Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1079 E. 2023/1066 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1079
KARAR NO : 2023/1066

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24.02.2023
NUMARASI : 2023/160 E.
TALEP KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 14.07.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.07.2023

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.02.2023 tarih 2023/160 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, davacı şirketin … Mah. … Sok. No:… …/… adresinde … Hastanesi tabela ünvanıyla hizmet sunduğunu, davacı hastanenin Uluslararası Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Hakkında Yönetmelik kapsamında, uluslararası sağlık turizmi faaliyetinde bulunmaya hak kazandığını, davacı ile davalı acentenin, acenteye Türkiye’de sağlık hizmeti almak için sağlık turizmi ve turistin sağlığı kapsamında başvuran yabancı hastaların davacı hastanede verilecek hizmetin karşılığındaki yükümlülük hususunda dava dilekçesi ekindeki sözleşme doğrultusunda anlaşıldığını, davalı acenteye başvuran hastaya uygulanacak tedavi, davacı hastane hekimi tarafından belirlendikten sonra paket fiyatları doğrultusunda, hizmetin fiyatı belirlenerek hastadan acente tarafından tahsili ile davacı hastaneye acente tarafından ödenmesi gerektiğini, davalı acente tarafından işbu takibe dayanak faturalara konu hastaların işlemleri hastanede gerçekleştirilmiş olmasına rağmen müteaddit kez bildirilmiş olmasına rağmen ödemenin gerçekleştirilmediğini, davalı acente, kendisine başvuran hastaların tedavisinin paket fiyatını hastanın ameliyatı gerçekleştirilmeden hastaneye ödemekle yükümlü olduğunu, davalı acenteye başvuran işbu takibe konu hastaların işlemleri gerçekleştirilip şifa ile taburculukları sağlanmış olmasına rağmen ödemenin herhangi bir şekilde gerçekleştirilmediğini, davalı acente ile davacı hastane, çalıştığı süre içerisinde, davacı hastane yetkilileri ve davalı acente yetkilileri tarafından ticari barış içinde ödemeler gerçekleştirilmişse de, işbu davaya konu hastaları ödemeleri, acentenin başka hastaneyle anlaşıp davacı hastane kadrolu Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op..Dr. …’nu da transfere edip ayrılması üzerine ticari ilişkiyi sonlandırması üzerine ödeme gerçekleştirmediğini, davalı acente, davacı hastane yetkilileri tarafından defaatle aranmış olmasına, görüşme ve mesaj mail kayıtları ile kabul etmişse de ödemediğini, davacı hastane tarafından işbu hastalara ilişkin takibe dayanak fatura tanzim edilmiş olup davalı acente tarafından süresi içerisinde herhangi bir itiraz olmaksızın kesinleşmiş, davacı ticari defterlerine kaydedildiğini, 21.07.2021 tarih CAK2022000048262 Fatura No’lu … adlı hastaya uygulanan işlemlere ilişkin 62.031,00-TL bedelli fatura, 21.07.2021 Tarih CAK2022000048264 Fatura No’lu … adlı hastaya uygulanan işlemlere ilişkin 41.354,00-TL bedelli fatura, 21.07.2021 Tarih CAK2022000048265 Fatura No’lu … adlı hastaya uygulanan işlemlere ilişkin 81.773,04-TL bedelli fatura, 21.07.2021 Tarih CAK2022000048266 Fatura No’lu … adlı hastaya uygulanan işlemlere ilişkin 83.607,00-TL bedelli fatura, 21.07.2021 Tarih CAK2022000048267 Fatura No’lu … adlı hastaya uygulanan işlemlere ilişkin 18.339.60-TL bedelli fatura, 21.07.2021 Tarih CAK2022000048268 Fatura No’lu … adlı hastaya uygulanan işlemlere ilişkin 17.890,00-TL bedelli fatura, 21.07.2021 Tarih CAK2022000048269 Fatura No’lu … adlı hastaya uygulanan işlemlere ilişkin 91.338,40-TL bedelli fatura, 21.07.2021 Tarih CAK2022000048270 Fatura No’lu … adlı hastaya uygulanan işlemlere ilişkin 82.887,80-TL bedelli fatura,21.07.2021 Tarih CAK2022000048271 Fatura No’lu … adlı hastaya uygulanan işlemlere ilişkin 62.930,00-TL bedelli fatura,21.07.2021 Tarih CAK2022000048272 Fatura No’lu … adlı hastaya uygulanan işlemlere ilişkin 37.758,00-TL bedelli fatura,21.07.2021 Tarih CAK2022000048274 Fatura No’lu … adlı hastaya uygulanan işlemlere ilişkin 359,60-TL bedelli fatura, 21.07.2021 Tarih CAK2022000048276 Fatura No’lu … adlı hastaya uygulanan işlemlere ilişkin 65.896,70-TL bedelli fatura, 27.10.2022 Tarih OCH2022000000185 Fatura No’… adlı hastaya uygulanan işlemlere ilişkin 35.960,00-TL bedelli fatura, 27.10.2022 Tarih OCH2022000000184 Fatura No’lu … adlı hastaya uygulanan işlemlere ilişkin 35.960,00-TL bedelli fatura tanzim edilip davalı yana GİB adresine tebliğ edildiği, süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığı, ödeme hususunda defaatle ikazda bulunulup davalı yan kabul etmesine rağmen ödemenin gerçekleştirilmediğini, ekte sunulu davalı acenteye başvuran hastaların ameliyatları başarıyla gerçekleştirilip taburculukları sağlanmış olmasına rağmen anlaşmada belirtilen şekilde davalı yan tarafından herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediğini, müvekkil şirket yetkilileri tarafından müteaddit kez ödeme hususunda ihtarda bulunulmuşsa da davalı acente ödemeyi sürüncemede bırakıp ödemediğini, işbu söz konusu hastalara uygulanan işlemlere ilişkin takibe dayanak faturaların davalı acente tarafından ödenmemesi üzerine borcun tahsili zımnında davalı aleyhine İzmir 16. İcra Dairesi 2022/13721 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun borca itiraz ettiğine dair evrakın davacıya tebliğ edilmediğini, bu nedenlerle ihtiyati haciz talebinin kabulü ile, davalının takibe konu alacağa ve ferilerine ilişkin yaptığı itirazların iptaline, İzmir 16. İcra Müdürlüğü’nün 2022/13721 Esas sayılı takibin devamına, davalı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, İİK nun 258/1 maddesinde, ihtiyati haciz talebinde bulunan alacaklının, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında, mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecbur olduğu düzenlenmiş olup, iş bu düzenlemede amaçlanan mecburiyet tam ispat olmayıp, yaklaşık ispat yeterli olup, somut uyuşmazlıkta ise, faturaya dayalı başlatılan icra takibinde, davalı borçlu sebep göstermeksizin borca itiraz etmiş olup, iş bu nedenle taraflar arasında akdi ilişki olup olmadığı, var ise dayanak faturaların işbu akdi ilişki kapsamında düzenlenip düzenlenmediği, fatura içeriği mal ve hizmetin karşı tarafa sunulup sunulmadığı, alacağın vadesinin gelip gelmediği hususunun yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz talebinde bulunan davacının ise iddialarını ispata dair takip dosyasına ekli sunulan fatura suretleri dışında herhangi bir kanıtın sunulmadığından ve dava dilekçesine ekli olduğu iddia edilen sözleşme suretinin dosyaya ibraz edilmediğinden alacak miktarı ve alacağın muaccel olup olmadığının yaklaşık olarak ispat edilemediği gibi, salt karşı tarafın yabancı kökenli olmasının, borçlarını ödememek gayreti ile hareket ettiğine dair iddianın ispatı için yeterli olmayıp, iş bu hususta somut herhangi bir kanıt sunulmadığından şartları bulunmayan ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, yerel mahkeme kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava sonunda davacının davalıdan alacağı miktarın sonuçsuz kalma ihtimali bulunduğundan, davalı şirketin yetkililerinin İngiliz vatandaşı bulunup yurtdışında yaşama ve iş kurma ihtimali bulunduğundan, borca yeter miktarda davalı şirket adına kayıtlı bulunan menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerin muhafazası için kayıtları tamamı üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep ettiklerini, davalı İzmir 16. İcra Müdürlüğü’nün 2022/13721 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibinde borca itiraz ettiklerini, takibin durdurulmasını istediklerini, ancak borçlunun itirazları tamamen haksız olup, borçlunın itirazlarının da kötü niyetli olduğunu, davalı acenteye başvuran işbu takibe konu hastaların işlemleri gerçekleştirilip şifa ile taburculukları sağlanmış olmasına rağmen ödeme herhangi bir şekilde gerçekleştirilmediğini, davalı borçlunun itirazlarında acente ile davacının arasındaki acente sözleşmesi, acenteye başvuran hasta kayıtları ve gerçekleştirilen operasyonlar, fatura içerikleri, resmi defter kayıtları incelendiğinde borçlunun itirazının hiçbir haklı nedene ve belgeye dayanmadığını, bu nedenle borçlu tarafından takibe yapılan itiraz haksız ve hukuka aykırı olup kötü niyetli itirazın iptali gerektiğini, davalı-borçlunun takibe konu alacağa ve ferilerine ilişkin haksız itirazlarının iptaline, takibe kalınan yerden devam edilmesine, likit ve belgeye dayalı borca haksız surette itirazda bulunarak takibin durmasına sebebiyet veren davalı borçlu aleyhine alacağın %20’ından aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılarak ihtiyati hacze karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati hacize ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
Davaya dayanak teşkil eden İzmir 16. İcra Müdürlüğü’nün 2022/13721 Esas sayılı takip dosyasında, davacı alacaklı … AŞ vekili tarafından, borçlu davalı … Şirketi aleyhine 02/12/2022 tarihinde fatura alacağından kaynaklı olarak toplam 718.085,24-TL üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin 04/12/2022 tarihinde borçlu davalıya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 05/12/2022 tarihli itiraz dilekçesi ile borcun tamamına, faize takip dayanağına, faiz oranına ve diğer tüm ferilere itiraz edildiği görülmüştür.
İhtiyati haciz, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para borcu alacaklarıyla muayyen ikametgahı bulunmayan, mal kaçıran yada kaçan, hileye başvuran borçluların vadesi gelmemiş para borcundan doğan alacakları temin bakımından alacaklıya talep hakkı tanıyan ve şartların varlığı halinde borçlunun yedinde yada üçüncü kişide bulunan malları ve hakları üzerine ihtiyati hacize karar verilebilir.
İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir mahiyetindeki geçici ödeme talebi esasen geçici bir hukuki koruma olup, geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsüdür. Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmemektedir.
Somut olayda, İDM tarafından taraflar arasında akdi ilişki olup olmadığı, var ise dayanak faturaların işbu akdi ilişki kapsamında düzenlenip düzenlenmediği, fatura içeriği mal ve hizmetin karşı tarafa sunulup sunulmadığı, alacağın vadesinin gelip gelmediği hususunun yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz talebinde bulunan davacının ise iddialarını ispata dair takip dosyasına ekli sunulan fatura suretleri dışında herhangi bir kanıtın sunulmadığından ve dava dilekçesine ekli olduğu iddia edilen sözleşme suretinin dosyaya ibraz edilmediğinden alacak miktarı ve alacağın muaccel olup olmadığının yaklaşık olarak ispat edilemediği gibi, salt karşı tarafın yabancı kökenli olmasının, borçlarını ödememek gayreti ile hareket ettiğine dair iddianın ispatı için yeterli olmayıp, iş bu hususta somut herhangi bir kanıt sunulmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddinde herhangi bir usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davacı yanca iddia edilen alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle, henüz yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati haciz isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 296,40-TL’nin peşin alınan 179,90-TL ve tamamlama harcı olarak alınan 179,90-TL’den mahsubu ile bakiye 63,40-TL’nin talep halinde ihtiyati haciz isteyen davacıya iadesine
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati haciz isteyen davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 14.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.