Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1262 E. 2023/1263 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1262
KARAR NO : 2023/1263

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02.06.2023
NUMARASI : 2023/327 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 22.09.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22.09.2023

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.06.2023 tarih 2023/327 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, tasfiyeye dair tüm işlemlerin tedbiren durdurulmasını talep etmiş, mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, 250.000,00-TL teminat karşılığında davalı tasfiye memurunun Tasfiye Halinde … A.Ş.’nin İzmir 4.ATM’nin 2019/232 Esas sayılı kararı gereğince yapılan tasfiye işlemleri kapsamında şirketin satışa konu edilen tüm malvarlığı değerlerinin satışının tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ :Davalı vekili, ihtiyati tedbir kararı ile satışı durdurulan malvarlığı değerlerinin, davadışı tasfiye halindeki şirkete ait olup, ihtiyati tedbir kararının doğrudan etkilediği şirketin işbu davanın tarafı olmadığını, dava dışı üçüncü kişinin malvarlığı hakkında verilen tedbirin açıkça HMK 389/1 maddesine aykırı olduğunu anılan madde gereğince ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, dava dışı herhangi bir malvarlığı değeri hakkında değil, yalnızca dava konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinin düzenlendiğini belirterek, belirterek karara itiraz etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece duruşma açılarak yapılan inceleme neticesinde, ihtiyati tedbirin devamının fesih ve tasfiyesine karar verilen şirketin zararına sebebiyet verebileceği kanaatiyle ihtiyati tedbire itirazın kabulüne ve 17/04/2023 tarihli tensip tutanağı ile konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar vermiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, Mahkemece, herhangi bir gerekçe belirtilmeksizin şirketin tek taşınmazının satışına dair ihtiyati tedbir kararından dönülmüş ise de, şirketin feshine dair kararın henüz Yargıtay incelemesinde olup, ortada kesin bir karar yok iken, şirketin tasfiyeye girdiğine dair değerlendirmenin hatalı olduğunu, ortada kesin bir karar bulunmaksızın feshin gerçekleşmediği, dolayısıyla da tasfiyeye geçilemeyeceği tartışmasız iken Mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu istinaf sebebi olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, tasfiye halindeki, davacının ve davalının ortağı oldukları dava dışı … A.Ş.’nin feshi ve tasfiyesi ile davalının tasfiye memuru olarak atanmasına ilişkin olarak İzmir 4.ATM’nin 2019/232 Esas-2022/135 Karar sayılı kararı gereğince tasfiye memurluğu yapan davalı şirket ortağının bu görevden azli talebine ilişkin olup, davacı vekilinin talebi sonucunda, yerel mahkemenin 17.04.2023 tarihli tensip tutanağı ile verilen ihtiyati tedbir karanının, davalının itirazı sonucunda 02.06.2023 tarihli ara kararla kaldırıldığı ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına yönelik 02.06.2023 tarihli ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
İhtiyati tedbir isteminde davanın esası açısından haklılığın yaklaşık olarak, ispat edilmesi ve tedbirin uyuşmazlık konusu hususa ilişkin olması ve verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasanın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir.
Somut olayda, davacının talebi sonucunda mahkemece 17.04.2023 tarihli tensip tutanağı ile 250.000,00TL teminat karşılığında, tasfiye halindeki, davacının ve davalı tasfiye memurunun ortağı oldukları dava dışı … A.Ş.’nin İzmir 4.ATM’nin 2019/232 Esas sayılı kararı gereğince yapılan tasfiye işlemleri kapsamında şirketin satışa konu edilen tüm malvarlığı değerlerinin satışının tedbiren durdurulmasına karar verilmiş, davalı vekilince yapılan itiraz üzerine mahkemenin 02.06.2023 tarihli ara kararıyla söz monusu ihtiyati tedbir kararının kaldırıldığı, iş bu ara karşı davacı vekilice istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Eldeki davada davacı, davacının ve davalının ortağı oldukları dava dışı … A.Ş.’nin feshi ve tasfiyesi ile davalının tasfiye memuru olarak atanmasına ilişkin İzmir 4.ATM’nin 2019/232 Esas-2022/135 Karar sayılı kararının isabetsiz olduğunu, o davada feri müdahil olarak yer almaması nedeniyle karara karşı temyiz yoluna başvuramadığını, davalının tasfiye memuru olarak atanmasının hatalı olduğunu, şirketin elinde kalan tek malvarlığı olan taşınmazın satılması halinde şirketin geri dönülemez şekilde zarara uğrayacağını iddia etmiştir.
Somut olayda, davalının İzmir 4.ATM’nin 2019/232 Esas-2022/135 Karar sayılı kararıyla tasfiye memuru olarak atandığı, söz konusu kararın henüz Yargıtay incelemesinde olup, kararın kesinleşmediği, taraflar arasında husumet bulunması nedeniyle genel kurulun toplanamadığı, şirketin aile şirketi olup, ortakları arasında birbirlerine karşı açılan davalar nedeniyle husumet bulunduğu, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde yaklaşık ispat ölçütünün gerçekleştiğinin kanıtlanamadığı, kaldı ki mahkemece verilen ihtiyati tedbir karanın davada taraf olmayan 3. kişi konumundaki şirketi de etkilediği dikkate alındığında, davacı vekilinin 02.06.2023 tarihli karara karşı ileri sürdüğü istinaf itirazın yerinde olmadığı görülmüştür.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen (davacı) vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen (davacı) yönünden istinaf karar harcı olan 444,60 TL’den peşin alınan 269,85 TL’nin mahsubu ile bakiye 174,75 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbir isteyen (davacı) tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 22.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.