Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/290 E. 2023/275 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/290
KARAR NO : 2023/275

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09.11.2022
NUMARASI : 2022/996 Esas
TALEBİN KONUSU : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
KARAR TARİHİ : 21.02.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 21.02.2023
Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.11.2022 tarih 2022/996 Esas sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, davalının …. Şti’nin müdürlüğünü yaptığını, müvekkilinin aynı şirketin %25 pay sahibi ortağı olduğunu, şirkete ait 8 adet aracın müdür ve müdürler kurulu başkanı olan davalı tarafından diğer şirket ortağı eşine rayiç bedelleri altında ve şirketi zarara uğratmak kastıyla satıldığını, haklarında soruşturma açıldığını, şirket hesabına gönderilen paraların gerekçesiz bir şekilde kendi hesabına aktarılıp bilgi verilmediğini, şirketi zarara sokan davranışlarda bulunduğunu ileri sürerek davalının şirket müdürlüğünden azline ve ayrıca ihtiyati tedbir kararı verilerek yetkilerinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, 09.11.2022 tarihli gerekçeli karar ile davanın davalının azline yönelik olup, dava sonucunda elde edilebilecek menfaatin tedbir yoluyla sağlanamayacağı gibi HMK 389.maddesindeki şartların oluşmadığı, ispat şartlarının da bulunmadığı kanaatine varılarak tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, mahkemece savcılık, ticaret sicil memurluğu ve banka bildirilmesi beklenilmeksizin talebin reddine karar verildiği, eksik inceleme ile karar verildiğini, şirketin faaliyet alanına yönelik tek bir aracının dahi kalmadığını, araç bedellerinin davalı tarafça çekildiğini, kendi şahsı için kullanılmaya devam edildiğini, sürekli olarak şirket hesaplarını boşaltma faaliyetinin gerçekleştiğini, para aktarımları gerçekleştiğini, müvekkilinin hissedar olmasına karşın söz konusu satışlardan haberi olmadığı gibi satış bedellerinden hesabına yapılan herhangi bir ödeme de olmadığını, davalının şirket yönetiminde yolsuzluk yaptığı kanaatinin güçlendiği ve şirketi iyi bir şekilde idare edememiş olup davacı ortağın bilgilendirme yükümlülüklerini ihlal ettiğini, yaklaşık ispat şartlarının oluştuğunu ileri sürerek kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE : Talep, tedbiren davalının şirket müdürlüğünden azli ile tedbiren yönetim yetkilerinin kaldırılması istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince tedbir konusunda yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından davalı gerçek kişi şahsın dava dışı şirketteki yönetim yetkisinin tedbiren kaldırılarak şirket müdürlüğünden azline karar verilmesi istenmiştir. Dava açılmış olması, mutlak ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirmez. HMK’nın 390/3 maddesinde, ihtiyati tedbir isteğinin kabul edilebilmesi bakımından, ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, yasanın gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimâl de olsa aksinin mümkün olduğu ihtimâlini de gözardı edemez. Dosya içeriğindeki toplanan somut deliller ile anılan yasal düzenlemelere göre, dosyadaki mevcut deliller ile davanın mahiyeti yaklaşık ispat kuralıyla birlikte değerlendirildiğinde, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı belirlenmekle, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Yargılama aşamasında toplanacak delillere göre ulaşılacak durumlar karşısında her zaman tedbir isteminin ileri sürülüp mahkemece değerlendirilmesi de mümkün bulunmaktadır. Ancak somut olayda talep tarihi itibariyle henüz delillerin belli ölçüde toplanmadığı bir aşamadaki mevcut dosya kapsamı ve delil durumuna göre tedbir şartları oluşmadığı anlaşılmış olup, bu aşamada istinaf istemi yerinde değildir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına ve yaklaşık ispatın yerine getirilememesine göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir talep eden yönünden istinaf karar harcı olan 296,40 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 215,70 TL’nin ihtiyati tedbir talep eden davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbir talep eden davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21.02.2023