Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1369 E. 2023/1214 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1369
KARAR NO : 2023/1214

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22.06.2023
NUMARASI : 2023/199 E. – 2023/593 K.
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 19.09.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19.09.2023

İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.06.2023 tarih 2023/199 E. – 2023/593 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, müvekkili tarafından … San.ve Tic., … A.Ş.ve … hakkında 28.03.2019 tarihinde İzmir 14.İş Mahkemesi 2019/101 E.sayılı dosyasında hizmet tespiti davsası açıldığını, o davada dava dışı … AŞ.nin ticaret sicilden celp olunan dosyasında ticaret sicilden tasfiye sonucu terkin edildiğinin anlaşılması üzerine davalı …’in tasfiye memuru olduğunu, mahkemece bu şirketin tasfiyesi için ihya davası açılmak üzere süre verildiğini ileri sürerek, dava dışı … AŞ.nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı …, dava dışı … A.Ş.nin 05.04.2019 tarihli olağan genel kurul kararı ile tasfiyeye girip 24.12.2019 tarihinde sicilden silindiğini, bu nedenle tasfiye memurunun sorumlu kılındığını, müdürlüklerinin herhangi bir tetkik mükellefiyeti bulunmadığını, müvekkilinin yasal hasım olup davaya sebebiyet vermediğini savunmuştur.
Davalı … vekili, davacı tarafın eldeki davada hukuki yararının bulunmadığını, dava açılmadan önce davacı tarafça İzmir 14.İş Mahkemesinde yargılamalar yürütüldüğünü, tasfiye süreci davacı tarafça bilinmekte iken işbu davanın açıldığını, bu nedenle hukuki yarar bulunmadığını, dava konusu şirketin 30.12.2019 tarihli ilan ile tasfiye olduğunu, alacaklılara çağrıda bulunulduğunu, akabinde herhangi bir alacak kaydı yapılmadığından tüzel kişiliğin sona erdiğinin tescil ve ilan olunduğunu, müvekkilince yasal prosedüre uygun olarak şirketin terkininin gerçekleştirildiğini, ayrıca somut olayda ek tasfiye için TTK 547 maddedeki koşulların da oluşmadığını, ek tasfiye için zorunlu hal bulunmadığını savunarak davanın reddini istemitşri.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, ticaret sicil kayıtları, İzmir 14.İş Mahkemesinin incelenen 2019/101 E.sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamına göre, derdest İş Mahkemesi dosyasında davacı tarafa bu davayı açmak üzere 2 haftalık süre verildiği, o davada taraf teşkilinin sağlanması amacıyla işbu davanın açıldığı, ihyası talep edilen şirketin derdest iş davası devam ederken terkin olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı … vekili, davacı tarafın eldeki davada davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığını, bu nedenle usulden reddinin gerektiğini, İş Mahkemesi dosyasında davacı tarafın şirket yönünden davadan feragat ettiğini beyan ettiğini, daha sonra bu davanın açıldığını, davacı tarafça ticaret sicil gazetesi çağrılarında alacak kaydı yapılmayıp ilana rağmen başvuru da yapılmadığını, bu ilanlardan sonra akabinde 30.12.2019 tarihli gazetede terkin işleminin ilan olduğunu, davacı taraf herhangi bir ilam elde etmeksizin bu davayı açtığını, bu nedenle hukuki yararı bulunmadığı ayrıca TTK 547 maddesindeki şartların oluşmadığını, ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, ortaklar kurulu kararı ile tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilen şirketin TTK’nın 547. maddesi uyarınca ihyası istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile … A.Ş.nin İzmir 14.İş Mahkemesinin 2019/101 E.sayılı dosyasıyla sınırlı olarak ihyasına tasfiye memuru olarak …’in atanmasına karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 547/1. maddesinde; “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, davacı vekili, tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilen şirket aleyhine açılan hizmet tespiti istemli İzmir 14. İş Mahkemesinin 2019/101 Esas sayılı davasında taraf teşkilinin sağlanması amacıyla bu davayla sınırlı olarak ihya kararı verilmesini istemiştir. Davacı, açılan davayla sınırlı olmak üzere şirketin ihyasını isteme hakkına haiz olup tasfiye nedeni ile sicilden terkin edilen şirket aleyhine açılan derdest davada taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyasını istemekte davacının hukuki yararı da mevcuttur. TTK 547. maddeye göre açılan ihya davalarında süre söz konusu değildir. Davacının açtığı hizmet tespiti davasının süresinde açılıp açılmadığı da ihya davasında değerlendirilecek bir husus değildir. İhya kararı verilebilmesi için tasfiye memurlarının tasfiye işlemlerinde kusurlarının bulunması ve hizmet tespiti davasının tasfiye işlemleri tamamlanmadan önce açılması gerekmez. TTK’nın 547/2. maddesinde “Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmüne yer verilmiş olup, ek tasfiyeye ilişkin prosedür emredici ve kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece şirket hakkındaki derdest dava ile sınırlı olarak ihya ve ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tasfiye memuru atanmasına dair verilen karar yerindedir.
Tasfiye sürecinde tasfiyenin eksik bırakılmasından ve gereği gibi yapılmamasından davalı tasfiye memurunun sorumlu olması ve 6100 sayılı HMK’ nın 326. maddesinde yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği düzenlemesi nedeniyle mahkemece davalı tasfiye memuru aleyhine harç, yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Buna göre eldeki ihya davasının dava dışı ihyası istenen ve sicilden terkin edilen şirketin terkin tarihi olan 24.12.2019 tarihinden sonra sicilden terkinden sonra açıldığı ve dosya kapsamı ile ticaret sicil kayıtlarından açıkça bellidir. Davanın açılması için süre verilen İzmir 14.İş Mahkemesindeki hizmet tespiti davasının dava dışı ihyası istenen şirketin sicilden terkininden önce açılmasının da davada bir önemi yoktur. Zira o davalı şirketin ilgili hizmet tespitine ilişkin iş davasında yargılama boyunca (şimdiye kadar) ayakta olması gerekli olup, davanın devamı sırasında sicilden terkin edildiğine göre o davaya devam olunabilmesi için işbu ihya davasının açılarak taraf teşkilinin sağlanması yasal bir zorunluluk olup, davalının istinaf istemi bu nedenlerle de yerinde görülmemiştir. Hizmet tespitine ilişkin iş davasında karar verilinceye kadar ihyası istenen davalı şirketin yasal hasım olarak bulunması usuli şart olduğundan ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … yönünden istinaf karar harcı olan 269,85 TL peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalı … tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere 19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.