Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1327 E. 2023/1405 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1327
KARAR NO : 2023/1405

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
127224
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17.07.2023
NUMARASI : 2023/475 E.

TALEP KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 11.10.2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 11.10.2023

İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.07.2023 tarih 2023/475 E. Sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, davaya konu alacağın çeşitli işler nedeniyle ödeme yapılması için davalıya verilmesine rağmen, davalının ödeme yapmadığı iddiası ile iadesi için yapılan icra takibinde davalının borca ve ferilerine ilişkin yaptığı itirazının iptali istemi yanında ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleştiğini, dava sürerken davalının mal kaçırma ya da mal varlığını eksiltme ihtimalinin kuvvetle muhtemel olup dava neticesinde haklı çıkmaları halinde davacının alacağını tahsil etme imkanının güçleşeceğini, davanın uzun yargılamayı gerektirip, davalının borçlu olduğunu bildiğinden mal kaçırma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğunu bildirmiş, öncelikle teminatsız olarak, aksi halde teminat karşılığında davalıya ait taşınır ve taşınmaz sicile kayıtlı mallar hakkında ihtiyati tedbir; banka hesapları, diğer malvarlığı, tüm hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, davaya konu alacağın davacı şirket ile davalının ortağı ve yetkilisi olduğu dava dışı … Şirketi arasında düzenlenen 19/11/2021 tarihli adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklandığı, dava dilekçesinde … Şirketine, davalıya, davalının gösterdiği üçüncü kişilere ödemeler yapıldığının, sözleşme gereğince davacının bütün edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının ve yetkilisi olduğu şirketin edimlerini yerine getirmediğinin, ödemelerin ortaklık için kullanılmadığının, havale edilen paranın davalının uhdesinde kaldığının iddia edildiği, davacı tarafça adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi talepli olarak İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/106 Esas sayılı dosyasında açılan davanın derdest olup, davacının ihtiyati tedbir taleplerinin 22/02/2023 tarihli kararla reddine karar verildiği, davacı şirket yetkilisinin davalı hakkında dolandırıcılık suçlaması ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2023/29117 soruşturma sayılı dosyasında yaptığı suç duyurusu sonrasında 12/05/2023 tarihli itirazın reddi kararı ile kesinleşen taraflar arasındaki ihtilafın hukuki ihtilaftan ibaret olup, herhangi bir suçun oluşmadığı gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, davacı tarafın bu davada talep ettiği ihtiyati tedbir istemi hakkında mahkemenin 23/06/2023 tarihli kararı ile talebin reddine karar verildiği, dava dilekçesi içeriği ile ekinde sunulan belge örneklerine ve İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası içeriğine göre davaya konu alacağın henüz muaccel hale gelmediği gibi uyuşmazlık konusu alacağın yargılamaya muhtaç olduğu, dava dilekçesi ve ekinde sunulan delil ve belge örneklerinin yaklaşık ispat kuralı çerçevesinde ihtiyati haciz kararı verilmesini gerektirir nitelikte ve yeterlilikte bulunmadığı gibi alacağın muaccel olması nedeniyle İİK’nın 257(2) maddesinde belirtilen yasal koşulların oluştuğu konusunda mahkemede kanaat oluşturacak nitelikte bilgi ve belgelerin sunulmasına ilişkin yasal zorunluluğa rağmen davacı tarafça bu nitelikte delil ve belgelerin de sunulmadığı, davaya konu havalelerin 2021 yılı ile 2022 yılının ağustos ayına kadar olan dönem içinde yapılmasına, davaya konu icra takibine 13/02/2023 tarihinde geçilmesine ve adi ortaklığın feshi istemli davanın 06/02/2023 tarihinde açılmasına rağmen dava tarihinin 16/06/2023 olduğu göz önünde tutulduğunda; yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereği davacı tarafın dava tarihi itibariyle ihtiyati hacze ilişkin yasal koşulların oluştuğuna ilişkin somut delil ve belgelerini dava dilekçesine ekli olarak sunması gerekmesine rağmen bu konuda somut bir belge ve delilin sunulmadığı, dava sürecinin uzun yargılamayı gerektireceği, davalının bunu bilmesi nedeni ile mal kaçırma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğuna ilişkin açıklamanın soyut beyan niteliğinde olduğu birlikte gözetildiğinde İ.İ.K’nun 257 ve devamı maddelerinin ruhuna uygun ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati haciz isteyen vekili, şirketin dava dışı … A.Ş. ile adi ortaklık girişimi kapsamında yapmak üzere kararlaştırdıkları ve aynı zamanda tarafların ortak yapı olarak bir araya geliş sebepleri olan işin Libya bağlantılı yapılacak “… ” işine ilişkin olup bu işe ilişkin taraflarca 15.09.2021 tarihinde sözleşmenin akdedildiğini, sözleşmenin akdedilmesinden sonra tarafların ortaklık kurma amacının temeli olan iş ile ilgili tüm edim ve yükümlülüklerinin gereğini eksiksiz yerine getirdiğini, yine sözleşme konusu işlerin yürütülmesi için Libya resmi makamlarına ödenmesi gereken bedellerin kendi payına düşen kısmını da ilgili makama iletilmek üzere … A.Ş yetkilisi davalı … ve bildirdiği kişilere bir kısım nakit ve bir kısım banka aracılığı ile olmak üzere eksiksiz olarak ödediğini, ancak davacı tarafından sonradan … .A.Ş.’nin sahibi ve yetkilisi olan davalı … ‘in kendi üzerine düşen edim ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacı şirket tarafından yapılan ödemeleri de gerekli yerlere vermediğini, ortaklık için kullanılmadığını, kötü niyetli olarak uhdesinde tuttuğu hususunun anlaşıldığını, bu doğrultuda davacı şirketin davalı yandan alacağının olduğunu, dava konusu olayda yasa koyucunun öngördüğü ihtiyati haciz şartlarının gerçekleştiğini, alacağın para borcu olduğunu, davacının davalıdan olan para alacağının rehinle temin edilmemiş olduğunu, davalının davacı tarafından kendisine adi ortaklık iş ve işlemlerinde kullanılmak üzere ödenen bedelleri, kendi uhdesinde tuttuğu ve gerekli iş ve işlemlerde kullanmayıp gerekli yerlere ödemeleri yapmadığının sabit olduğunu, sunulan belge, kayıt ve deliller ile sabit olup yaklaşık ispat şartının da gerçekleştiğini, hal böyle iken ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken Yerel Mahkemece talebin reddine karar verilmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılarak ihtiyati hacze karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Talep, davacı şirket ile davalının yetkilisi olduğu … Şirketi arasında oluşturulan adi ortaklık sözleşmesi ve ilişkisi çerçevesinde yapılacak iş ve işlemler için davalıya yapılan ödemelerin yerine getirilmediği iddiasına dayalı olarak yapılan icra takibinde davalının borca ve ferilerine ilişkin itirazının iptaline yönelik açılan davada, davalıya ait banka hesapları, diğer mal varlığı ve tüm hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulması istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İhtiyati haciz, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para borcu alacaklarıyla muayyen ikametgahı bulunmayan, mal kaçıran yada kaçan, hileye başvuran borçluların vadesi gelmemiş para borcundan doğan alacakları temin bakımından alacaklıya talep hakkı tanıyan ve şartların varlığı halinde borçlunun yedinde yada üçüncü kişide bulunan malları ve hakları üzerine ihtiyati hacize karar verilebilir.
İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir mahiyetindeki geçici ödeme talebi esasen geçici bir hukuki koruma olup, geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsüdür. Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmemektedir.
Dava, davacı şirket ile dava dışı … Anonim Şirketi arasındaki adi ortaklık ilişkisine dayalı alacağa yönelik olup, adi ortaklık sözleşmelerinde şekil serbestisi ilkesinin geçerli olduğu, sözleşmedeki şeklin, ispat açısından önem arz ettiği, ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olacağı (HMK m.190/1), taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinin varlığına dair ihtilaf çıktığında, ispat yükünün ortaklık ilişkisinin varlığını iddia edene düşmektedir. TBK’nun 627. maddesi gereğince ortaklardan birinin ortaklık işleri için yaptığı giderlerden veya üstlendiği borçlardan dolayı diğer ortakların ona karşı sorumlu olacağı amirdir. Ancak adi ortaklık ilişkisi kapsamında iddia edilen alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle, henüz yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığının, yargılamanın devam eden safhalarında yeniden talep edilebileceğini anlaşılmasına göre ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakla, davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati haciz isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 444,60 TL’nin peşin alınan 269,85 TL ve tamamlama harcı olarak alınan 174,75 TL’den mahsubu ile bakiye 63,40-TL’nin talep halinde ihtiyati haciz isteyen davacıya iadesine
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati haciz isteyen davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.