Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1232 E. 2023/1118 K. 05.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1232
KARAR NO : 2023/1118

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14.04.2023
NUMARASI : 2022/733 E. – 2023/315 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 05.09.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05.09.2023

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.04.2023 tarih 2022/733 E. – 2023/315 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, 26.05.2022 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın kusuru ile oluşan kazada müvekkilinin yaralandığını, aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi bulunduğunu, geçici ve kalıcı maluliyet durumunun oluştuğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL geçici ve 100,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkili sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklarla müracaat edilmediğini, kusur durumunun tespiti gerektiğini, maluliyet raporunun sunulmadığını, geçici iş göremezlik, geçici bakıcı ve tedavi giderlerinin poliçe kapsamında bulunmadığını, müterafik kusur durumu söz konusu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, dosyaya sunulan sulh – feragat beyanları birlikte değerlendirilerek feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davacı vekili, mahkemece arabuluculuk ücretinin hatalı olarak taraflarına yüklendiğini, davadan feragatte hakkın özünden feragat olmayıp davacı alacağına yargılama safhasında kavuştuğu için feragat edildiğini, esasen davanın konusuz kaldığını, davalı tarafın dava açılmasına kendisinin sebebiyet verdiğini, arabuluculuk ücretinin de davalıdan alınarak hazineye verilmesi gerekirken davacıdan tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE :Dava, cismani zarar sebebiyle kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yazılı gerekçeyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK 355 maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesine eklenen 5/A- 1 maddesinde ” Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmüne, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. Fıkrasında ise “davacı arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın 1 haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içerir davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
TTK’nın 4. maddesi uyarınca tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın bu kanunda düzenlenen hususlardan çıkan uyuşmazlıklar mutlak ticari davayı, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklar ise nisbi ticari davayı teşkil eder.
Somut olayda, davanın konusu TTK hükümleri içerisinde düzenlenmiş bulunan sigorta sözleşmelerinden kaynaklanmış olup TTK 4 maddesi uyarınca mutlak ticari dava niteliğindedir, bu nedenlerle 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 Sayılı Yasa uyarınca arabuluculuk dava şartına tabidir. Davadan önce davacı tarafça 7155 Sayılı Yasa uyarınca arabuluculuk başvurusunun yapılıp bu şartın yerine getirildiği ve taraflar arasında anlaşılamama tutanağı tutulduğu sabittir.
Uyuşmazlık ve istinaf konusu arabuluculuk dava şartına tabi olan bu davada yargılama sırasında davalı tarafça ödeme yapılması sonucunda tarafların dilekçeleri sonucunda davanın reddine karar verilirken davadan önceki arabuluculuk işlemleri sırasında arabuluculuğun vekalet ücretinden hangi tarafın sorunmlu olup olmayacağı noktalarında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 323/1-ğ. maddesi gereğince vekille takip edilen davalarda hükmedilecek vekalet ücreti yargılama giderleri kapsamında kaldığı aynı kanunun 326.maddesi gereğince de yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Somut olayda dava arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, buna göre arabuluculuk aşamasında oluşan vekalet ücretinin de bir yargılama gideri olarak sayılması gerektiği değerlendirilmelidir. Yargılama aşamasında davacı taraf vekilinin dosyaya sunduğu 13.04.2023 tarihli Uyap dilekçesinde feragat isteminde bulunulduğu görülmüştür. Aynı şekilde davalı vekilinin 14.04.2023 Uyap tarihli dilekçesinde de davacı vekili ile sulh olmak ve talep hususunda karşılıklı ibralaşmakla huzurdaki davada vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden hiç bir taleplerinin olmadığı beyan edildiği görülmüştür. Açıklanan bu dilekçeler birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafın doğrudan doğruya feragat isteminde bulunmadığı davalı taraf ile hükümden önce sulh olmaları sonucu feragat dilekçesi sunduğu belirlenmiş olmakla davalı tarafın davaya sebebiyet verdiği anlaşılmıştır. Esasen dava açıldıktan sonra davalı tarafça sulh olunması nedeniyle davanın feragat ile sonuçlandığı, her ne kadar davacı ile davalı dilekçeleri içeriğine göre bu feragatın karşılıklı sulh olunması nedeniyle gerçekleştiği, HMK 307 maddesi gereğince feragat edilmiş ise de yargılama aşaması ve davacının feragat dilekçesi içeriğine göre bu feragatin davalı tarafın davanın devamı sırasında yapmış olduğu ödeme nedeniyle gerçekleştiği içerik itibariyle davanın konusuz kalması nedeniyle bu dilekçenin verildiği ve davalı tarafın dosya kapsamı ve delil durumuna göre dava açılmasına sebebiyet verdiği gözetildiğinde davadan önce 7155 Sayılı Yasa gereğince başvurulan arabuluculuk dava şartı yolundaki arabulucuya ödenen ücretin de yargılama giderlerinden sayılması gerektiği ve buna göre bu ücretin davaya sebebiyet veren davalıdan tahsil edilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek davacıdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.04.2023 tarih 2022/733 E. – 2023/315 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre davadan feragat ön inceleme duruşmasından sonra gerçekleştiğinden, karar tarihindeki maktu ve karar ilam harcının 2/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç olan 119,93-TL harçtan peşin alınan 80,70-TL harcın düşülmesi ile eksik kalan bakiye 39,23-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 492,00 TL istinaf yoluna başvurma harcı ve 40,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 532,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 05.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.