Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1829 E. 2023/1622 K. 10.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1829
KARAR NO : 2023/1622

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07.09.2023
NUMARASI : 2023/279 E. 2023/561 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 10.11.2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 10.11.2023

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 07.09.2023 tarih 2023/279 Esas 2023/561 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalı sigorta şirketine kasko poliçesi ile sigortalanan müvekkiline ait … plakalı aracın 08.11.2022 tarihinde tek taraflı trafik kazası sonucu müvekkiline ait araçta hasar meydana geldiğini, bu hasarın giderimi için davalı sigorta şirketine kasko poliçesine istinaden başvurulduğunu ve ekspertiz raporu aldırıldığını, alınan ekspertiz raporunda belirlenen hasar bedelinin müvekkilinin aracında meydana gelen hasar bedelinden çok daha düşün olduğunu, davalı sigorta şirketinin bir miktar ödeme yaptığını ancak bu ödemenin gerçek zararın çok altında olduğunu bu nedenle gerçek zararın giderilmediğini, bu nedenle fazlaya ilişki,n haklarını saklı tutarak müvekkilinin aracında meydana gelen zarar karşılık şimdilik 10,00 TL alacağın davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini ve müvekkilinin aracında meydana gelen zararın gerçek tespiti için ekspere ödenen 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davacı ve davalı arasındaki kasko sigorta poliçesinin bir tüketici işlemi olduğunu bu nedenle davaya bakmaya görevli mahkemenin Tüketici Mahkemelerinin görevli bulunduğunu, esasa ilişkin olarak ise davacı tarafın herhangi bir alacağının kalmadığını, KDV sorumlulukları bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, taraflar arasında kasko sigortası akdedildiği bu nedenle davacı tarafın tüketici sıfatına haiz olduğu, ayrıca davacıya ait … plakalı aracın tescil belgesinde hususi kayıtlı olması bu nedenlerle davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemelerinde olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davaya konu aracın ticari amaçla kullanıldığını, ticari ilişkilerden doğan hak ve yükümlülüklerin TTK’ya tabi olması nedeniyle işbu davaya bakma görevinin Asliye Ticaret mahkemelerinde olduğunu, anılan sebeplerden dolayı ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE : Dava, tek taraflı trafik kazası sonucu davacının aracında meydana gelen hasar bedelinin, davacı ile davalı sigorta şirketi arasında akdedilen kasko sigorta poliçesine dayanılarak davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasının ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Somut olayda, davacının davalı ile yapmış olduğu sigorta sözleşmesi kasko sigortası niteliğinde olup davacı açısından bir tüketici işlemi olduğu açıktır. Dosya arasında alınan araç tescil bilgileri ve dairemizce yapılan UYAP sorgulamasında aracın hususi otomobil olarak sicile kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda yukarıda belirtilen yasa hükümlerine göre davacı, bu davayı kasko sigortası poliçesi akitine dayanarak açmış olup, sigortalanan aracın hususi otomobil olması birlikte değerlendirildiğinde görevli mahkemenin tayininde davacı ile davalı sigorta şirketi arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınmalıdır. Davacı ile davalı konumundaki sigorta şirketi arasındaki ilişki 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmakta olup, davacının tazminat davasında Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan, iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulması zorunludur.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; ilk derece mahkemesince davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemelerinde olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddedilmesinde hukuka aykırılık görülmemiş olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 269,85 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.10.11.2023