Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/163 E. 2023/199 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/163
KARAR NO : 2023/199

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20.10.2022
NUMARASI : 2022/1044 D.iş E. – 2022/1044 D.iş K.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 07.02.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 07.02.2023
İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.10.2022 tarih 2022/1044 D.iş sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :İhtiyati haciz isteyen (alacaklı) vekili, müvekkili bankanın Foça Şubesince borçlu şirkete üye iş yeri sözleşmesi imzalatılarak POS CİHAZI teslim edildiğini, borçlu tarafın bu cihazla yaptığı işlemler nedeniyle müvekkili bankanın zarara uğradığını, Foça Noterliği vasıtasıyla hesabının kat edildiğini ancak borcun ödenmediğini, karşı tarafın mal kaçırma gayreti içinde bulunduğunu ileri sürerek ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, talebin yargılamayı gerektirdiği ve İİK’nın 257 maddesinde talep edilen şartların oluşmadığından istemin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili, ihtiyati haciz talebi içeriğini yenileyerek borçlu şirketin üye iş yeri sözleşmesine aykırı davranarak yüksek meblağlı banka riski oluşmasına neden olduğunu, mahkemece aranacak hususun alacağın varlığına dair bir ön kanaat olması gerektiğini, yapılacak bilirkişi incelemesi ile dahi alacağın varlığının net bir şekilde ortaya çıkacağını, mahkemece bilirkişi incelemesi yapıp sonra karar verme yolunu dahi seçmeyerek doğrudan talebin reddedildiğini, İİK 258 maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı hakkında kanaat edilmiş olmasının yeterli olduğunu, bu kanaatin kesin bir şekilde ispat olmadığını, emsal kararların da bu yönde olduğunu ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati hacize ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 257. maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.(1)Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa” hükmüne yer verilmiştir.
İİK’nın 258. maddesinde de ; “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.” hükmüne yer verilmiş olup burada aranan ispat tam değil yaklaşık ispattır.
Somut olayda, ihtiyati haciz talebi ekinde üye iş yeri sözleşmesi ve ihtarname dışında alacağın varlığı ya da miktarının belli ölçüde ispata yarar bir delil sunulmamıştır. Talep ekindeki dosya kapsamı ve bu deliller ışığında İİK 258 maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için belli ölçüde başka bir anlatımla yaklaşık ispat şartları oluşmamıştır. Açıklanan bu sebeplerle ilk derece mahkemesi kararı yerinde ve usule uygun bulunmuştur.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati haciz isteyen alacaklı yönünden istinaf karar harcı olan 296,40 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 215,70 TL harcın ihtiyati haciz isteyen alacaklıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati haciz isteyen alacaklının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 07.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.