Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/924 E. 2022/892 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/924
KARAR NO : 2022/892

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2022
NUMARASI : 2020/67 Esas 2022/99 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 07.06.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07.06.2022

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.02.2022 tarih 2020/67 Esas 2022/99 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, sürücüsü dava dışı …’ın idaresindeki davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın seyir halinde olan davacı idaresindeki bisiklete çarpması neticesinde yaralamalı kaza meydana geldiğini, arabuluculuk sürecinin olumsuz sonuçlandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00 TL sürekli iş görmezlik ve 100,00 TL geçici iş görmezlik tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, özetle davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı ile davacı taraf vekilinin dosyaya sunduğu 26.01.2022 tarihli feragat dilekçesi gereğince davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davalı vekili, ilk derece mahkemesi kararında 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar verildiğini, davacı ile yaptıkları 07.12.2021 tarihli sulh protokolü uyarınca 55.000,00 TL asıl alacak, 2.362,00 TL yargılama gideri, 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti, 4.500,00 TL işlemiş faiz, 7.950,00 TL dava vekalet ücreti ile 4.900,00 TL icra vekalet ücreti şeklinde ödemesi yapılacak kalemlerin belirlendniğini, imzalanan bu sulh protolü uyarınca arabulucuk ücretinin taraflarınca davacı tarafa ödeme yapılabilmesi için verildiğini, yerel mahkemece bu protokol dikkate alınmayarak taraflarına arabulucuk ücretinin yansıtıldığını, kaldı ki yargılama giderlerinin feragat eden tarafa yükletilmesinin kanun gereği olduğunu ileri sürerek kararın arabuluculuk yönünden kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE :Dava, geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yazılı gerekçeyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK 355 maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesine eklenen 5/A- 1 maddesinde ” Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmüne, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. Fıkrasında ise “davacı arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın 1 haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içerir davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
TTK’nın 4. maddesi uyarınca tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın bu kanunda düzenlenen hususlardan çıkan uyuşmazlıklar mutlak ticari davayı, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklar ise nisbi ticari davayı teşkil eder.
Somut olayda, davanın konusu TTK hükümleri içerisinde düzenlenmiş bulunan sigorta sözleşmelerinden kaynaklanmış olup TTK 4 maddesi uyarınca mutlak ticari dava niteliğindedir, bu nedenlerle 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 Sayılı Yasa uyarınca arabuluculuk dava şartına tabidir. Davadan önce davacı tarafça 7155 Sayılı Yasa uyarınca arabuluculuk başvurusunun yapılıp bu şartın yerine getirildiği ve taraflar arasında anlaşılamama tutanağı tutulduğu sabittir.
Uyuşmazlık davacı tarafın feragat talebi üzerine davanın reddine karar verilmesi halinde arabuluculuk vekalet ücretinden hangi tarafın sorumlu olacağı noktalarında toplanmaktadır. Davacı taraf vekili 26.01.2022 tarihli dilekçesinde davalı sigorta şirketine açtıkları davada feragat ettiklerini ve ayrıca davalı taraftan hiçbir masraf , yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinde bulunmadığını beyan ve ifade etmiştir. Vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 323/1-ğ. maddesi gereğince vekille takip edilen davalarda hükmedilecek vekalet ücreti yargılama giderleri kapsamında kaldığı aynı kanunun 326.maddesi gereğince de yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Ancak somut olayda davacı ile davalı tarafın ibraname, feragatname ve makbuz başlıklı 07.12.2021 tarihli belge uyarınca karşılıklı anlaşmak suretiyle davacı vekilinin açıkça dosyaya sunduğu 26.01.2022 tarihli feragat dilekçesinde davalı tarafın yargılama gideri, masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı bildirilmiş olmasına göre arabuluculuk vekalet ücretinin de bir yargılama gideri olarak kabulü gerekip açıkça davacı taraf bu yargılama gideri masrafının taleplerinin bulunmadığı gözetildiğinde arabuluculuk vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Davacı vekilinin bizzat sunduğu feragat dilekçesi ekindeki 07.12.2021 tarihli ibraname, feragatname ve makbuz başlıklı belgede tarafların yargılama giderlerinin, işlemiş faiz, asıl alacak ve arabuluculuk ücretleri konusunda anlaşmaya vardıkları, arabuluculuk vekalet ücreti olan 1.320,00 TL nin davalı tarafça karşılandığı ve bu nedenle davacı tarafça yargılama giderleri talebi bulunmadığı açıkça beyan edilerek davadan feragat edilmiş olup istinafa gelen sigorta şirketinin arabuluculuk vekalet ücretinin karşıladığı ve açıkça davacı tarafından yargılama gideri sayılan arabulucuk ücretinden de feragat ettiği anlaşılmakla arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi yerinde bulunmamış olup, davalı tarafın istinaf istemi bu nedenle yerinde görülmüştür.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.02.2022 tarih 2020/67 Esas 2022/99 Karar sayılı kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Açılan davanın feragat sebebiyle REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca alınması gereken 53,80 TL karar ve ilam harcının, davanın açılışı sırasında peşin olarak alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile fazla yatan 0,60 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6183 sayılı kanuna göre davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Taraf vekillerinin beyanları doğrultusunda tarafların sarf ettikleri yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Sarf edilmemiş gider avansının bulunması durumunda kararın kesinleşmesinden sora talep halinde yatıran taraflara iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin taktiren kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 07.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.