Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/188 E. 2023/1353 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/188
KARAR NO : 2023/1353

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18.10.2022
NUMARASI : 2021/235 E. 2022/910 K.

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 04.10.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.10.2023

İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.10.2022 tarih 2021/235 E. 2022/910 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, 22/02/2013 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile Milas istikametinden Ağaçlıhöyük Köyü istikametine dönüş yaptığı sırada, Bodrum istikametinden Milas istikametine seyreden sürücü …’ın idaresindeki … plaka sayılı kamyonetle çarpması sonucu çift taraflı ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kaza sonucunda davacı müvekkillerin desteği …’un hayatını kaybettiğini, söz konusu kazaya ilişkin Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/193 Esas 2014/46 karar numarası ile dava görüldüğünü, müvekkillerinin destekten yoksun kalmaları sebebi ile iş bu davanın açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın meydana gelen kazada asli ve tam kusurlu olduğunu ve kaza tarihini kapsayacak şekilde davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, söz konusu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 300,00-TL destekten yoksun kalma (ölüm tazminatı) tazminatının davalıdan başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak olan yasal faizi ile tahsilini, ilgili Adli Tıp Grup Başkanlığı’ndan … ile ilgili ölüme ilişkin kayıt ve belgelerin istenmesini, ceza dava dosyasının celbini, usul ekonomisi açısından kusur tayini yapılmak üzere bilirkişi makamına ve ardından hesaplama yapılmak üzere bilirkişiye tevdini, ilgili SGK Müdürlüğü’nden müvekkillerine peşin sermaye değerli rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun sorulmasını, dava vekalet ücreti bakımından davacıların birlikte dava açmalarını objektif dava birleşmesi niteliğinde başka bir deyişle dava arkadaşı konumunda olmaları nedeni ile her bir davacı müvekkil için ayrı ayrı olmak üzere vekalet ücretlerinin ve yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 10/04/2018 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile, davacı … için talep ettikleri 100,00 TL’ yi 165.830,43’TL’ye, davacı … için talep ettikleri 100,00 TL’yi 38.506,87 TL’ye, davacı … için talep ettikleri 100,00 TL’yi 45.462,70 TL’ye arttırarak toplam 250.000,00 TL destek yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı sigorta şirketine usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş olmasına rağmen, verilen süre içerisinde davaya cevap vermediği görülmüştür.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARINDAN ÖNCEKİ İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, alınan kusur ve hesap raporundan sigortalı araç sürücüsünün olayda tam kusurlu olduğunun, desteğin ölümü nedeniyle davacıların destek zararlarının oluştuğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı … için 165.930,43 TL, davacı … için 38.606,87 TL, davacı … için 45.462,70 TL destek tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI : Kaza tespit tutanağı, kesinleşen Muğla 1.ACM’nin 2013/193 E. – 2014/46 K.sayılı dosyasından 22.02.2013 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki …plakalı araç ile seyir halinde iken dönüş yaptığı sırada …’ın idaresindeki … plakalı kamyonete çarpması sonucu gerçekleşen trafik kazasında …’ın sevk ve idaresindeki araçta yolcu olarak bulunan …’un vefat ettiği anlaşılmaktadır. Davaya konu ZMMS poliçesinin incelenmesinde; davalı sigortacı ile destek arasında 06.02.2013 tarihinde düzenlendiği, … plakalı aracın teminat altına alındığı, sigortalının kazada vefat eden destek … olduğu tespit edilmiştir. Davada, sigortalı desteğin yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün kusuru nedeniyle, desteğin eşi ve çocukları olan davacılar tarafından, destekten yoksun kalınan tazminatın tahsili istenmektedir. İlk derece mahkemesince kusur tespitinde uzman trafik bilirkişisi ile hesap bilirkişisinden oluşan heyetten alınan raporda, sigortalı araç sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda tamamen kusurlu olduğu belirtilmiş, PMF yaşam tablosuna ve asgari ücrette göre desteğin eşi davacı … için 165.930,43 TL, desteğin çocuğu davacı … için 38.606,87 TL, desteğin çocuğu davacı … için 45.462,70 TL destek tazminatı hesaplanmış, ilk derece mahkemesince rapor benimsenerek, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili, Ankara 5 ATM’nin 2014/1103 E. – 2014/551 K.sayılı dosyasında, …’un vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatının tarafına ödenmesini dava ettiğini, 129.000,00 TL davacıya ödendiğinden 14.10.2014 tarihinde davadan feragat ettiğini, …’ye velayeten … tarafından müvekkili şirket aleyhine İzmir 1 ATM’nin 2013/354 E.sayılı dosyasında …’un vefatı nedeniyle açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasında 14.844,22 TL davacıya ödendiğinden 15.01.2014 tarihinde davadan feragat ettiğini, davacı …’un kötü niyetli olduğunu, istinaf itirazlarında ileri sürmektedir. Her ne kadar davalı sigortacının cevap layihasını sunmaması ve mahkemeye gönderilen hasar dosyasında ödemeye ilişkin belge ve ödeme nedeniyle düzenlenmiş ibraname bulunmaması, ayrıca davacı tarafça da ödemeye ilişkin bilgi verilmemesi sonucu, dosyadaki mevcut duruma göre karar verilmiş ise de, ödeme borcu sona erdiren sebeplerden olup, yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden, bu hususların araştırılarak, davalının hasar dosyasındaki eksik belgeleri sunması sağlanarak, istinaf itirazlarında belirtilen mahkeme dosyaları getirtilerek, ödeme nedeniyle ibraname düzenlenmiş ise davanın iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı, yapılan ödemelerin ödeme tarihi itibarıyla davacıların gerçek zararını karşılayıp karşılamadığı, ödemenin makbuz niteliğinde olup olmadığı, açılan davalarda hakkın özünden feragat edilip edilmediğinin tespit edilmesi ve gerekirse yapılan ödemeleri güncellenerek hesap raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Hatır taşıması defi olup, yargılama aşamasında ileri sürülmediğinden, istinaf aşamasında ileri sürülemeyecek olmakla, olayda hatır taşıması bulunup bulunmadığı irdelenmemiştir. Yukarıda açıklanan hususlardaki eksik belgeler getirtilerek, yapılacak tespitlerin ve gerekirse alınacak bilirkişi raporunun sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARINDAN SONRAKİ İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 22.02.2013 tarihinde davalıya ZMMS sigortası ile sigortalı dava dışı sürücü … ’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla dönüş yaptığı sırada dava dışı … ’ın sevk ve idaresindeki idaresindeki … plaka sayılı kamyonete çarpması sonucu gerçekleşen trafik kazasında dava dışı … ‘ın sevk ve idaresindeki araçta yolcu olan davacıların desteği … ’un hayatını kaybettiği, dosyada mevcut denetime ve hüküm kurmaya elverişli kusur raporuna göre, davalıya sigortalı araç sürücüsü dava dışı … ‘ın meydana gelen kazada tamamen kusurlu olduğu, dava dışı … ‘ın sevk ve idaresindeki …plaka sayılı aracın hususi otomobil vasfında olduğu ve ölen … adına kayıtlı bulunduğu, ZMMS poliçesinin ise 06.02.2013-2014 dönemi için 4101300180699 sayı ile davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği ve kaza tarihi itibari ile ölüm-sakatlık halleri için kişi başı teminat limitinin kişi başı 250.000,00 TL olduğu, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1103 Esas, 2014/551 Karar sayılı dosyasında davacı … ’un eşi … ’un vefatı sebebiyle davalı sigorta şirketi aleyhine destekten yoksun kalma tazminatı istemiyle 30.06.2014 tarihinde açmış olduğu tazminat davasında davalı sigorta şirketinin 129.000,00 TL ödeme yapması nedeniyle davacının davadan feragat ettiği, Mahkeme tarafından davacının davasının feragat nedeniyle reddine karar verildiği, İzmir l. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/354 Esas, 2014/27 Karar sayılı dosyasında … ’ye velayeten … tarafından … ‘nin annesi … ’un vefatı sebebiyle davalı sigorta aleyhine destekten yoksun kalma tazminatı talepli 08.11.2013 tarihinde açmış olduğu tazminat davasında davalı sigorta şirketinin davacıya 14.844,22 TL ödeme yapması üzerine davacı tarafça davadan feragat edilmesi üzerine mahkeme tarafından davanın feragat nedeni ile reddine karar verildiği, buna göre …’un vefatı nedeni ile davalı sigorta şirketi tarafından davacı eş … ‘a 129.000,00 TL, ölenin önceki evliğinden olan oğlu dava dışı … “ye 14.844,22 TL ödendiğinden bakiye teminat limitinin 108.000,00 TL kaldığı, Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341 Karar sayılı 21/01/2021 tarihli, 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararlarında belirtildiği üzere tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki gerekçesi dikkate alınarak TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak, peşin değer hesabı olarak her yıl %10 artırım ve iskonto yöntemi uygulanarak hesaplama yapılması gerektiği, ayrıca Mahkemece verilen 26.04.2018 tarih 2017/1075 Esas ve 2018/479 Karar sayılı ilk kararının davacılar tarafından istinaf edilmemesi nedeniyle “usuli kazanılmış” hak nedeniyle önceki karar tarihi olan 2018 yılı verileri ile hesaplama yapılması gerektiğinden bu kapsamda düzenlenen denetime ve hüküm kurmaya elverişli aktüer bilirkişi raporuna göre, davacı … için 37.984,34 TL, davacı … için 44.072,91 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, davacılar vekilinin 10.04.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı … için talep ettikleri 100,00 TL tazminat talebini 165.830,43 TL’ye, davacı … için talep ettikleri 100,00 TL maddi tazminat talebini 38.506,87 TL’ye, davacı … için talep ettikleri 100,00 TL maddi tazminat talebini 45.462,70 TL’ye yükselttiği, ancak yargılama esnasında davacı … vekilinin vekaletnamesindeki özel yetkisine dayanarak davacı … tarafından açılan davadan kayıtsız ve şartsız olarak feragat ettiği, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat, davayı sonlandıran işlemlerden olup, hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabileceği, karşı taraf ile mahkemenin muvafakatine bağlı olmayan feragatın kayıtsız ve şartsız olması gerektiği ve feragat beyanı verildiği anda kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağından davacı … tarafından açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, davacılar … ve … ‘un meydan gelen trafik kazası nedeniyle destek anneleri … ‘un ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecekleri, hatır taşıması defi olduğundan ve yargılama sırasında ileri sürülmediğinden davalı sigorta şirketinin hatır taşıması defi değerlendirilmediği, davacı … ve davacı … tarafından açılan davanın kısmen kabulüne karar verilerek davacı … için 37.984,34 TL, davacı … için 44.072,91 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk ( Trafik ) Sigortası Genel Şartları A.3. maddesine ve a.5. maddesinin ( ç ) bendine göre ancak, üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla destek zararları, destekten yoksun kalma ( ölüm ) teminatı kapsamında olduğunu, dava konusu olayda ise sigortalı araç işleteninin vefat etmiş olup, teminat kapsamı dışında olduğunu, yerel mahkemece aldırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, hesaplama yapılırken dikkate alınan kriterlerin güncel olmaması nedeni ile hatalı olan hesaplamaya göre hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, 22.02.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıların desteği …’un ölümü nedeniyle destekten yoksun kalmaya yönelik maddi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın davacı … yönünden feragat nedeniyle reddine, davacılar … ve … tarafından açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Yerel Mahkeme tarafından taraflarca gösterilen delillerin toplanıldığı, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1103-551 E.K. Sayılı, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/354 Esas sayılı ve İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/965 Esas sayılı dosyalarının incelendiği, vefat edene ilişkin aile nüfus kayıt örneğinin dosyaya kazandırıldığı, meydana gelen kaza nedeniyle taraflara atfı kabil kusur oranları belirlenerek dosyanın aktüerya bilirkişisine tevdii edildiği, hasar dosyasının ve poliçe örneğinin getirtilerek Dairemizin kaldırma kararında belirtilen hususlarda dosyanın aktüerya bilirkişisine tevdii edilerek rapor alındığı, işbu raporun hükme esas alınmak suretiyle yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği görülmüştür.
Davalının dava konusunun teminat dışında kaldığına ilişkin istinaf nedeninin incelenmesinde, kazaya karışan aracın poliçe tarihi olan 06.02.2013 tarihi itibariyle, 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının henüz yürürlüğe girmediği anlaşılmaktadır. Poliçe tarihi itibariyle yürürlükte bulunan eski genel şartlar, KTK hükümleri ve Yargıtay 4. ve 17. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre davacıların desteğin mirasçısı sıfatıyla değil üçüncü kişi sıfatıyla dava açmış olması nedeniyle davacıların destek tazminatından davalı sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında sorumludur (kazada davalı sigorta şirketi sigortalısının %100 kusurlu olduğu anlaşılmakla) Yargıtay 4. ve kapatılan 17. Hukuk Dairesi 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından önce tanzim edilen poliçeler için yukarıda açıklanan görüş yönünde kararlar vermeye devam etmektedir. Nitekim Yargıtay HGK’nın 15.06.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, 2011/17-787 E, 2012/92 K, 4. HD 2022/682 E. 2022/8712 K., 17. H.D 2013/14063 E -2015/245 K, 17. HD 2015/11772 E, 2018/6434 K, 24.04.2018 tarih 2015/9649 E., 2018/4463 K. sayılı ilamları da bu yöndedir. Bu nedenlerle davalı sigorta vekilinin tazminat bedelinin teminat dışı olduğuna yönelik istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporunda hesaplanan tazminat miktarlarının fahiş olduğu ve raporun hatalı olduğu yönünden istinaf nedenlerinin incelenmesinde, dosyaya sunulan 23/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda, davacılar vekilinin davacılardan … bakımından … Sigorta tarafından yapılmış olan ödeme ve Ankara 5 ATM’nin 2014/1103 Esas 2014/551 Karar sayılı ve davanın feragat nedeniyle reddine dair kararı bağlamında herhangi bir alacak talepleri bulunmadığını beyan etmiş olması nedeniyle bu davacı bakımından hesaplama yapılmadığı, davalı tarafın davacılar … ve … ‘a DYKT ödemesi yaptıklarına dair herhangi bir belge ibraz etmemiş oldukları, bu bağlamda davacılar tarafından verilen ilk hükme karşı istinaf yoluna başvurulmamış bulunması nedeniyle önceki karar tarihi olan 2018 yılı verileri ile ve TRH 2010 ve %10 artış %10 iskonto esasına dayalı progresif rant yöntemi kullanılarak yapılan hesaplamaya göre desteğin dava dışı oğlu … için de destek payı ayrılmak suretiyle, davacı … için 37.984,34 TL , davacı … için 44.072,91 TL olmak üzere toplam 82.057,25 TL DYKT olduğu, önceki hükme esas alınan rapor ile son alınan rapor arasındaki farkın dava dışı çocuk … için de destek payı ayrılmasından kaynaklandığı, bu itibarla alınan bilirkişi raporunun hükme esas almaya ve denetime elverişli mahiyette tanzim kılındığı görülmekle davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 5.605,33 TL’den peşin alınan 1.401,33 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 4.204,00 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.