Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/2037 E. 2023/1871 K. 19.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/2037
KARAR NO : 2023/1871

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22.09.2023
NUMARASI : 2023/51 E. 2023/621 K.
BİRLEŞEN İZMİR 1. ATM 2023/397 E. SAYILI DOSYASINDA,
ASIL VE BİRLEŞEN
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 19.12.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19.12.2023

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.09.2023 tarih 2023/51 Esas 2023/621 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, asıl ve birleşen davada müvekkili idare ile ihyası istenen dava dışı … Şti arasında noter onaylı kiracılık ilişkisi bulunduğunu, kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle kira bedeli tahsili için Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün 2019/1760 esas sayılı dosyasında tahliye talepli icra takibi yapıldığını, borçlunun itirazı üzerine Kemalpaşa 2.Asliye Hukuk (İcra Hukuk) Mahkemesinin 2020/61 esas sayılı dosyasına itirazın kesin kaldırılması için dava açıldığını, o davada ihyası istenen şirketin tasfiye sonucu sicilden terkin olduğunun anlaşıldığının mahkemece taraflarına süre verildiği ileri sürülerek sicilden terkin edilen … Şti ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … ihyası istenen şirketin 20.08.2021 tarih ve 2021/1 nolu kararı ile tasfiyeye girdiğini, tasfiye memuru olarak …’ın seçildiğini, 07.09.2022 tarihinde şirketin sicilden silindiğini, sicil müdürlüklerinin herhangi bir mükellefiyeti bulunmadığını, tasfiyeden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu beyan etmiştir.
Tasfiye memuru … dosyaya sunduğu beyan dilekçesinde, aleyhe olan hususları kabul etmediğini, ihyası istenen şirketin 15.10.2021 tarihinde tasfiyeye giriş kararının tescil edilip 07.09.2022 tarihinde tasfiye sonu terk hali aldığını, açılan davanın reddini, aksi kanaatte olunması halinde davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, iddia, savunma, Kemalpaşa İcra Dairesinin 2019/1760 E. ve Kemalpaşa 2. İcra Hukuk 2020/65 esas sayılı dosyaları ve tüm dosya kapsamına göre sicilden terkin ediline dava dışı … Ltd Şti’nin ilgili icra dosyası ve İcra Hukuk Mahkemesi dosyaları ile sınırlı olmak üzere ihyasına, son tasfiye memuru …’ın ek tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildikten sonra birleşen dosya yönünden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin birleşen dosya davalısından tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı, birleşen dosya davalısı … tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı …, ihyası istenen şirketin 15.10.2021 tarihinde tasfiyeye giriş yapıp 07.09.2022 tarihinde terkin olunduğunu, davacının icra takibi ve icra hukuk mahkemesindeki takibi ile davasının haksız olduğunu, bu dava devam ederken şirketin tasfiye edilip sicilden terkin edildiğini, davacının açtığı haksız takip ve dava nedeniyle şirketin yeniden ihyasını gerektiren bir durum oluşmadığını, birleşen dava yönünden aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu savunarak kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, ortaklar kurulu kararı ile tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilen şirketin TTK’nın 547. maddesi uyarınca ihyası istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile … Ltd Şti ‘nin Kemalpaşa 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/61 Esas sayılı dosyası ve Kemalpaşa icra dairesinin 2019/1760 Esas sayılı takip dosyaları ile sınırlı olarak tasfiye memuru olarak son tasfiye memuru …’ın atanmasına karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 547/1. maddesinde; “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, davacı vekili, tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilen şirket aleyhine açılan kira alacağının tahsili için başlatılan Kemalpaşa İcra Dairesinin 2019/1760 Esas sayılı dosyası ile Kemalpaşa 2.İcra Hukuk Mahkemesinde icra takibine yapılan itirazın kesin kaldırılmasına ilişkin 2020/61 esas sayılı dosyalarında taraf teşkilinin sağlanması amacıyla bu dosyalarla sınırlı olarak ihya kararı verilmesini istemiştir. Davacı, açılan davayla icra dosyasıyla sınırlı olmak üzere şirketin ihyasını isteme hakkına haiz olup tasfiye nedeni ile sicilden terkin edilen şirket aleyhine açılan derdest davada taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyasını istemekte davacının hukuki yararı da mevcuttur. TTK 547. maddeye göre açılan ihya davalarında süre söz konusu değildir. Davacının açtığı itirazın kesin kaldırılmasını davasının süresinde açılıp açılmadığı da ihya davasında değerlendirilecek bir husus değildir. İhya kararı verilebilmesi için tasfiye memurlarının tasfiye işlemlerinde kusurlarının bulunması ve itirazın kaldırılması davasının tasfiye işlemleri tamamlanmadan önce açılması gerekmez. TTK’nın 547/2. maddesinde “Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmüne yer verilmiş olup, ek tasfiyeye ilişkin prosedür emredici ve kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece şirket hakkındaki derdest dava ile sınırlı olarak ihya ve ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tasfiye memuru atanmasına dair verilen karar yerindedir. Kaldı ki Kemalpaşa İcra Dairesinin … Esas dosyasının Uyap Tan … Davacı tarafından ihyası istenen şirket hakkında 23.07.2019 tarihinde kira tahsiline yönelik takip başlatıldığı, şirketin takibe itirazı üzerine takibin durduğu, yine dosyaya celp olunan Kemalpaşa 2.Asliye Hukuk (İcra Hukuk ) Mahkemesinin 2020/61 Esas sayılı dosyanın tetkikinde davacı kurum tarafından ihyası istenen şirket tarafından 28.09 2020 tarihinde icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye işleriyle dava açıldığı, o davanın derdest bulunduğu, ticaret sicilden gelen yazı cevaplarına göre de hakkındaki takip ve kira alacağı ile tahliyeye ilişkin bu dosya varken davacı şirketin tasfiye memuru olan … Tasfiye işlemine girerek … yazı cevabına göre şirket gelen kurulu kararı ile 19.08.2022 tarihinde tasfiye başlayıp 07.09.2020 tarihinde sicilden terkin olduğu ve buna göre icra takibi ile dava derdest iken tasfiye olunduğu dosya kapsamı ve delillerden sabittir.
Tasfiye sürecinde tasfiyenin eksik bırakılmasından ve gereği gibi yapılmamasından davalı tasfiye memurunun sorumlu olması ve 6100 sayılı HMK’ nın 326. maddesinde yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği düzenlemesi nedeniyle mahkemece davalı tasfiye memuru aleyhine harç, yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davalı tasfiye memuru …’ın istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …’ın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … yönünden istinaf karar harcı olan 269,85 TL peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalı …’ın yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 19.12.2023