Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/1028 E. 2023/1057 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1028
KARAR NO : 2023/1057

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27.04.2023
NUMARASI : 2023/176 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 13.07.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13.07.2023

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.04.2023 tarih 2023/176 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacılar vekili, davacıların muris …’nin vefatı nedeniyle mirasçı sıfatıyla davalı şirkette hisse sahibi olduklarını, şirketten bilgi alma ve inceleme yapma haklarını kullanamadıklarını, davacıların rızası olmadan genel kurul yapıldığını, haksız ve hukuka aykırı şekilde temsilciler seçildiğini, şirketin zarara uğratıldığını, şirketinin içinin boşaltıldığını, bu konuda derdest soruşturma dosyalarının bulunduğunu, murisin sağlık durumunun kötüye gitmesine rağmen görevden alınmadığını, daha sonra beyin kanaması geçirdiğini, murisin … ve … ile imzaya müştereken yetkili olduğunu, murisin imzası olmadan yönetim kurulu tarafından karar alınma ihtimalinin bulunmadığını, murisin hastanede yattığı dönemlerde şirket yönetim kurul tarafından alınan karar varsa ve murisin imzası görünüyorsa imzanın sahte ve usulsüz olduğunu, murisin şirkete ait A grubundan 172 adet, B grubundan 711 adet hissesinin mevcut olduğunu, murisin ölümüne kadar olan sürede hisse satışı yapmadığı belirtilmesine rağmen şirket tarafından verilen evrakta A grubu hisselerinin sayısı 166 adete, B grubu hisse sayılarının 611 adete düştüğünü, usulsüz şekilde şirket hisselerinde azaltma yapıldığını, murise herhangi bir şart belirtilmeksizin 23.000,00-TL net maaş verilmesi kararlaştırılmış ise de 2021 yılının Eylül ayından sonra para yatırılmadığını, bu maaşın sonradan 2022 yılının aralık ayında mirasçıların hesaplarına yatırıldığını, murisin vefatı sonrası varislerine tebligat gönderilmeden usulsüz şekilde olağan genel kurulun toplanması yeni yönetim kurulu seçimi yapılmayarak eski yönetim kurulu ve geçici üye usulsüz olarak göreve devam ettiğini, bu şartlarda şirketin devamının mümkün olmadığını, bu nedenlerle hukuka aykırı iş ve eylemlerin ve şirketin zarara uğratılmasının tespiti gerektiğini belirterek; şirketin fesih ve tasfiyesine ile şirkete kayyım atanmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, tedbir talebinin yasal koşullarının oluşmadığı, belirtilerek; ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili, davacıların muris …’nin vefatı sebebiyle mirasçı sıfatıyla davalı şirkette hisse sahibi oldularını, davacıların şirketin finansal belgelerine ulaşmasının engellendiğini, davacıların şirketteki hakları gasp edilerek bilgi ve onayları dışında genel kurul yapıldığını, haksız ve hukuka aykırı temsilciler seçilerek şirketin zarara uğratıldığını, içinin boşaltıldığı, bu konuda derdest soruşturma dosyalarının bulunduğunu, şiketin ticari defterleri/ şirket envanterlerini / bilanço kayıtlarını gösterilmediğini, şirket bünyesinde yapılan alım ve satımlarını defterlere düzenli olarak işlememeleri hususunda çekilen ihtarların karşılıksız kaldığını, tedbir koşullarının oluştuğunu, belirterek; karaın kaldırlmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, şirketin zarara uğratıldığının tespiti, şirketin fesih ve tasfiyesi ile şirkete kayyım atanmasına yönelik ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin nedenlerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
3. Geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsüdür. Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmemektedir. Dolayısıyla ihtiyati tedbir kararının verilebilmesi için yaklaşık ispatın varlığı şarttır.
4. Esas olan şirketlerin yetkili organları aracılığı ile yönetilmesi olup hakimin şirket yönetimine müdahalesi haklı bir nedene dayalı ve istisnai bir yetkidir. Gerek esas dava gerekse geçici hukuki koruma tedbirlerinden olan ihtiyati tedbir yolu ile ancak haklı sebeplerin varlığı ve uyşmazlığın konusunu oluşturması halinde şirket yöneticilerin yönetim hakkı ve temsil yetkileri sınırlandırılabilir. Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur.
5. Somut olayda, 6102 sayılı TTK’nun 531. maddesi gereğince haklı sebeplerle şirketin fesihi istemiyle açılan davada, dava sonuçlanıncaya kadar şirketin mahkemece tayin edilecek bir kayyum tarafından temsil ve ilzam edilmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenmiştir. Davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlara ilişkin haklı nedenlerin varlığının tespiti açısından en azından bir emareye rastlanması veya davacının ileri sürdüğü hususların kısmen de olsa doğrulanması gerekmekte olup bu aşamada tüm dosya kapsamından davacının iddiasını ispata muktedir yaklaşık ispat koşullarını doğrulayan her hangi bir somut delil ibraz edilmemiş olması karşısında davacının haklılığa ilişkin yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı anlaşılmakla mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacıların istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacılar yönünden istinaf karar harcı olan 296,40-TL’den peşin alınan 179,90-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 116,50-TL harcın ihtiyati tedbir isteyen davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati tedbir isteyen davacıların yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 13.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.