Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/193 E. 2023/446 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/193
KARAR NO : 2023/446

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21.11.2022
NUMARASI : 2022/527 E. – 2022/955 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 24.03.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 24.03.2023
Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.11.2022 gün ve 2022/527 E. – 2022/955 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili; 15.03.2022 tarihinde müvekkiline ait … plakalı aracın dava dışı …’ın sevk ve idaresinde iken, otoparktan caddeye çıkmak için bekleme halinde iken, … plakalı aracın kendisine yol vermek için durduğunu, bu sırada arkasından gelen … plakalı aracın … plakalı araca çarptığını, çarpmanın etkisi ile … plakalı aracın müvekkiline ait araca çarptığını, kazanın meydana gelmesinde müvekkiline ait araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun olmadığını, ancak kaza tespit tutanağında müvekkiline ait araç sürücüsüne %100 kusur tayin edildiğini öğrendiklerini, … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ihtiyari mali sorumluluk, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalandığını, … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalandığını, davalıların araç malikleri ile araçların zorunlu trafik sigortacılarının olduğunu belirterek, belirsiz alacak davası niteliğinde olmak üzere şimdilik 1.000,00 TL hasar bedeli ve 1.000,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan ticari temerrüt faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …. Şti. vekili; kazanın meydana gelmesinde davacının maliki olduğu araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili, İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, dosyada kusur incelemesi yapılmasının gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, istemin zamanaşımına uğradığını, husumetin müvekkiline yönetilemeyeceğini, müvekkili nezdinde sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, 6100 sayılı HMK’nın 119. maddesi gereğince dava dilekçesinde açık bir şekilde talep sonucunun belirtilmesi gerektiği, davacı tarafa dava dilekçesindeki talep sonucunu açıklaması için 13.10.2022 tarihli celsede yüzüne karşı ihtarda bulunulduğu, davacı tarafın bu kesin süreye uyarak talep sonucunu açıklamadığı gerekçesiyle davanın HMK’nın 119/1-ğ ve 119/2. maddeleri uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, dava dilekçesinde davanın konusunu “Müvekkile ait araçla meydana gelen zincirleme kazaya ait hasar ve kusur oranı ve değer kaybı tespiti ve belirlemelere dayanacak tazminat ve değer kaybı taleplerimizin hüküm altına alınması” şeklinde açıkladıklarını, dava değerini “Fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak ve kusur oranları ve zarar ziyan tutarının tespitine dayalı olarak 1.000 TL zarar ve 1.000 TL değer kaybı” olarak belirttiklerini, talep neticesi kısmında ise “Tarafların kusur oranlarının tespiti, buna bağlı olarak da tarafların kusur oranlarına isabet eden miktarının tespiti, belirlenen tazminat tutarının sorumlu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili, davalıların yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmalarına karar verilmesi” olarak açıkladıklarını, davadaki talebin HMK hükümlerine göre yeterince açık olduğunu, 13.10.2022 tarihli celse ara karar gereğini zuhulen süresinde yerine getiremediklerini, geciken bir tarihte sundukları lahiya ile tazminat ve değer kaybı taleplerinin bildirildiğini, vermiş oldukları layiha ile kesin süre ile amaçlanan hususun yerine getirildiğini, ara karardan rücü talep ettiklerini, davanın terditli olarak açıldığını, kusur belirlemesi yapılmadan tazminat taleplerinin yöneltilmesinin istenilmesi davanın esasına uygun olmadığını, kusur oranları belirlendikten sonra kusursuz görülen davalı ve sigortasından sadece yargılama giderlerinin talep edileceğini, kesin süreden beklenen yararın ön incelemeden önce elde edilmiş olduğundan, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şti. vekili, davanın HMK’nın 119/1-ğ ve 119/2. maddeleri uyarınca açılmamış sayılmasına ve davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına karar verildiğini, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin istinaf taleplerinin bulunmadığını, ancak müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7. Maddesi gereğince müvekkili yararına tam vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, hasar giderim bedeli ve değer kaybı tazminatının kazaya sebebiyet veren karşı araçların zorunlu mali sorumluluk ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacıları ile işletenlerden tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Mahkemece, 13.10.2022 tarihli duruşma ara kararı ile “Davacı vekiline 119/l-ğ, 119/2 maddesi uyarınca talep sonucunu açıklaması için 1 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına (ihtar edildi)” şeklinde karar verilerek duruşmanın 29.11.2022 tarihine bırakıldığı, davacı vekilince 10.11.2022 UYAP kayıt tarihli dilekçesinde “Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla tarafların kusur oranlarının tespiti, kusursuz olan müvekkilin kaza nedeniyle uğramış olduğu maddi zarar ve değer kaybının belirlenmesi ile davalılardan … araç malikine asaleten ve sigortasına rücuen 900,00 TL maddi ve 900,00 TL değer kaybı, … plakalı araç malikine asaleten ve sigortasına rücuen 100,00 TL maddi ve 100,00 TL değer kaybının tazmini hususunda kaza tarihinden itibaren hesaplanacak ticari temerrüt faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini” talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 21.11.2022 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 119. maddesinde dava dilekçesinin içeriği belirtilmiş, buna göre dava dilekçesinde “a) Mahkemenin adı, b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri, c) Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, ç) Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri, d) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri, e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri, f) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği, g) Dayanılan hukuki sebepler, ğ) Açık bir şekilde talep sonucu, h) Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası, (2) Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dava dilekçesinin birinci sayfasında, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı tutularak HMK’nın 107. Maddesi uyarınca şimdilik 1.000,00 TL hasar bedeli ve 1.000,00 TL değer kaybının tahsilinin talep edildiği, tevzi formunda da dava değerinin 2.000,00 TL olarak gösterildiği, dava dilekçesinin ikinci sayfasında netice ve talep bölümünde ise, tarafların kusur oranlarının tespiti, davacının aracında meydana gelen maddi hasar tutarının ve değer kaybının tespiti, tarafların kusur oranlarına isabet eden miktarların tespiti ve tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Davalı işletenler ve sigorta şirketleri yönünden hangi araç için ve hangi sıfatla, ne miktarda maddi tazminat talebinde bulunduğu davacı vekilinin 25.11.2022 tarihli dilekçesi ile açıklanmış olup, celse talikine neden olunmadığından ve kesin sürede öngörülen amaca aykırılık da bulunmadığından, yargılamaya devamla esas hakkında hüküm kurulması gerekirken, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde isabet bulunmamıştır.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince usule aykırı olarak davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-5 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-5 maddesi uyarınca KABULÜNE,
2-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.11.2022 gün ve 2022/527 Esas 2022/955 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-5 maddesi gereğince kesin olmak üzere 24.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.