Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/107 E. 2023/115 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/107
KARAR NO : 2023/115

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09.11.2022
NUMARASI : 2022/888 E. 2022/869 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 23.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.01.2023

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.11.2022 tarih 2022/888 Esas 2022/869 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı sigorta şirketi vekili, davalıların maliki ve işleteni oldukları … plakalı araç ile müvekkili kasko poliçesi uyarınca sigortaladığı şirkete ait … plakalı aracın oluşan trafik kazasında hasarlandığını, sigortalı araçta tespit olunan hasar bedelinin sigortalısına ödendiğini, müvekkilinin sigortalısına halef olarak davalılardan ödenen bedelin tahsili için icra takibi yapıldığını, taklibe itiraz edildiğini, itirazın kötü niyetli olduğunu ileri sürerek takibe yapılan itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece duruşma açılmaksızın tensip ile birlikte davanın trafik kazasından kaynaklı haksız bir nedenle açılan dava olup davalıların tacir olmadığı, davacı ve davalı araçların trafik tescil belgelerinde kullanım amaçlarının hususi olduğunu, bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalılar vekili, yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, 6102 sayılı TTK ve 6335 sayılı Kanun detaylıca incelendiğinde açılan davada Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli bulunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE : Dava, kasko poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminatın tahsiline yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I-a maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunlu olmakla birlikte Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında ” Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde açıklamalara yer verilmiştir. Buna göre sigorta ettiren hangi mahkemeye başvurabilecek ise ona halefen sigorta şirketi de aynı mahkemede dava açabilecektir.
Somut olayda davacı sigorta şirketi vekili, müvekkili nezdinde kasko poliçesiyle sigortalı dava dışı şirkete ait aracın davalı gerçek kişi şahısların işleteni ve sürücüsü olduğu olduğu araçla oluşan kazada sigortalılarına ödenen bedelin tahsili istenmektedir. Davacı sigorta eldeki davayı sigortalısına halefen açmış olup sigortalı şirket ile davalı arasında haksız fiil ilişkisi bulunmaktadır ve davalı taraf da tacir değildir. İlk derece mahkemesince dava dilekçesi ekinde sunulan davalı aracın trafik kaydına göre her ne kadar cinsi kamyonet ise de kullanım şeklinin hususi olduğu belirlenmiştir. Buna göre TTK 4. maddesine göre her iki tarafından ticari işlerinden kaynaklanan nispi ticari davadan da bahsedilemeyecektir. Haksız fiilden kaynaklanan eldeki davaya bakmakla asliye hukuk mahkemesi görevli olup ilk derece mahkemesi kararı yerinde bulunmuştur.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar yönünden istinaf karar harcı olan 179,90 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 99,20 TL’nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalıların yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23.01.2023