Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1324 E. 2023/1305 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1324
KARAR NO : 2023/1305

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22.06.2023
NUMARASI : 2023/442 Esas
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 28.09.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28.09.2023

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.06.2023 tarih 2023/442 Esas sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalı şirkette sermaye artışının sağlanması amacıyla, 24.03.2023 tarihinde Olağanüstü Genel Kurul toplantısı yapıldığını, sermaye arttırımı öncesinde müvekkilinin şirketteki hisse oranının %4,591 olduğunu, davalı şirketin diğer hissedarları dava dışı …’in %46,081, …’in %10,109, …’in %7,581, …’ın %7,581, …’ın %0,307 ve … Tic. A.Ş.’nin %23,750 olmak üzere toplam %95,409 oranında hissesini ellerinde bulundurduklarını, bu hissedarların hepsinin birbiri ile akrabalık bağı içerisinde olduğunu, birlikte hareket ettiklerini, hissedarlardan … Tic. A.Ş.’nin (sonradan ünvan değişikliği ile … San. Tic. A.Ş.) hissedarlarının …, …, … ve … olduğunu, … San. Tic. A.Ş.nin, davalı şirkete ortak olarak 01.12.2021 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı ile yapılan sermaye artışından sonra dahil edildiğini, bu durumun genel kurul sonrası alınan 23.12.2021 tarihli yönetim kurulu kararında açıkça görüldüğünü, müvekkilinin her ne kadar hissedar olarak görünse de, bu davaya konu olan son sermaye arttırımı öncesindeki hisse oranı itibariyle dahi şirketin işleyişine, alınan kararlara, yapılacak yatırımlara herhangi bir etkide bulunabilmesinin mümkün olmadığını ve her şartta da aksi irade ile engellendiğini, davalı şirketin yönetiminin diğer hissedarların tekeli ile sağlandığını, 01.12.2021 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı ile 24.03.2023 tarihli 2023 Yılı Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı arasındaki bir tarihte, müvekkili dışında tüm hissedarların hisselerini … San. Tic. A.Ş.’ye devrettiğini, şu an için toplam sermayesi 80.000.000 TL olan … San. Tic. A.Ş.’nin toplam sermayesi 130.000.000 TL olan davalı şirkette %97’den fazla paya sahip olduğunu, dava konusu 24.03.2023 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında, müvekkilinin vekilinin açık muhalefetine rağmen, davalı şirketin hakim hissedarı olan … San. Tic. A.Ş.’nin TTK’da öngörülen çoğunluğu sağladığını ve sermayenin nakden taahhüt edilmesi ve ödenmesiyle artış kararı alındığını, bu kapsamda 80.000.000 TL olan şirket sermayesinin 130.000.000 TL’ye çıkartıldığını, davalı şirketin sermaye artışının gerekçesini ise; ekonomik durum, emtia fiyatlarındaki artışlar, BDDK tarafından uygulanan sıkı para politikaları ve bankaların kredileri belli şartlara bağlaması gibi zorluklardan dolayı işletme sermayesini karşılamak olarak gösterdiğini, yapılan sermaye arttırımı sonrasında; müvekkilinin şirketteki toplam hisse oranının %2,82528’e düştüğünü, şirketin hakim hissedarı olan … San. Tic. A.Ş.’nin toplam hissesinin ise %97,17471 olduğunu, müvekkilinin söz konusu toplantıya vekaletle katıldığını, sermayenin 50.000.000 TL arttırılarak 130.000.000 TL’ye çıkarılmasına ve şirket esas sözleşmesinin tadil edilmesine ilişkin 2. maddeye itirazlarını açıkça sunduğunu, TTK’ya uygun olarak muhalefet şerhini işlediğini, bu sermaye artışının kötüniyetli olarak, mali durumu iyi olmayan müvekkilinin pay almasını engellemek, hissesini düşürmek ve hisse satışını engellemek amacıyla gerçekleştirildiğini, davalı şirkette yıllardır kar payı dağıtılmadığını iddia ederek, davalı şirketin 24.03.2023 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan 2 no’lu kararının ve bu bağlamda şirket esas sözleşmesinin 6. maddesinde yapılan değişikliğin TTK m.449 kapsamında yürütülmesinin geri bırakılmasına, davalı şirketin 24.03.2023 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan 2 no’lu kararın ve bu bağlamda şirket esas sözleşmesinin 6. maddesinde yapılan değişikliğin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 22.06.2023 tarihli ara karar ile, davalı … Tic. A.Ş.’nin 24.03.2023 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan 2 no’lu kararının ve bu bağlamda şirket esas sözleşmesinin 6. maddesinde yapılan değişikliğin TTK m.449 kapsamında yürütülmesinin geri bırakılmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, ihtiyati tedbir taleplerinin reddine dair ara kararın gerekçesiz olarak verildiğini, TTK 449 maddesinde genel kurul kararı aleyhine iptal davası açıldığı takdirde yönetim kurulu üyelerinin görüşünün alınmasından sonra yürütmenin geri bırakılabileceğinin düzenlendiğini, mahkemece yönetim kurulu üyelerine tebligatlar çıkartıldığını, yasal süre içerisinde herhangi bir beyanda bulunulmadığını, somut olayda tedbir için yaklaşık ispatın sağlandığını, yapılan sermaye arttırımı müvekkilinin şirketteki varlığını azaltmaya yönelik ve kötüniyetli olduğunu, davalı şirketin, milyonları aşan aktifleri bulunduğunu, öncelikle sermaye arttırımında iç kaynakların tercih edilmesi gerektiğini, müvekkilinin hissesini düşük bir bedel ile satın alarak ortaklıktan çıkarma girişiminin mevcut olduğunu, her ne kadar alınan sermaye artırımı kararı tescil edilmişse de, davalı tarafından müvekkilinin ortaklıktan çıkarılmasına dair başlatılan bir hukuki süreç bulunduğunu, davalı şirketin olası bir halka arzı durumunda da müvekkilinin çok ciddi bir zarar ile karşı karşıya kalacağını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle ara kararın kaldırılmasını ve dava konusu genel kurul kararı yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Talep; sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının iptali istemi ile açılan davada sermaye artırım kararının icrasının geri bırakılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı şirketin 24.03.2023 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan sermaye artırım kararının iptali istemi ile açılan davada davacı tarafça sermaye artırımı hakkında alınan genel kurul kararının yürütülmesinin geri bırakılmasına ilişkin tedbir kararı verilmesinin talep edilmesi üzerine mahkemece yazılı gerekçeyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Dosyada henüz delillerin toplanmaması, davacı vekilinin ileri sürdüğü ”davalı şirket genel kurulunun kötüniyetli olarak, mali durumu iyi olmayan davacının pay almasını engellemek, hissesini düşürmek ve hisse satışını engellemek amacıyla gerçekleştirildiği, davalı şirketin değeri milyonları aşan aktiflerinin bulunduğu, sermaye arttırımında öncelikle iç kaynakların tercih edilmesi gerektiği” yönündeki iddiaları hususunda yaklaşık ispat kuralının da bu aşamada henüz gerçekleşmemesi nedeniyle davacı vekilinin sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararının icrasının geri bırakılmasına yönelik tedbir isteminin yerinde olmadığı, yargılama aşamasında deliller toplandıkça gelişen durum ve şartlara göre yeniden talepte bulunulmasının mümkün olduğu sonucuna varılarak, mahkemece tedbir talebinin reddine ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olup, davacı vekilinin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 444,60 TL’den peşin alınan 269,85 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 174,75‬ TL’nin ihtiyati tedbir isteyen davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati tedbir isteyen davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28.09.2023