Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/838 E. 2022/967 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/838
KARAR NO : 2022/967

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29.11.2021
NUMARASI : 2021/746 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati tedbir
KARAR TARİHİ : 20.06.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20.06.2022

İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.11.2021 tarih 2021/746 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili, müvekkili şirketin keşideci olduğu 85.00,00 TL meblağlı çekin müdahale talep edilen tarafından İzmir 5. İcra Dairesinin 2021/11920 E. sayılı dosyasında takibe konulduğunu, takip konusu olmayan … Kısıkköy Sanayi Sitesi Şubesinin 22.08.2021 keşide tarihli 70.000,00 TL bedelli çekin hatır çeki olarak lehtar diğer davacı müvekkiline keşide edilerek verildiğini, her iki çekte de müdahale talebinde bulunan tarafın müracaat hakkı bulunmadığını, alacaklı şirketin ibrazdan sonra çek ile ilgili hiç bir bağı olmadığı belli olan alonjla kendisinin hamil gibi göstererek müvekkilleri aleyhine takip yapmasının hukuka ve usule aykırı olduğunu, ciro silsilelerine bakıldığında müvekkili en son yetkili ve hukuki hamil …’ten sonra …’nın …. Şti, … Şti ve … olup ibraz kaşesi 17.08.2021 tarihinde … isimli kişinin çeki bankaya ibraz ettiği, bu defa ödemeden men yasağı nedeniyle ödemenin durdurulduğuna dair şerh ve kaşesinin bulunduğunu, çeki ibraz eden …’ye çek aslını elden teslim aldım beyanı ve imzası ile teslim edildiğinin görüldüğünü, bu davaya sunulan çek suretinde ise …’ye çek aslını elden teslim aldım beyanı ve imzası ibarelerinin çekten görüntüsünün çıkarıldığını bu kişinin ibraz için alınan imzasının ciro gibi gösterildiğini, bu kaşeden önceki keşideci ve lehtar … haricinde tüm ciroların iptal edildiği ve TTK 683 maddesi hilafına çek ile hiç bir maddi bağı olmayan ve ibrazdan sonra alacaklı …’nin ibraz imzası sanki kendisine ciro edilmiş görünümü verilerek ve eklenen alonj ile … cirosu ve sonrasında da alacaklı … Şti ‘ne geçtiğinin görüldüğünü, alacaklı çeke TTK 687/2 maddesi gereği ibrazdan sonra alacağın temliki niteliğinde ibrazdan önce hiç bir cirantada cirosu olmaksızın elinde bulundurduğunda kendisine karşı şahsi defiler dair tüm itirazlarda bulunabileceğini, ciro silsilesinin kopmuş olması yanında alacaklı alacağın temliki şartları gereği çekin yetkili ve hukuki hamili olduğuna dair hiç bir ciroya sahip olmadığını, davalıların çekin iktisabında ağır kusurlu olduklarını ileri sürerek tedbiren takibin ve muhtemel takiplerin teminatsız olarak durdurulması ile birlikte takibin iptaline ve çekin istirdadına, takip konusu yapılmayan çek için de müvekkillerinin sorumlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARARIN ÖZETİ : Mahkemece 29.11.2021 tarihli ara karar gereğince iddiaların yargılamaya muhtaç olduğu gibi 3.kişi konumunda bulunan hamillerin davacıların zararına kötü niyetli olarak hareket ettiklerine dair delil veya belge bulunmadığı, bedelsizlik hususunun lehtar dışındaki ciranta ve hamillere bu istisna dışında ileri sürülemeyeceği, tahrifat iddialarının yargılama neticesinde anlaşılacak olup ileri sürülen iddiaların yaklaşık ispat koşulları çerçevesinde kanaat verici düzeyde ispat edilemediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacılar vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili, sunulan tüm belgeler İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/447 esas sayılı zayi iptal dava dosyasına göre muhattap banka ibraz bilgileri ve görüntüleri ile icra dosyasına konu edilen çek aslına göre çekte tahrifat yapıldığının çıplak gözle dahil ortaya konulduğunu ve ibrazdan önce tüm ciroların iptal edildiği gibi muhattap bankanın çeke yapıştırdığı alonjun yırtıldığını, sahtecilik ile tamamen başka bir alonj yapıştırıldığını, takip alacaklısının yetkili hamil dahi olmadığını, bu durumun takip konusu çek ile muhattap bankaya ibraz görüntüleri ile ortada olduğunu, dosyadaki bilgi ve belgelerin eksik incelendiğini, müvekkili … açısından ciro ve imzasının olmaması nazara alınarak İİK 72/2 maddesi gereği talebin reddine deliller incelenmeden karar verildiğini, resmi belgede sahtecilik nedeniyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/143394 soruşturma dosyasında çeklerin müvekkili lehtar … tarafından cirolanmadan önce teminat amaçlı verdiği kişi tarafından çalındığına dair Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı 2021/6515 soruşturma nolu suç duyurusu müvekkiller arasındaki çeklerin hatır çeki olarak verildiğine dair sözleşme, lehtarın çekleri cirolamadan teminat amaçlı verdiğine dair sözleşme, İcra Hukuk Mahkemesi dosyasında verilen durdurma kararı, çek iptaline ilişkin dava dosyasına göre muhattap banka ibra bilgileri ile çek görüntüleri, icra takip dosyasındaki çek aslına göre tahrifat yapıldığının çıplak gözle dahi ortada olduğu, müvekkili …’ün verdiği imza inkarı ve ciro silsilesindeki bariz ve açık kopukluk nazara alınmadan verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Talep, menfi tespit ve istirdat davasında talep edilen ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 72/3. maddesinde ” İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu geçikmeden doğan zarraları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda takibe konu edilen ve takibe konu edilmeyen çekler dava konusu edilmiş olup, takibe konu çek yönünden İİK 72/3 maddesi kapsamında ihtilaf değerlendirildiğinde takip başlatıldıktan sonra tedbiren takibin durdurulamayacağı yasal düzenlemenin de bu yönde davacı tarafın istinaf istemi yerinde bulunmamıştır. Takibe başlanmayan dava konusu çek yönünden ise talep değerlendirildiğinde ise talep tarihi itibariyle ortaya konulan delil ve belgeler değerlendirildiğinde ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yasanın aradığı yaklaşık ispat şartlarını oluşmadığı ve kanaat verici düzeyde ispat edilmemiş olduğu hususu ile yargılama aşamasında sunulacak delillere ve aşamasına göre tekrar talebin değerlendirilebileceği, kaldı ki henüz takibe konulmayan çek yönünden takibe konu edilmemesi yönünden başlangıçta tedbir isteminde hukuki yararda bulunmadığı ve buna göre neticede talep tarihi , dosya kapsamı ve delil durumuna göre mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacılar yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL’den peşin alınan 118,60 TL’nin mahsubu ile bakiye 14,40 TL’nin ihtiyati tedbir isteyen davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbir isteyen davacılar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 20.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.