Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1691
KARAR NO : 2023/1576
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05.07.2023
NUMARASI : 2023/439 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ : 03.11.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 03.11.2023
İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.06.2023 tarih 2023/439 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbire itiraz eden (davalı) vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, davacı ile davalı arasında imzalanan “Hisse Devri ve Sonuçlarını Düzenleyen Protokol” kapsamında davacı müvekkilleri tarafından davalı tarafa ödenen toplam 2.450.442,39 USD ve 300.000,00 Euro’nun faiziyle birlikte iadesinin sağlanması amacıyla davalı aleyhine İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2023/3160 Esas sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, davacılar ile davalı arasında 03.10.2022 tarihinde; “Hisse Devri ve Sonuçlarını Düzenleyen Protokol” başlıklı belge ile davalı kayıtlı olan … Şirketi’nde bulunan 1000 adet hissesinin satışı hususunda 8.800.000-USD’ye anlaştıklarını, bu nedenle davalı tarafın tüm taşınır, taşınmaz malları, hisseleri, 3. kişiler ve bankalardaki hak ve alacaklarına takip çıkışı olan 2.554.383,45-USD ve 313.027,40-Euro’luk miktar bakımından İİK 257/1. madde gereği ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 30/05/2023 tarihli ara karar uyarınca davacının ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü ile, davalının takip dosyası asıl alacak miktarı olan 2.450.442,39-USD ve 300.000,00-Euro karşılığı olmak üzere toplam 55.177.299,14-TL alacağını karşılayacak miktarda haczi caiz taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının üzerine İİK.nun 257/1 maddesi uyarınca ihtiyaten haczine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
CEVAP :İhtiyati hacze itiraz eden vekili, mahkemenin 30/05/2023 tarih 2023/439 Esas sayılı ara kararı ile davalı aleyhine ihtiyati haciz kararı verildiğini, müvekkiline ait tüm mal varlıkları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesinin hata olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, sayın mahkemece bir ihtiyati haciz kararı verilecek olsa bile bu kararın belirli bir mal varlığı ile sınırlandırılması gerektiğini, müvekkilinin banka hesaplarına ve tüm mal varlığına haciz uygulanmasının müvekkilinin ticari hayatını riske soktuğunu, dava değerini karşılar nitelikte bir gayrimenkule haciz uygulanması yeterli olacakken, bunun dışında uygulanan tüm hacizlerin ihtiyati haczin amacını aştığını, müvekkilinin haklarına ve ticaret hayatına zarar verdiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile ihtiyati haciz kararı verilecekse dahi iş bu kararın müvekkilin sahibi olduğu yaklaşık değeri 60.000.000,00-TL olan ve dava değeri ile en yakın gayrimenkul olan … ili, … ilçesi, … Mevkii, … ada, … parsel numaralı taşınmaz ile sınırlandırılmasını talep ettiklerini, taraflar arasında akdedilen “Hisse Devri ve Sonuçlarını Düzenleyen Protokol” başlıklı sözleşmede, hisse devir bedelinin 8.8 Milyon USD olarak belirlendiğini, müvekkilinin üstüne düşen tüm yükümlülükleri harfiyen yerine getirdiğini, ancak bu aşamada davacıların sözleşme kapsamında yükümlü oldukları ödemelerin geciktirilmeye başlandığını, karşı tarafın sözleşme koşullarına uymaması ve ödemelerin zamanında yapılmaması sebebiyle müvekkili tarafından 02.03.2023 tarihli ihtarname ile sözleşmenin haklı
Nedenle feshedildiğini, bu noktada, sözleşmenin 14.maddesine göre alıcının kusuruyla satıcının sözleşmeyi haklı nedenle feshetmesi durumunda 1.000.000 USD tutarınca cezai şart belirlendiğini, dilekçe ekinde belirtilen belgelerden görüleceği üzere sözleşmenin alıcılar tarafından ödeme takvimine uyulmaması nedeniyle feshedildiğini, taahhüt edilen sürenin 30.07.2023 tarihinde dolacağının belirtildiğini, davacıların ödeme yükümlülüklerini yerine getirmediklerini, akabinde ise müvekkilinin haklı nedenle feshi sonrasında kötü niyetli olarak sözleşme koşullarının yerine getirilmediğinin iddia edildiğini, müvekkili tarafından sözleşme koşullarına harfiyen uyulmuşken, davacı tarafların ödemeleri gerçekleştirmediği ve bu hususu ikrar ettikleri sabitken Sayın Mahkemece müvekkili aleyhine ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesimin açıkça hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati haciz kararının esas yönünden oluşmadığı ortada iken usulen de şartların oluşmadığının bariz şekilde ortada olduğunu, İİK’nun 257. maddesine aykırı bir karar oluşturulduğunu, sözleşme şartlarına göre müvekkili için belirlenen mühletin dolmadığı, alıcıların ödemiş olduğu miktarların iadesi için düzenlenen bir madde bulunmadığı ve müvekkilinin uğradığı zararların dava konusu miktardan çok daha yüksek olduğu gözetildiğinde muaccel hale gelmiş bir alacağın bulunmadığının açık şekilde görüldüğünü, vadesi gelmemiş alacaklar için sayılan iki şartın ikisinin de kesinlikle müvekkili açısından gerçekleşmediğini, tüm bu nedenlerden dolayı müvekkil hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde sundukları emsal karar da göz önüne alınarak ihtiyati haciz kararının dava değerini fazlası ile karşılayan “… İli … İlçesi … Mevkii … Ada … Parsel” numaralı taşınmazı ile sınırlandırılmasına karar verilmesini
talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :Mahkemece duruşma açılarak yapılan inceleme neticesinde, 05/07/2023 tarihli ara karar uyarınca itirazın kısmen kabulü ile davalı borçlunun 1.000.000,00-USD Türk lirası karşılığı 19.890.000,00-TL alacağa ilişkin itirazının kabulü ile iş bu miktara ilişkin ihtiyati haczin kaldırılmasına, fazlaya ilişkin itirazın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :İhtiyati hazce itiraz eden davalı vekili, Mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının tümden kaldırılması gerektiğini, sözleşme şartlarına göre müvekkili için belirlenen mühletin dolmadığı, alıcıların ödemiş olduğu miktarların iadesi için düzenlenen bir madde bulunmadığı ve müvekkilinin uğradığı zararın dava konusu miktardan yüksek olduğunu muaccel hale gelmiş bir alacağın bulunmadığını, davalının tüm mal varlığı üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati hacze itiraza ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen Protokol kapsamında davacı tarafından davalı tarafa ödenen toplam 2.450.442,39 USD ve 300.000,00 EURO’nun tahsili amacıyla İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2023/3160 Esas sayılı takip dosyası üzerinden davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davacılar tarafından İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/439 Esas sayılı iş bu dosyasında açılan itirazın iptali davasında ihtiyati haciz talep edildiği, mahkemenin 30/05/2023 tarihli ara kararıyla 55.177.299,14 TL alacak yönünden ihtiyati haciz kararı verildiği, itiraz üzerine 19.890.000,00 TL alacak yönünden itirazın kabul edilerek bu miktar yönünden ihtiyati haczin kaldırıldığı, ihtiyati haczin 35.287.299,14 TL yönünden devam ettiği, davalı tarafça ihtiyati haczin tamamen kaldırılması gerektiğinden bahisle istinaf yoluna başvurulduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmede, akdin haklı nedenler olmaksızın feshedilmesi halinde, satıcı davalı tarafından, alıcı borçluya 1.000.000,00-USD tutarında cezai şart ödeneceği kararlaştırıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin, hangi tarafça feshedildiği, feshin haklı olup olmadığı, bu kapsamda sözleşmede kararlaştırılan cezai şart alacağı miktarının davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya ödenip ödenmeyeceği hususu yargılamaya muhtaç olduğu, davacı tarafça sunulan belge ve kayıtlara göre, davacı alacaklının, davalı borçluya 2.450.442,39-USD ve 300.000,00-Euro ödemede bulunduğu ve bu miktarın, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında, iadesine ilişkin düzenleme bulunmakta ise de, sözleşmenin haklı nedenler olmaksızın feshine sebep olunması halinde, davacı alacaklının, davalı borçluya 1.000.000,00-USD cezai şart ödemesi yapmasına ilişkin anlaşma uyarınca, davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yapılan ödemenin 1.000.000,00-USD tutarındaki cezai şart alacağı yönünden iadesinin gerekip gerekmediği hususu yargılamayı gerektirdiğinden, iş bu 1.000.000,00-USD tutarındaki alacağa ilişkin iddia yönünden yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğinin kanıtlamadığı gerekçesiyle, yerel mahkemece yalnızca bu miktarla sınırlı olmak üzere davalı borçlunun ihtiyati haciz kararına karşı yaptığı itirazın kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilerek, HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz eden (davalı) vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati hacze itiraz eden (davalı) yönünden istinaf karar harcı olan 444,60 TL’den peşin alınan 269,85 TL’nin mahsubu ile bakiye 174,75 TL harcın ihtiyati hacze itiraz edenden (davalıdan) alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati hacze itiraz eden (davalı) tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 03.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.