Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/270 E. 2023/259 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/270
KARAR NO : 2023/259

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24.11.2022
NUMARASI : 2022/413 Esas 2022/817 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22.07.2022
KARAR TARİHİ : 16.02.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16.02.2023
Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.11.2022 tarih 2022/413 E. – 2022/817 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, davalı sigorta şirketince sigortalanan aracı seyir halinde iken müvekkilinin sevk ve idaresindeki araca kusurlu olarak çarpması sonucunda müvekkilinin yaralandığını ileri sürerek geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının hmk’nnnın 107. maddesi gereğince davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili vasıtasıyla dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde, özetle davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, davacı ve davalı vekillerinin dosyaya sundukları beyan dilekçeleri ile davacının feragat dilekçesi uyarınca feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davacı vekili, yerel mahkeme tarafından feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olup, arabuluculuk ücretinin hatalı olarak taraflarına yükletildiğini, içtihatlarda da belirtildiği üzere bu davalardan feragatte hakkın özünden feragat olmayıp davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmiş olup, esasen davanın konusuz kaldığına, buna göre davalı tarafın kendisine karşın dava açılmasına sebebiyet verdiğini, buna göre 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydı edilmesi gerekirken davacıdan tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yazılı gerekçeyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 Sayılı Yasanın 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesine eklenen 5/A- 1 maddesinde ” Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmüne, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. Fıkrasında ise “davacı arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın 1 haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içerir davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
TTK’nın 4. maddesi uyarınca tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın bu kanunda düzenlenen hususlardan çıkan uyuşmazlıklar mutlak ticari davayı, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklar ise nisbi ticari davayı teşkil eder.
Somut olayda, davanın konusu TTK hükümleri içerisinde düzenlenmiş bulunan sigorta hükümlerinden kaynaklanmış olup TTK 4. maddesi uyarınca mutlak ticari dava niteliğindedir, bu nedenlerle 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 Sayılı Yasa uyarınca arabuluculuk dava şartına tabidir. Davadan önce davacı tarafça 7155 Sayılı Yasa uyarınca arabuluculuk başvurusunun yapılıp bu şartın yerine getirildiği ve taraflar arasında anlaşılamama tutanağı tutulduğu sabittir.
Uyuşmazlık ve istinaf konusu, arabuluculuk dava şartına tabi olan bu davada yargılama sırasında davalı tarafça ödeme yapılması sonucunda tarafların dilekçeleri sonucunda davanın reddine karar verilirken davadan önceki arabuluculuk işlemleri sırasında arabuluculuğun vekalet ücretinden hangi tarafın sorunmlu olup olmayacağı noktalarında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 323/1-ğ. maddesi gereğince vekille takip edilen davalarda hükmedilecek vekalet ücreti yargılama giderleri kapsamında kaldığı aynı kanunun 326.maddesi gereğince de yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Somut olayda dava arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, buna göre arabuluculuk aşamasında oluşan vekalet ücretinin de bir yargılama gideri olarak sayılması gerektiği değerlendirilmelidir. Yargılama aşamasında davacı vekili 22.10.2022 tarihinde feragat dilekçesi sunmuş, bunun üzerine davalı vekili tarafından sunulan 26.10.2022 tarihli beyan dilekçesinde davacı vekiline sulh olmak ve talep hususunda karşılıklı ibralaşmakla davada vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda hiçbir taleplerinin olmadığını beyan ederek gereğinin yapılmasını beyan etmiş olup, bu beyanın üzerine mahkemece feragat nedeniyle reddine karar vermiştir.
Dava konusu somut olayda davanın 7155 Sayılı Yasa ile TTK 5.maddesine eklenen 5/A-1 maddesi uyarınca, arabuluculuk dava şartına tabi olan bir dava olduğu, davacı tarafça arabuluculuk başvurusunda bulunulup tarafların anlaşamadığına yönelik tutanağın dava dilekçesi ekinde sunulduğu, davanın yargılama sırasında taraf beyanlarından anlaşılacağı üzere tarafların sulh olmaları ve karşılıklı ibralaşmaları üzerine feragatla son bulduğu, her iki taraf vekili beyan dilekçelerinden anlaşılmaktadır. Her ne kadar kısmi dava açılmış ise de, davacı tarafın tazminat istemi ile açtığı davada tarafların sulh olmak üzere anlaşmalarıyla feragat edildiği sulh olup karşılıklı ibralaşma beyanına göre davacının talebinin bir miktarı yönünden davalı tarafça kabul edildiği anlaşıldığından bu durumda davalı tarafın davanın açılmasına sebebiyet verdiği, her ne kadar davacı tarafça HMK 307. maddesi gereğince feragat edilmiş ise de yargılama aşaması ve tarafların beyan dilekçeleri içeriğine göre bu feragatin davanın devamı sırasında yapılan ödeme yada ibralaşma sonucu gerçekleştiği içerik itibariyle davanın konusuz kalması nedeniyle bu dilekçenin verildiği ve davalı tarafın dosya kapsamı ve delil durumuna göre dava açılmasına sebebiyet verdiği gözetildiğinde davadan önce 7155 Sayılı Yasa gereğince başvurulan arabuluculuk dava şartı yolundaki arabulucuya ödenen vekalet ücretinin de yargılama giderlerinden sayılarak davanın açılmasına sebebiyet veren davalı tarafa hükmedilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek davacı üzerinde bırakılması yasaya uygun bulunmamıştır.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.11.2022 tarih 2022/413 E. – 2022/817 K. sayılı sayılı kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Açılan davanın feragat sebebiyle REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanununun 22.maddesi gereğince ilk celse davadan feragat edilmiş olması nazara alınarak alınması gereken 59,96 TL karar harcının başlangıçta peşin olarak yatırılan 80,70 TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 20,74 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Tarafların vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığından bu konularda karar verilmesine yer olmadığına,
6183 Sayılı Kanun’a göre 1.320,00 TL’lik arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin taktiren kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 16.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.