Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/101 E. 2023/111 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/101
KARAR NO : 2023/111

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18.10.2022
NUMARASI : 2022/216 D.iş
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 23.01.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.01.2023

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.10.2022 tarih, 2022/216 D.iş sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, borçlu … tarafından keşide edilip diğer borçlu şirkete verilen ve şirket tarafından ciro yolu ile müvekkiline geçen çeklerin ödenmediğini ileri sürerek ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, mahkemece talebin kabulüne karar verilmiş ve daha sonra borçlu keşidecinin itirazı üzerine duruşma açılmak suretiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece duruşma açılmak suretiyle alınan ek kararda, mahkemenin ihtiyati haciz kararı vermekte yetkili olup, 2004 Sayılı İİK hükümleri kapsamında değerlendirme yapıldığı, itirazların esasa ilişkin açılacak bir davada değerlendirilebileceği gerekçesiyle ihtiyati hacze karşı ileri sürülen itirazın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, ihtiyati hacze konu çeklerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin yerleşim yerinin Adana olup, genel yetki kurallarına göre ve yine keşide yerine göre Adana Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ihtiyati haciz kararının alacaklı tarafından kötüye kullanılarak müvekkili açısından mağduriyetlere neden olunduğunu, eğer bu talepleri kabul görmezse taşkın haciz uygulamasının çeklere ilişkin asıl alacağın tutarında olması ve tek bir tapuya haciz konulması dikkate alınarak hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini ve kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE : Talep, karşılıksız çıkan çeke dayalı verilen ihtiyati haciz kararına itirazın reddi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle, itirazın reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir.
İcra İflas Kanunu’nun 265. maddesinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edilebileceği, 167/ 1. maddesinde alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflâs yolu ile takipte bulunabileceği hükme bağlanmıştır. Borçluların talebe konu çekte keşideci ve ciranta oldukları görülmektedir. Somut uyuşmazlıkta; ihtiyati haciz talebine ekli keşidecisi ve cirantası borçlular, hamili ihtiyati haciz isteyen alacaklı olan ve çeke dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Talebe konu çekler kayıtsız şartsız borç ikrarı içermekte olup hem keşidecinin hem cirantanın imzaları bulunmaktadır. 2004 Sayılı İİK’nın 257 maddesi gereğince alacağın rehinle temin edilip edilmediği konusunda bir iddia da ileri sürülmediğine göre kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren çekler karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesi şartları başka bir anlatımla yaklaşık ispat şartları oluşmuş bulunmaktadır. İtiraz eden tarafın imzalar yönündeki itirazları açılabilecek esasa ilişkin bir davada değerlendirilebilecek hususlardan olup ihtiyati haciz kararı verilmesi yetkisi bulunmamaktadır. Esasa ilişkin ihtiyati haciz kararı bu nedenle usul ve yasaya uygun bulunmaktadır. İİK 50 maddesi gereğince HMK hükümleri gereğince uygulanması gereken yetki kuralları kapsamında her ne kadar itiraz eden borçlunun yerleşim yeri Adana olarak gözükmekte ise de aynı talepte borçlu gözüken diğer şirketin yerleşim yeri Kemalpaşa İzmir olarak gözükmekte olup, borçlular arasında ortak yetkili bir mahkeme bulunmaması karşısında borçlu şirketin adresinin ihtiyati haciz kararı veren mahkeme yargı alanı kapsamında kaldığından İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğu ve bu konuda yetki yönündeki itirazın da yerinde olmadığı, taşkın hacze yönelik taleplerin ise mahkemesince değerlendirilecek olması karşısında istinaf istemi yerinde görülmemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati hacze itiraz eden (borçlu) yönünden istinaf karar harcı olan 296,40 TL’den peşin alınan 220,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 75,70 TL’nin ihtiyati hacze itiraz eden borçludan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.