Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1879 E. 2023/1884 K. 20.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1879
KARAR NO : 2023/1884

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24.10.2023
NUMARASI : 2023/2 Esas

TALEBİN KONUSU : İhtiyat Tedbire İtiraz
KARAR TARİHİ : 20.12.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20.12.2023

İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 24.10.2023 tarih 2023/ 2 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen vekili, dava dilekçesiyle öncelikle müvekkilinin marka hakkının zarara uğratılmaması için ihtiyati tedbir yoluyla davalının … şeklinde ürünlerinin tanıtımını/satışını yaptığı “www…com.tr” internet web sitesine, …’a ait https://….com/… uzantılı … hesabına, …’a ait https://www…com/… uzantılı … hesabına, internet satış mağaza platformu …’da açmış oldukları https://www…com/magaza/… uzantılı hesaba, internet satış mağaza platformu https://www…com/magaza/… uzantılı mağaza hesabına, yanı sıra …, …, …, …, … internet satış platformlarındaki mağaza hesaplarına ve ürünlerine erişimin engellenmesine, erişimin durdurulmasına, alan adını kullanmasının yasaklanmasına, taklit marka ürünlerin internet üzerinden tanıtımının kaldırılmasına, satışının durdurulmasına ve … markasının internet ortamı dahil tüm mecralardaki kullanımının/tanıtımının/satışının durdurulmasına ve yasaklanmasını talep ve dava etmiş, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde talebin kabulüne karar verilmiştir.
İTİRAZ : İhtiyati tedbire itiraz eden vekili, 04/10/2023 tarihli dilekçesinde; 21/06/2023 tarihli bilirkişi raporuna karşı itirazları dikkate alınmadan ek rapor alındığını, … kelimesinin İngilizce “…” ya da “…” terimlerinin kısaltması olduğunu, kedi ve köpeklerde uygulanan bir beslenme/diyet türü olduğunu, beslenme türüne ait bir isim olması sebebiyle marka hakkı alınan …’ın, tanımlayıcı bir kelime olduğunu ve SMK madde 5/1-c ve 25 uyarınca marka ile ilgili hükümsüzlük şartlarının mevcut olduğunu, müvekkili şirketin, … diyetinde kullanılan kedi – köpek mamalarını üretip sattığını, 6769 sayılı SMK’nın 11/4 fıkrasında; “Mal veya hizmetlerin aynı sınıflarda yer almaları benzer olduklarına, farklı sınıflarda yer almaları da benzer olmadıklarına karine teşkil etmez.” şeklinde açık hüküm bulunduğunu, bu sebeple aynı ticari alanda faaliyet göstermenin tek başına marka hakkına tecavüz edildiği sonucunu doğurmayacağını, ürün ambalajının üzerinde bulunan görseller, grafik tasarımlar, ürünlerin konulduğu kutular, gerek ürünlerin üzerindeki gerekse de internet sitesindeki sloganların da birbirinden farklı olduğunu, müvekkillerine ait markanın bütün denetimlerden geçerek tescil edildiğini, müvekkillerinin ticari hayatı haksız ve hukuksuz olarak engellenmeye çalışıldığını, esasında davacı tarafın mesnetsiz iddialarıyla verilen ihtiyati tedbir kararıyla esas haksız rekabetin ortaya çıktığını savunarak müvekkiline ait şirketin internet adresine erişimin engellenmesi, durdurulması, yasaklanması, kaldırılması ve satışın durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : yerel mahkemenin 24.10.2023 tarihli ara kararıyla, ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili, müvekkil şirketin internet sitesine erişim engeli konulmasına dair ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazlarının yeterli inceleme yapılmadan reddedildiğini, davacı şirketin tescilini aldığı “…” kelimesinin evcil hayvanların beslenme çeşidini tanımlar bir rejim adı/terim olup herhangi bir ayırt edici unsur içermediğini, tescile sahip olduğu diğer marka ismi olan “…” nin ise yine beslenme terimi ile Türkiye’nin plaka kodunu taşımakta olup, hiçbir ayırt edici unsur barındırmadığını, “… ” markasının da davacının diğer tescilli markaları gibi beslenme terimi ile TDK’da, bebek için hazırlanan yiyeceklerin genel adı olarak tanımlanan kelimenin birleşimi olup yine ayırt edici unsur barındırmadığını, hal böyle iken, müvekkil şirketin markasında bulunan (…) “…” ibaresi satışı yapılan ürünün hangi beslenme şekli ile ilgili olduğunu belirtir terim, “…” ibaresinin ise markanın ayırt edici unsuru olduğunu, ürün ambalajının üzerinde bulunan görseller, grafik tasarımlar, ürünlerin konulduğu kutular ve ürünlerin üzerindeki ve internet sitesindeki sloganların birbirinden farklı olduğunu, … markasının “…” isimli ürünü bulunduğunu, … kelimesinin bir beslenme şekli olup bu beslenmeye ait kullanılan ürünün genel adı olduğunu, bu ismin belli bir firmanın tekeline geçirilerek bu ürünü üretenler tarafından kullanılmasının engellenmesinin haksız rekabete sebebiyet vereceğini, aynı ürünün farklı markalar altında satılmasında haksız rekabet oluşturmadığını, … kelimesinin tekel haline getirilebilecek bir terim olmadığını, hayvan sahibi ortalama zekada vatandaşın anlayabileceği ve ayırt edebileceği kadar açık ve net bir terim olduğunu, markalı ve ayırt edici özellikleri nezdinde barındıran ürünlerin satışını gerçekleştiren müvekkilinin internet sitesinin kapatılmasının mağduriyete sebebiyet olduğunu, marka ve tescili sağlanmış unvan ile satışını gerçekleştirdiği web sitesinin kapatılmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle müvekkillerin tescilli markalarına ilişkin satış yaptıkların internet sitelerine erişim engeli dahilindeki ihtiyati tedbirin kaldırılmasını istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir talebine itirazın reddine ilişkin 24.10.2023 tarihli ara kararın istinafı talebine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekilince ihtiyati tedbir yoluyla davalı şirketin internet sitesine erişim engeli konulmasının talep edildiği, Yerel mahkemece yapılan keşif sonucu aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda 03.03.2023 tarihli ara kararla ihtiyati tedbir yoluyla davalı şirketin internet sitesine erişim engeli konulmasına karar verilmiş olup, iş bu karara davalı vekilince yapılan itirazın ilk derece mahkemesinin 24.10.2023 tarihli ara kararıyla reddine karar verildiği, somut olayda, söz konusu itirazın reddine ilişkin ara karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İhtiyati tedbir bir dava olmayıp, geçici hukuki korumadır. İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
İhtiyati tedbir isteminde davanın esası açısından haklılığın yaklaşık olarak, ispat edilmesi ve tedbirin uyuşmazlık konusu hususa ilişkin olması gerekir. Geçici hukuki koruma olan ihtiyati tedbirin, davanın yerine ikâme edilmemesi ve uyuşmazlığın esasını çözecek mahiyette olmaması, başka bir deyişle yargılamanın sonunda elde edilecek menfaatin ihtiyati tedbirle elde edilmemesi gerekir. Aksi halde ihtiyati tedbir hukuki kurumu ile getirilmesi amaçlanan hükümlerle bağdaşmayacaktır. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse veya yasanın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, mahkemece yapılan keşif sonrasında aldırılan bilirkişi raporuyla davacının yaklaşık ispat ölçütünü sağladığının anlaşılmasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı yönünden istinaf karar harcı olan 444,60 TL’den peşin alınan 269,85 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 174,75 TL’nin ihtiyati tedbire itiraz eden davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati tedbire itiraz eden davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.20.12.2023