek esas dava gerekse geçici hukuki koruma tedbirlerinden olan ihtiyati tedbir yolu ile ancak haklı sebeplerin varlığı ve uyşmazlığın konusunu oluşturması halinde şirket yöneticilerin yönetim hakkı ve temsil yetkileri sınırlandırılabilir. Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur.
4. Somut olayda, genel kurul kararının iptali istemiyle açılan davada kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına ve şirkete kayyım atanmasına dair tedbir isteminde bulunulmuş olup dosyanın bulunudğu aşama ve delil durumu itibariyle HMK’nın 390/1. maddesinde öngörülen yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmemiş olması karşısında ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati tedbir isteminin reddine dair kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacıların istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacıların istinaf karar harcı olan 296,40-TL’nin peşin alınan 359,80-TL’den mahsubu ile fazla yatan 63,40-TL harcın istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbir isteyen davacılar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.