Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1165 E. 2023/1176 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1165
KARAR NO : 2023/1176

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/04/2023
NUMARASI : 2023/402 Esas 2023/273 Karar

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 14.09.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.09.2023

Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.04.2023 tarih 2023/402 Esas 2023/273 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, Milas İcra Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde, dava dışı iki kişinin müvekkilinin yolunu kestiklerini, silahla yağma suçu işleyerek, cebir ve tehdit neticesinde 1.000.000,00 TL değerindeki bonoyu zorla müvekkiline imzalattıklarını, müvekkilinin ilk olarak Milas İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/167 E. 2020/107 K. sayılı dosyasında İİK m. 170 uyarınca imzaya itiraz davası açtığını, ATK incelemesinde imzanın müvekkilinin el ürünü olduğu şeklinde rapor geldiğini, müvekkili aleyhine 100.000,00 TL para cezasına hükmedildiğini, eldeki davanın konusunu bu para cezasının oluşturduğunu, kararın istinaf ve Yargıtay tarafından onandığını ve kesinleştiğini, Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/409 E. 2020/308 K. sayılı dosyasında söz konusu bononun müvekkiline zorla imzalatıldığının kesin olarak kabul edildiğini, kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/98 E. 2022/188 K. Sayılı dosyasında menfi tespit davası açtıklarını, davanın kabul edildiğini, kararın kesinleştiğini, para cezasının iptali için Muğla 3. İdare Mahkemesi’nin 2022/1821 E. sayılı dosyasında vergi dairesince gönderilen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açtıklarını, yargılamanın iadesi yoluna gidilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddedildiğini belirterek, Milas İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/167 Esas ve 2020/107 Karar sayılı kararında İİK’nın 170/3 maddesi uyarınca hükmedilen 100.000,00 TL para cezasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Milas İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2023/72 E. 2023/68 K. Sayılı kararı ile görevli mahkemenin Milas Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşerek dosya Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/402 E. 2023/273 K. sayılı kararı ile, Ticaret Mahkemesinin görevlerinin kanunda belirtildiği, İcra Hukuk Mahkemelerince verilen para cezalarının kaldırılması yönünde bir görevinin bulunmadığı, İcra Hukuk Mahkemesince verilen kararın takip hukukunu ilgilendiren bir karar olduğu, Asliye Ticaret Mahkemesi’nin takip hukukunu ilgilendiren hususlarda karar verme ve başka bir ilk derece mahkemesince verilen kararı kaldırma gibi bir görev ve yetkisinin bulunmadığı, Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen menfi tespit kararının imza incelemesi neticesinde verilmediği, İcra Hukuk Mahkemesince verilen para cezasının ise haksız imzaya itiraz nedeniyle verildiği, İİK’nın 170. maddesine göre ileri sürülen imzaya itirazın haklı ya da haksız olup olmadığının yine takip hukukuyla ilgili olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile, mahkememizin karşı görevsizliğine, görevli ve yetkili mahkemenin Milas İcra Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, dava konusu para cezasına karşı tüm kanun yollarına başvurulduğunu ve müvekkilinin açtığı menfi tespit davasının kesinleşmesinden önceki tarihte imzaya itiraz davası kesinleştiği için, para cezasının kaldırılması için eldeki davayı açmaktan başka çare kalmadığını, işbu para cezasının kaldırılmasının menfi tespit davası içinde değerlendirilmesi gerektiği ve görevli mahkemenin menfi tespit dosyasını gören asliye ticaret mahkemesi olduğuna dair emsal Bölge Adliye Mahkeme kararının bulunduğunu, İİK m. 170 uyarınca hükmedilen ve haksız olduğu ortaya çıkan para cezasının kaldırılmasını talep ettiklerinden, bu davanın menfi tespit davasının incelendiği mahkemece görülmesi gerektiğini, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, Milas İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/167 E. 2020/107 K. sayılı kararı ile İİK’nın 170/3. maddesi uyarınca davacı aleyhine hükmedilen para cezasının kaldırılması istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince İcra Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İİK’nın 170. maddesinde “Borçlu, 168. maddenin 4 numaralı bendine göre kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı yolundaki itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. İcra mahkemesi duruşmadan önce yapacağı incelemede, borçlunun itiraz dilekçesi kapsamından veya eklediği belgelerden edindiği kanaata göre itirazı ciddi görmesi halinde alacaklıya tebliğe gerek görmeden itirazla ilgili kararına kadar icra takibinin geçici olarak durdurulmasına evrak üzerinde karar verebilir.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/47 md.) İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir. Borçlu menfi tespit veya istirdat davası açarsa, hükmolunan tazminatın ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması hâlinde daha önce hükmedilmiş olan tazminat ve para cezası kalkar.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/98 E. 2022/188 K. sayılı dosyasında görülen menfi tespit davası sonucunda davalıya borçlu olmadığının tespit edildiğini ve kararın kesinleştiği iddia etmekte olup, az yukarıda belirtilen yasa maddesi uyarınca menfi tespit açılması halinde hükmolunan para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir edileceğinden ve davanın borçlu lehine sonuçlanması hâlinde daha önce hükmedilmiş para cezası kalkacağından, bu durumun tespitin yine İcra Hukuk Mahkemesince yapılması gerekmektedir. İlk derece mahkemesince İcra Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun tespiti ile görevsizlik kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 269,85 TL maktu harçtan, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14.09.2023