Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1637 E. 2023/1547 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1637
KARAR NO : 2023/1547

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14.08.2023
NUMARASI : 2023/605 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 02.11.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02.11.2023

İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.08.2023 tarih 2023/605 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, davalı şirketin otomotiv, enerji, inşaat, elektronik, marine, akışkan ölçümleri ve talaşlı imalat projelerinde faaliyet gösterdiğini, toplam sermayesinin 35.000.000-TL olduğunu, uzun yıllardır havacılık ve savunma sanayine yönelik mekanik parçalar üreten şirketin üç hissedarının bulunduğunu, hissedarlardan birinin %25,5 hisse ile müvekkili … olduğunu, diğer hissedarların %25,5 hisse ile dava dışı … ve %49 hissse ile … olduğunu, şirketin şimdiki yönetim yapısının usulsüz işlemlerle; “müdürler kurulu başkanı … müdür … ve müdür …” olarak belirlendiğini, müvekkili ie … arasında akrabalık bulunduğunu; …’ın, müvekkilinin kız kardeşi ile evli olduğunu, davalı şirketin kurulduğu 2001 yılından bu yana müvekkilinin, şirketin müdürü ve münferiden temsile yetkilisi iken, 20/05/2022 tarihli 2022/2 sayılı ortaklar kurulu kararı ile şirket yönetiminden fiilen el çektirildiğini, bulunmadığı ve oy kullanmadığı ortaklar kurulunda “oy birliği ile” denilmek suretiyle, …’ın kendisini hukuka aykırı olarak şirketi resmi dairelerde, bankalarda, kamu kurum ve kuruluşlarında, tapuda her türlü işleme gerçekleştirmeye yetkili şirket müdürü tayin etmeye çalıştığını, kendisini şirket müdürü sıfatıyla, şirketteki her türlü işten münferiden yetkili kıldırmak istediğini; müvekkilinin şirketten aktif şekilde ilişkisinin kesilmesinden sonra şirketten ayrılmasının istendiğini, ancak şirketin hacmi ve gerçek değerinin oldukça altında bir çıkma payının teklif edildiğini, davalı şirkete 25/07/2022 tarihli ihtarname gönderilerek şirketin güncel mali durumunun anlaşılması amacıyla bilgi ve belge isteğinde bulunulduğunu, davalı şirket adına … tarafından gönderilen 03/08/2022 tarihli cevabi ihtarnamede “bilgi ve belge verileceği” belirterek bir takım belgeler sunulmuş ise de bu belgelerin şirketin gerçek mali ve çalışma durumu ile hacmini gösterir belgeler olmadığını, müvekkilinin davalı şirketin diğer ortaklarıyla sıkıntılar yaşandığı ve kendisinin şirketten dışlanmasına neden olan bu süreçte şirketin hacmi ve ihtiyaçlarına aykırı şekilde bankalardan kredi kullanılmaya çalışıldığını öğrendiğini ve şirketin güncel durumu hakkında bilgi sahibi olmaması sebebiyle ilgili bankalara kullanılacak krediler yönünden “şahsi kefalet-teminat sunamayacağını” bildirmek durumunda kaldığını, müvekkilinin davalı şirkete gönderdiği ihtarnamelerle şirketle ilgili bilgi alma hakkını hem ortak hem de şirket müdürü olarak kullanmaya çalışsa da gönderilen cevabi ihtarlarda kasten ve kötü niyetle bilgi verilmekten kaçınıldığını, tarafların sulh görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını, şirketin değerlemesi için anlaşmaya varılamadığını, şirketin bilgilerinin gizlendiğini, müvekkilinin davalı şirketten hiçbir bilgi alamadığını ve gelir elde edemediğini, bu sebeple müvekkilinin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/272 Esas sayılı dosyasında 30/03/2023 tarihinde “şirketin feshi ve bu istekleri kabul görülmez ise hisselerin reel bedeli karşılığında ortaklıktan çıkma” davası açtığını, 12/04/2023 tarihli olağanüstü genel kurul kararı ile …’ın şirket müdürlüğüne tek imza ile atanmasına ve şirketi resmi dairelerde her türlü münferiden temsil ve ilzam etmesine yetkili kılındığını, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/560 Esas sayılı dosyasında 12/04/2023 tarihli olağanüstü genel kurulun (3) numaralı gündem maddesi uyarınca şirket müdürler kurulu başkanı olarak …’ın seçilmesi kararının iptali istemli davanın açıldığını ve İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/583 Esas sayılı dosyasında da “Bilgi Alma İnceleme Hakkı İhlali” davasının açıldığını; müvekkiline 31/05/2023 tarihinde genel kurul yapılacağı hususunun 14/04/2023 tarihinde Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiğini, müvekkilinin 05/05/2023 tarihli ihtarnamenin göndererek gerçekleştirilmesi planlanan toplantının yasa ve usule aykırı olduğunu ihtar ettiğini, sermaye artırımına ilişkin maddenin eski ve yeni şekillerinin ilanının gerektiğini, 25/05/2023 tarihinde davalı şirkete, … ve diğer ortak … yetkilisi …’a 25/05/2023 tarihli ihtarname gönderildiğini, bu ihtarname ile bir önceki ihtarnamenin hatırlatıldığını, buna rağmen 31/05/2023 tarihinde toplantının yapıldığını, usulsüz olarak yapılan bu toplantıya müvekkilinin muvafakat etmediğini, müvekkilinin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/272 Esas sayılı dosyasında şirketin feshi istemli dava açtığını, …’un şirket müdürü olarak atandığını, sadece bu hususun dahi şirket idaresini usulsüzce ele geçiren …’ın kendi arzu ve isteklerine göre şirket yönetiminde bulunduğunu gösterdiğini iddia ederek; davalı şirketin 31/05/2023 tarihli olağanüstü genel kurul kararının icrasının geri bırakılmasına, HMK’nın 389 ve devamı devamı maddeleri gereğince davalı şirket yönetim kurulu başkan ve üyelerinin yetkilerinin ihtiyati tedbir yoluyla tedbiren kısıtlanmasına ve davalı şirkete geçici olarak şirket müdürler kuruluna yönetim ve/veya denetim kayyımı atanmasına, davalı şirketin ve dolayısıyla müvekkilinin dava dışı kişilerin zararlandırıcı eylemleri ile daha da fazla zarara uğramasının önüne geçmek amacıyla davalı şirketin taşınır ve taşınmaz malları ile kira gelirleri de dahil olmak üzere; 3. kişilerdeki hak ve alacaklarına teminatsız ve süresiz olarak tedbir uygulanmasına, 31/05/2023 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan (3) numaralı kararın iptaline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davalı şirkette yönetim (organ) boşluğu bulunmayıp, dava dilekçesinde ileri sürüldüğü şekilde davalı şirket yönetim kurulu başkan ve üyelerinin şirketi zarara uğrattıkları, şahsi çıkarlarını gözettikleri yönündeki iddia yargılamayı gerektirdiğinden, dilekçeye ekli belge ve delillerin “yaklaşık ispat” kuralı çerçevesinde davalı şirket yönetim kurulu başkan ve üyelerinin yetkilerinin ihtiyati tedbir yoluyla tedbiren kısıtlanması ve davalı şirkete geçici olarak şirket müdürler kuruluna yönetim ve/veya denetim kayyımı atanması şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilebilme koşullarını sağlamadığı kanaatine ulaşıldığından, diğer yandan; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen şirketin feshine ilişkin 2023/272 Esas sayılı dava dosyasında davacının payının ileride zarar görmemesi düşüncesiyle davalı şirket mal varlığı üzerine devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, eldeki davanın genel kurul kararının iptali davası olması nedeniyle koşulları var ise TTK’nın 449. maddesi çerçevesinde tedbir kararı verilebileceğinden, şirket mal varlığı ile ilgili ihtiyati tedbir isteğinin yerinde görülmediği, gerekçesiyle “yönetim kurulu başkanı ve üyelerinin yetkilerinin tedbiren kısıtlanması, davalı şirkete ve geçici olarak şirket müdürler kuruluna yönetim ve/veya denetim kayyımı atanması ve davalı şirketin taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarına tedbir konulması” yönündeki tüm tedbir isteğinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davacı vekili, davalı şirket müdürü …’ın kötü niyetle ve hukuka aykırı şekilde şirket idaresini ele geçirdiğini, davalı şirket nezdinde müdür sıfatıyla imza yetkilisi …’ın talimatıyla usul ve yasaya aykırı olarak genel kurul kararı alınmaksızın 20.05.2022 tarihli karar ile müvekkilinin tüm imza yetkilerinin elinden alınmaya çalışıldığını, davalı şirketin yönetim ve idaresini ele geçiren …’ın şirketi ve müvekkilini zararlandıracak şekilde metal talaş ve hurdaları faturasız olarak satarak gelirini şahsi harcamalarında kullandığını, davalı şirket ihtiyaç olmamasına rağmen milyonlarca lira kredi çekerek müvekkilinin payına düşen gerçek değeri azaltmaya yönelik haksız finanasal işlemler yapıldığını, müvekkilinin bilgi alma hakkı keyfi şekilde engellendiğini, ortaklıktan çıkma payının hesaplanmasına dair sulh görüşme sürecinin kabul edilemez derecede düşük değerle sonlandırıldığını, müvekkilinin haklarını usulsüz bir şekilde gasp edilmeye çalışıldığını, müvekkilinin haklarını korumak, şirketin yönetim ve denetim yetkilerinin sınırlandırılmasının önüne geçmek için kayyım talebinin kabulü gerektiğini, şirket idaresini ele geçiren … ve diğer ortağı temsil eden …’ın şahsi menfaatlerine ve fakat şirketin ekonomik menfaatlerinin aksine olacak şekilde müvekkilinin tüm itirazlarına rağmen davalı şirketin zararlandırılarak yönetilmekte olduğunu, müvekkilinin bilgi alma ve inceleme hakkının diğer ortakların keyfi yönetimiyle ihlal edildiğinin ve mali kayıtların gerçeğe aykırı tutulduğunun … raporu ile subuta erdiğini, 31.05.2023 tarihinde şirket merkezinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan (3) nolu “Şirket Müdürler Kuruluna Yeni Müdür Seçilmesi” kararının, yasaya, hukuka, objektif iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğundan, iptaline karar verilmesi gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE : Talep; şirket müdürler kuruluna yeri müdür seçilmesine ilişkin genel kurul kararının iptali istemi ile açılan davada, genel kurul kararının icrasının geri bırakılması, davalı şirketin menkul ve gayrimenkul malları ile kira gelirleri de dahil olmak üzere, 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı şirketin 31.05.2023 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan şirket müdürler kuruluna yeni müdür seçilmesi kararının iptali istemi ile açılan davada davacı tarafça genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılmasına ve şirketin taşınır ve taşınmaz malvarlığı ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine tedbir konulmasına karar verilmesinin talep edilmesi üzerine mahkemece yazılı gerekçeyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Dosyada henüz delillerin toplanmaması, davacı vekilinin ileri sürdüğü ”davalı şirketin yönetim ve idaresini ele geçiren …’ın şirketi ve müvekkilini zararlandıracak işlemler yaptığı, elde ettiği geliri şahsi harcamalarında kullandığı, müvekkilinin bilgi alma hakkının keyfi şekilde engellendiği” yönündeki iddiaları hususunda yaklaşık ispat kuralının da bu aşamada henüz gerçekleşmemesi nedeniyle davacı vekilinin genel kurul kararının icrasının geri bırakılmasına ve şirketin taşınır ve taşınmaz mal varlığı ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine tedbir konulmasına yönelik tedbir isteminin yerinde olmadığı, yargılama aşamasında deliller toplandıkça gelişen durum ve şartlara göre yeniden talepte bulunulmasının mümkün olduğu sonucuna varılarak, mahkemece tedbir talebinin reddine ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olup, davacı vekilinin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 444,60 TL’den peşin alınan 269,85 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 174,75‬ TL’nin ihtiyati tedbir isteyen davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbir isteyen davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02.11.2023