Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/962 E. 2022/1201 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/962
KARAR NO : 2022/1201

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02.02.2018
NUMARASI : 2015/1142 E. – 2018/85 K.
DAVANIN KONUSU : Tespit
KARAR TARİHİ : 12.09.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12.09.2022

İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.02.2018 tarih 2015/1142 E. – 2018/85 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, müvekkilinin davalı … A.Ş.’nin ortağı olduğunu, davalı …’ın ise davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu, müvekkilinin uzun süredir ortak olmasına rağmen şirketin durumu hakkında bilgi alamadığını, şirket tarafından kâr dağıtılmadığını, şirketin ve şirket yetkilisinin görevlerini gereği gibi yerine getirmediği, şirket işlemlerinde bazı usulsüzlükler yapıldığı yönünde müvekkilinin duyumlar aldığını iddia ederek, şirketin durumunun TTK’nın 437/5. maddesi hükmü gereğince incelenmesi ve TTK’nın 549, 550 ve 553. maddeleri gereği şirket aleyhine açılacak sorumluluk davasına delil teşkil etmek üzere şirket bilançosu, gelir tablosu ve ayrıntılı mizan, ortaklar kurulu karar defteri ve pay defteri, finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kar dağıtım önerisine ilişkin belgelerin, şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malların ve son dönemlerde bunların satılıp satılmadığının, davalı şirketin tüm ticari defterlerinin, fatura ve irsaliyeleri ile ilgili diğer tüm evrak ve kayıtların, tüm bilançoların, kar zarar cetvellerinin, yıllık düzenlemek zorunda olduğu kar dağıtımını gösterir cetvellerin, cari hesap ekstrelerinin, alacak ve çek listesinin, kasa dökümünün, stok listelerinin, VUK gereğince tutmakla yükümlü olduğu tüm belge ve bilgilerin, vergi tahakkuk ve ödemelerini gösterir belgelerin, muhasebe evraklarının, muafiyet belgelerinin, İş Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunu gereğince tutulması zorunlu olan tüm kayıt ve belgelerin tespitini ve aynı zamanda bilirkişilerin belirleyeceği diğer hususların ve varsa usulsüzlüklerin tespitini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, delil tespiti istemi yönünden, delilin hemen tespit edilmemesi halinde kaybolacağı yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ihtimalinde hukuki yarar var sayılarak tespit isteğinin kabul edilebileceği, delil tespiti niteliğinde ileri sürülen isteklere ise esas üzerinden değil, değişik iş esası üzerinden bakılabileceği, bu koşullarda HMK’nın 400 ve devamı maddeleri gereğince delil tespiti isteyebilmenin koşullarının farklı olduğu, eldeki bu davada ileri sürülemeyeceği, TTK’nın 437. maddesine dayalı istem yönünden, davalı şirketin sicil kaydının 04/08/2014 tarihinde terkin edilmiş olduğu, davacının davalı şirkete gönderdiği bilgi isteme amaçlı dilekçenin tebliği tarihinde ortada sicilde kayıtlı bir şirket bulunmadığı, davalı şirketin ihyası sağlandıktan sonra davacının davalı şirkete ya da tasfiye memuruna başvurarak bilgi alma ya da inceleme isteğinde bulunmak ve reddi izleyen 10 gün içinde dava açma hakkı var iken buna ilişkin şekil şartını yerine getirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davalı şirkette kar dağıtımı yapılmadığını, kâr edilmiş ise de, ortaklara kâr payı dağıtılmadığını, bu nedenle müvekkilinin hayatını idame ettirmeye yönelik parasal ihtiyaçları bulunduğu halde, davalı şirketteki payı kendisine hiçbir kazanç getirmediğini, müvekkili tarafından yapılan harici araştırmalar neticesinde, şirketin ve şirket yetkilisinin görevlerini gereği gibi yerine getirmediği ve şirket işlemlerinde bazı usulsüzlerin yapıldığı duyumları alındığını, bu usulsüzlüklerin tespiti ve davalı şirket aleyhine açılabilecek sorumluluk davasına delil teşkil etmek üzere şirket defterlerinin, şirket mali durumu ile ilgili evrakların, raporların, finansal tabloların, TTK m. 437 gereği müvekkili tarafından incelenmeye hazır halde bulundurulmasına ilişkin olarak aşağıda ayrıntılı olarak belirtileceği şekilde ihtarname keşide edildiğini, ancak davalı tarafça taleplerin yerine getirilmediğini, talep ve açıklamalarının hiçbiri dikkate alınmaksızın eksik inceleme neticesinde direkt olarak davanın reddine karar verildiğini, şirket ortağı ve dolayısıyla pay sahibi olan müvekkilinin bilgi alma ve inceleme hakkının davalılar tarafından engellendiği hususu açıkça ortada olmasına rağmen, mahkemece taleplerinin kabulü ile davalı şirketin durumunun TTK’nın 437/5 md. hükmü gereğince incelenerek tespit yapılmasına karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, TTK’nın 437/5. maddesi uyarınca açılan bilgi alma hakkı tanınması ve delil tespiti istemlerine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davanın yazılı gerekçe ile reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 440/5. son cümlesi uyarınca bilgi alma ve inceleme taleplerine ilişkin verilecek mahkeme kararlarının kesin nitelikli olduğu düzenlenmiş olup, davacı vekilinin TTK’nın 437/5. maddesine dayalı talebi hakkındaki istinaf başvurusunun bu nedenle yasanın amir hükmü uyarınca kesin hüküm sebebiyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı vekilinin delil tespiti istemi yönünden yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 106/1. maddesi uyarınca tespit davası yoluyla, mahkemeden bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Adı geçen yasanın 106/2. maddesi uyarınca tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Söz konusu yasanın 106/3. maddesi gereğince maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz ve tespit davası eda davasının öncüsü durumunda olup, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca, eda davası açılması mümkün olan hallerde davacının tespit davası açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararının bulunması şarttır. Hukuki yararın varlığının kabulü için ise, talepte bulunanın hakkının tehlike altında bulunması ve verilecek bu tespit kararının bu tehlikeyi bertaraf edici nitelikte bulunması gereklidir. Somut olayda davacı, şirket aleyhine açılacak sorumluluk davasına delil teşkil etmek üzere şirkete ait bilanço, gelir ve finansal tablolar, yönetim kurulu yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları, ticari defter vb. ile şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malların tespitini talep etmekte olup, bu talepler bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun belirlenmesine ilişkin değil, maddi vakıların araştırılmasını gerektirir niteliktedir. Eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açmakta hukuki yararın bulunmaması karşısında, tespit davasının şartlarının oluşmadığı ve dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Öte yandan İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/900 E. 2018/1410 K. sayılı ilamı ile davalı … A.Ş.’nin ihyasına, davacı …’nın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiş olduğu da dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen kararda sonucu itibariyle bir isabetsizlik görülmemiş olup, davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin TTK’nın 437/5. maddesi uyarınca bilgi alma hakkı tanınması yönündeki talebinin reddi kararına ilişkin istinaf dilekçesinin kararın kesin nitelikte olması nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı vekilinin delil tespiti isteminin reddi kararına ilişkin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
3-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 26,30 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 12.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.