Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/85 E. 2022/213 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/85
KARAR NO : 2022/213

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04.11.2021
NUMARASI : 2020/701E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 03.02.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03.02.2022

İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.11.2021 tarih 2020/701 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, dava dışı … Bankası ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalanıp diğer davalıların bu sözleşmenin kefili olduklarını, müvekkilinin de bu sözleşmenin teminatını teşkil etmek üzere maliki olduğu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, kredi sözleşmesi kapsamında davalılar hakkında ve müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin taşınmazının ihale ile diğer asıl borçlu ile kefillerin müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadıklarını, müvekkilinin bu durumda alacaklının halefi ilkesine halef olduğunu, yapılan bu ödemeye ilişkin ödemenin 10.000,00 TL lik kısmı için İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesine dava açtıklarını, açılan davada davalılardan müştereken tahsiline karar verildiğini ileri sürerek ödenmeyen 440.000,00 TL’nin ihale tarihinden itibaren davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, İİK 257 ve 258 maddeleri gereğince alacağı varlığının muaccel olduğu konusunda ve ayrıca hükmedilecek miktarın belirlenmesi için yargılamanın gerektiği ve kanaat getirecek delillerin oluşmadığı kanaatine varılarak talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, ihtiyati haciz isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, müvekkilinin taşınmaz teminatı olarak ipotek verdiği teminatın paraya çevrilmesi sonucu genel kredi sözleşmesindeki kredi borcuna mahsuben 450.000,00 TL sinin ödendiğini, asıl borçlu ile diğer müteselsil kefillerin ödeme yapmadığını ve bu alacakların 10.000,00 TL’si için açtıkları davanın kabulüne karar verildiği, davalı şirketin İzmir 23. İcra Müdürlüğünün 2016/5677 sayılı dosyasında haczedilmiş mallarının bulunduğunun tespit edildiğini, ilk dosyadaki alacakların henüz tahsil edilemediğini, İİK 257 maddesi gereğince vadesi gelmemiş borçtan dolayı borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa ya da taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye taşınmaya teşebbüste bulunursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kespedeceğini ileri sürerek kararı kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE : Talep, genel kredi sözlemesi uyarınca kredi kullanan davalı borçlu lehine taşınmaz ipoteği veren davacının ipotekli taşınmazın satışından dolayı satış bedelinin asıl borçlu ile müteselsil kefillerden tahsili istemine ilişkin davada ihtiyati haciz istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir. İİK’nın 258/2. maddesi uyarınca alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur. İhtiyati haciz özel olarak para alacaklarına ilişkin bir geçici hukuki korumadır. İhtiyati haciz bir dava değildir. Bu nedenle ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağın varlığı ve haciz sebepleri hakkında yaklaşık ispatı sağlayacak delilleri ibraz etmek zorunda olup ihtiyati haciz bir dava olmadığından mahkemenin yaklaşık ispat için delil toplama yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Somut olayda, davalı şirketin dava dışı bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak taşınmazını ipotek ettiren davacının borcun ödenmemesi nedeniyle taşınmazının alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip işlemi sonucu paraya çevrilerek ödenen bedelin kredi kullanan asıl borçludan ve kefillerden tahsili istemli davada ihtiyati haciz talep edilmiştir.
İİK 258.maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı tarafın alacağı ile haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delillerin gösterilmesi mecburdur burada tam bir ispat aranmamakta ise de yaklaşık olarak ispat şartlarının yerine getirilmesi gerekmektedir . İhtiyati haciz talebi ve karar tarihi dikkate alınmadan dosya kapsamı ve delil durumuna göre kullanılan kredinin miktarı, başkaca ödemeler yapılıp yapılmadığı, varsa miktarları ile davacının alacak kalemleri uyarınca henüz karar tarihi itibariyle ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için aklaşık ispat şartlarını oluşturacak şekilde delillerin bulunmadığından mahkeme kararının yerinde olduğu anlaşılmaktadır.
Yargılama aşamasında anılan deliller toplanıp yeniden ihtiyati haciz kararı talep edilmesinde herhangi bir engel bulunmamakta olup talep ve karar tarihi itibariyle ödenmesi gereken borç miktarı ile başkaca bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususları henüz yaklaşık ispat şartları çerçevesinde değerlendirilecek düzeyde bulunmadığından davacı tarafın deliller toplandıkça yeniden talep hakkı ile durumun değerlendirilmesi mümkün bulunduğundan yaklaşık ispat şartları bulunmadığından talebin bu aşamada mahkemece reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş olup istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati haciz isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL’den peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 73,70 TL’nin ihtiyati haciz isteyen davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati haciz isteyen davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 03.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.