Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1627
KARAR NO : 2023/1605
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26.09.2023
NUMARASI : 2023/618 E. 2023/525 K.
DAVANIN KONUSU : Kıymetli Evrak İptali
KARAR TARİHİ : 09.11.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09.11.2023
Taraflar arasındaki davadan dolayı Aydın Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26.09.2023 gün ve 2023/618 E. 2023/525 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı, hamili olduğu … Bankası Erzurum … Şubesine ait, keşidecisi …, keşide yeri …, … Seri Numaralı, 15.03.2023 keşide tarihli, 150.000-TL bedelli çekin kaybolduğunu, belirterek; kıymetli evrakın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, keşidecisi …, keşide yeri … olan, hamiline düzenlenen, … Bankası/… şubesine ait 19/03/2023 keşide tarihli 150.000,00-TL tutarlı çek hakkında 01/08/2023 tarih 2023/262-466 E.K sayılı kararı ile çekin iptaline karar verildiği, kararın17/08/2023 tarihinde kesinleştiği, dava dilekçesi ekinde sunduğu çek görüntüsünde … seri numarasının bulunmadığı, 2023/262 Esas sayılı dosyasında sunulan ve ilanları yapılan çek görüntüsü ile işbu dosyada sunulan çek görüntüsünün aynı olduğu, aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması gerektiği, belirterek; kesin hüküm nedeni ile davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/08/2023 tarihli 2023/262 E. 2023/466 K. sayılı ilamında …bankası Erzurum/… şubesine ait 19/03/2023 keşide tarihli keşidecisi … olan 318837 seri numaralı 150.000,00-TL bedelli çekin zayi nedeniyle iptaline karar verildiğini, davaya konu çekin ise …bankası Erzurum/… şubesine ait keşideye yeri … olan … seri numaralı 15.03.2023 keşide tarihli 150.000-TL tutarlı çek olduğununu, her iki çekin keşide tarihi ve seri numarası farklı olduğunu, çek zayi davasında verilen kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceğini, yaklaşık olarak ispat şarlarının oluştuğunu, belirterk; krarın kaldırlmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, kıymetli evrak iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. Kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir. Zayi nedeniyle kıymetli evrakın iptalini isteyebilmek için gerekli olan şartlardan birisi de senette mündemiç olan hakkın varlığını sürdürmesidir. Davacı tarafından, dava konusu çekin elinde iken kaybolduğu ileri sürülmüş ve anılan çek içeriği hakkında bilgi sunulmuştur. Kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu türden davalarda, davacının mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunmasını yeterli saymak gereklidir. Aksinin kabulü ile davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi nedeniyle kıymetli evrak iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir. Kaldı ki, yapılacak olan ilanlar sonucunda, hak sahipleri varsa ortaya çıkabilecek ve kendilerine karşı istirdat davası açılabilecek ya da hak sahipleri tarafından hasımlı olarak açılacak bir dava ile çek iptali kararının iptali talep edilebilecektir. ( Yargıtay 11. HD’nın 27.04.2015 tarih ve 2015/1043 E.- 2015/5862 K. )
3. Kıymetli evrakın zayi nedeniyle iptaline dair verilen kararlar, davanın hasımsız açılarak görülmesi nedeniyle maddi hukuk bakımından kesin hüküm sonuçları doğurmaz. Bu yöndeki kararlar, ne senedin keşidecisini ve ne de mahkemece yapılan ilana rağmen hamili olduğu ticari senedi her nasılsa dava dosyasına ibraz edememiş olan senet zilyedini bağlamaz. İptal kararı yalnız şekli bakımdan hak sahipliği sıfatının tesbitini sağlayarak, senedi kaybeden şahsın hakkını senedi ibraz etmeden ileri sürebilmesi sonucunu doğurup, maddi hukuki duruma dokunmamaktadır. ( Yargıtay 11. HD’nın 03.10.2010 tarih ve 2010/2011 E. – 2011/11622 K. ) Bunun ötesinde, davacının iptalini talep ettiği dava dilekçesinde belirtilen çekin keşide tarihi ile seri numarasının daha önce iptaline karar verilen çekten farklı olarak bildirildiği de anlaşılmaktadır.
4. Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; dava konusu çek bakımından kesin hüküm söz konusu olmadığından yargılamaya devam edilmek suretiyle davanın esasıyla ilgili diğer deliller irdelenerek talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyecek şekilde kesin hüküm bulunduğundan bahsile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu itibarla; ilk derece mahkemesince dava şartı hakkında hatalı şekilde karar verilmiş olması nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-4 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve kaldırma kararının sebep ve şekline göre sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26.09.2023 gün ve 2023/618 E. 2023/525 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kaldırma kararının sebep ve şekline göre sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran davacı vekili tarafından yatırılan istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-4 maddesi gereğince kesin olmak üzere 09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.