Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1297 E. 2023/1257 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1297
KARAR NO : 2023/1257

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08.06.2023
NUMARASI : 2022/903 Esas

TALEBİN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 22.09.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22.09.2023

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.06.2023 tarih 2022/903 Esas sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden davacı – karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davanın 30/10/2020 tarihinde meydana gelen depremde evi yıkılan davacının açtığı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacı-karşı davalının aynı zamanda davalı kooperatif ortağı olması nedeniyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Daireesi tarafından dosyanın aidiyet kararıyla dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.
TALEP : İhtiyati haciz isteyen davalı … vekili, davacı …’nun kooperatif ve apartman yöneticisi olarak binanın yapım inşaat, tadilat ve ilave inşaat yapımı aşamalarında kararlar aldığını, gerek kendisine ait bölümde, gerekse ortak yerlerde ve diğer bağımsız bölümlerde yapılan tadilatlarda kooperatif yöneticisi olarak görev yaptığını, yapılan tadilat ve değişikliklerin depremde ana binanın yıkılmasına neden olduğunu olduğunu belirterek ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, mahkemece 08.06.2023 tarihli ara kararla talebin reddine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece duruşma açılarak yapılan inceleme neticesinde, davacı …’nun kooperatif yöneticisi olarak kendine ait bağımsız bölümde tadilat ve değişiklikler yaptığından bahisle meydana gelen depremde ana binanın yıkılmasından davacının sorumlu olduğunu belirterek ihtiyati haciz talebinde bulunmuş ise de, davacıya ait bağımsız bölümden tadilat ve değişiklik yapıldığına dair kesin delillerin söz konusu olmadığı, ayrıca tadilat ve değişiklik yapılmış olsa bile bunun kapsamının belirlenmesinin ve ana binanın yıkılmasına ne derecede etkili olup olmadığının araştırılması gerektiğinden davalı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Red kararına karşı ihtiyati hacze itiraz eden davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ; İhtiyati hacze itiraz eden davalı-karşı davacı vekili, mahkemenin red gerekçesinin yerinde olmadığını, karşı davalının binaya eklentiler ve tadilatlar yaptığını binanın mimari ve statik dengesini bozduğunu, bu hususta kendisinin dahi açık ve net beyanları olması nedeniyle asıl kusurun karşı davalıda olduğunu, Mahkemenin ihtiyati haciz ve teminat konularını dikkate alması gerekirken, davacının talebini teminat dahi almadan kabul etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle yerel Mahkemenin davacı/karşı davalının lehine konulan ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddi karanının yerinde olmadığını belirterek ihtiyati hacze itiraz etmiştir.
GEREKÇE : Talep, davacı tarafından davalılar aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat talepli davada, davalılardan … vekilince ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş, söz konusu talebin mahkemece reddine karar verilmesi üzerine davalılardan … vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 394/1. maddesinde, karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebileceği belirtilmiş, aynı yasanın 394/4. maddesinde mahkemece ilgililer davet edildikten sonra itiraz hakkında karar verilebileceği, 394/5. maddesinde de itiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 341. maddesinde ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir.
Davalılardan … vekilinin istinaf nedenlerinin irdelenmesinde; İhtiyati haciz, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para borcu alacaklarıyla muayyen ikametgahı bulunmayan, mal kaçıran yada kaçan, hileye başvuran borçluların vadesi gelmemiş para borcundan doğan alacakları temin bakımından alacaklıya talep hakkı tanıyan ve şartların varlığı halinde borçlunun yedinde yada üçüncü kişide bulunan malları ve hakları üzerine ihtiyati hacize karar verilebilir.
İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir mahiyetindeki geçici ödeme talebi esasen geçici bir hukuki koruma olup, geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsüdür. Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmemektedir.
Somut olayda davalı karşı davacı vekili, davacı-karşı davalın kooperatif yöneticisi olarak kendine ait bağımsız bölümde tadilat ve değişiklikler yaparak binanın mimari ve statik dengesini bozması nedeniyle meydana gelen depremde ana binanın yıkılmasından davacının sorumlu olduğunu belirterek ihtiyati haciz talebinde bulunmuş ise de, dava konusu alacağın çekişmeli olduğu, alacağın varlığının tespitinin yargılamayı gerektirdiği, ortada vadesi gelmiş bir para borcunun varlığından söz edilemeyeceği, dolayısıyla İİK’nun 257. Maddesinde sayılan ihtiyati haciz şartlarının somut olay açısından gerçekleştiğinin kanıtlamadığı değerlendirilerek, ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik kararına yönelik davalı … vekilinin itirazının reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz eden davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati hacze itiraz eden davalı-karşı davacı yönünden adli yardım kararı doğrultusunda harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati hacze itiraz eden davalı-karşı davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22.09.2023