Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/306 E. 2023/266 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/306
KARAR NO : 2023/266

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2022
NUMARASI : 2022/335 Esas 2022/1466 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 20.02.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20.02.2023

Taraflar arasındaki davadan dolayı Manisa Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15.12.2022 gün ve 2022/335 Esas 2022/1466 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalı bankada hesabı bulunan müvekkilinin internet bankacılığı şifresi ele geçirilmek suretiyle 04.02.2021 tarihinde kendisinin bilgisi dışında rızası ve talimatı olmaksızın 30.000,00 TL para çekilerek bu meblağın hiçbir şekilde bağlantısı olmayan bir şirketin hesabına EFT yoluyla aktarılmış bulunduğunu, durumun öğrenilmesi üzerine bankaya başvuruda bulunulduğunu, bankanın EFT işleminin iptali mümkün iken iptal etmediğini, şifrenin özenle saklanması yükümlülüğünün müvekkilinde olduğunun ileri sürüldüğünü, Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, bankaların müşterilerin birikimlerini güvenli bir şekilde muhafaza etmek için kurulduklarını, güncel teknolojileri takip ederek bilgisayar sistemlerine yansıtmaları gerektiğini, ek güvenlik tedbirleri almaları gerektiğin ileri sürerek bankanın kusuru nedeniyle uğradığı maddi zarar ile manevi zararın tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün bulunmadığını, husumetten reddi gerektiğini, iddia edilen zarar ile hesap hareketlerinin uyumlu olmadığını savunarak davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacının tacir olmadığı ve tüketici sıfatında olduğu, buna göre davanın 6502 sayılı yasa kapsamından kaynaklandığı sonuç ve kanaatine varılarak mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, 6102 sayılı TTK’nın 4/1-f maddesinde bankalara ve diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlemi düzenlemelerinde ön görülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayıldığını, aynı kanunun 5.maddesinde ticari davalara bakma görevinin ticaret mahkemelerine ait olduğunu, davacı tacir olmasa da davanın finansal kurumun işleminden kaynaklanması sebebiyle davaya bakma görevinin ticaret mahkemelerine ait olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE : Dava, internet bankacılığı yoluyla davacının bilgisi ve onayı dışında hesabından üçüncü kişilere para transferi yapıldığı iddiasıyla söz konusu tutarların ve manevi tazminatın davalı bankadan tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. Maddesinin (ı) bendinde Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (i) bendinde Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (k) bendinde Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (l) bendinde Tüketici İşlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmış, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73. maddesinde de tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici, diğer tarafın ise satıcı, sağlayıcı ya da müteşebbis olması gerekir.
Somut olayda, mahkemesince yapılan araştırmada davacının tacir olmayıp tüketici sıfatına haiz olduğu anlaşılmış olup, taraflar arasında temelde ticari ya da genel kredi sözleşmesi de bulunmayıp tüketicilere mahsus bireysel banka hesabı ilişkisi bulunmuş olduğundan taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici işlemlerine yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 179,90 TL peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.20.02.2023