Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1302 E. 2023/1371 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1302
KARAR NO : 2023/1371

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24.05.2023
NUMARASI : 2023/265 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ : 05.10.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05.10.2023

Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.05.2023 tarih 2023/265 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden davalı … Şti. vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, davalıların işleteni ve sigortacısı olduğu aracın karıştığı yaralanmalı trafik kazasını nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle açılan davada, alacağın tahsili için davalıların taşınır, taşınmaz mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmiştir.
İTİRAZ : İhtiyati hacze itiraz eden vekili, kazaya karışan aracın sigorta poliçesi bulunduğunu, zararın teminat altına alındığını, aracın davalı sürücüye kira sözleşmesi kapsamında kiralandığını, alacağın yargılamayı gerektirdiğini, kararın yerinde olmadığını, belirterek; ihtiyati haciz kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece duruşma açılarak yapılan inceleme neticesinde, dosyadaki belgelere göre yaklaşık ispat koşullarının gerçekleştiği, belirtilerek; ihtiyati haciz kararına itirazının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden davalı … Şti tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati hacze itiraz eden … Şti vekili, toplamda 180.000,00-TL miktarlı ihtiyati haciz kararı verildiği, karar gereğince davalı adına kayıtlı 50 adet araç ve 50 alacaklı icra dosyasına haciz konulduğu, aracın kiralık araç olduğu, kiralama sözlemesi bulunduğu, davalının herhangi bir kusurunun söz konu olmadığı, davalının araçlarına her türlü sigortayı yaptırdığı, davalının dava sonucunda çıkması ihtimali olan tazminatı ödemeye fazlasıyla yeter miktarda taşınır ve taşınmazı mevcut olduğu alacağın tahsil kabiliyeti bulunduğu, kararın yerinde olmadığını, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati hacze itiraza ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gereçeyle itirazın reddine karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. İhtiyati haciz, 2004 sayılı İİK’nın 257. vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, bir para alacağının zamanında ödenmesini temin etmek için, mahkeme kararı ile borçlunun mal varlığına geçici olarak el konulması halidir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için, talepte bulunanın alacaklı olması, bu alacağın muaccel bulunması ve rehinle temin edilmemiş olması gerekir. İhtiyati haciz talep tarihi itibarıyla henüz muaccel olmayan alacaklar yönünden ise İİK’nın 257/2. maddesindeki koşulların varlığı aranacaktır. Anılan madde uyarınca muaccel hale gelmiş olan ve rehinle temin edilmemiş olan alacaklar için ihtiyati haciz kararı verilebilecektir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir. İİK’nın 265. maddesinde de ihtiyati hacze itiraz sebepleri tahdidi olarak belirtilmiş olup bunlar; ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkindir
3. İhtiyati haciz esasen geçici bir hukuki koruma olup, geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsüdür. Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmemektedir.
4. Davacının davası trafik kazası nedeni ile cismani zarardan kaynaklı maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davaya konu olay nedeni ile davalının sorumluluğu 2918 sayılı KTK ve 6098 sayılı TBK hükümleri kapsamında sürücünün kusuru oranındadır. Davacının ileri sürdüğü zarardan davalının sorumlu tutulabilmesi için kazaya karışan araç sürücünün kazanın oluşumunda kusurlu bir davranışı bulunması, davacıların bir zararın oluşması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının varlığı gerekli olup, kaza tespit tunağında sürücünün kusursuz olduğuna ilişkin bir tespit bulunmaması ve dosyadaki diğer delillere göre İİK’nın 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmesi, taşkın hacze ilişkin iddiaların mahallinde giderilecek olması karşısında ihtiyati hacze itirazın reddine, dair kararda isabetsizlik bulunmamakla, davalının istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına ve İİK’nın 257. maddesindeki şartların somut olayda bulunmamasına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz eden davalı … Şti.’nin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati hacze itiraz eden davalı … Şti. yönünden istinaf karar harcı olan 444,60-TL’den peşin alınan 296,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 148,20-TL harcın bu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati hacze itiraz eden davalı … Şti. tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.