Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/831 E. 2023/400 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/831
KARAR NO : 2023/400

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03.03.2022
NUMARASI : 2020/294 E. – 2022/196 K.
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
KARAR TARİHİ : 10.03.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10.03.2023

İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.03.2022 tarih 2020/294 E. – 2022/196 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin davalı … Ltd.’nin %50 hissedarı olduğunu, şirketin diğer hissedarı ve yetkilisinin ise davalı … olduğunu, müvekkilinin %50 hissedar konumunda olmasına rağmen üzerine düşen yükümlülükleri şirketin diğer hissedarı olan davalı …’ın davranış ve tutumları sebebiyle yerine getiremediğini, şirketin mali ve yönetimden kaynaklı işlerinin müvekkili tarafından yerine getirilemediğini, … ve ona yardım eden kişiler hakkında müvekkiline yönelik suçlardan dolayı Urla Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/4283 Sayılı soruşturma dosyası üzerinden soruşturmanın devam ettiğini, davalının kusurlu ve kötüniyetli hareketleri nedeniyle müvekkilinin hiçbir yetkisini kullanamadığını, tüm kararları …’ın tek başına aldığını, şirket hakkında olağan genel kurul toplantısı da yapılamadığını, davalı şirketin genel kurul ve yönetim organlarının görevini yerine getiremediğini, müvekkili ile davalı …’ın … Belediyesi Meclis Üyesi iken tanıştıklarını, müvekkilini şirket kurup ortak olmaya ve söz konusu inşaatları bu şirket üzerinden yapmayı ikna ettiğini, 25 Ocak 2010 yılında üç ortaklı olarak … Ltd. Şirketinin kurulduğunu, üçüncü ortak …’ın davalı … ile anlaşamadığı için 2016 yılında hisselerini devredip ortaklıktan ayrıldığını, bunun üzerine şirketin %50 hissedarı ve ortağı olacak şekilde davalı ve davacının münferiden yetkili olarak şirketi temsil ettiklerini, … ili … İlçesi … Mahallesi … Mevki … ada … parselde 35 adet villa ve bir dükkanın inşası hakkında arsa sahibi ile davalı şirket arasında Menderes 2. Noterliğinin 1280 yevmiye no.lu 09/02/2017 tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, villaların 19 tanesi ve dükkanın (%55) bir kısmı müteahhit firmanın olacak şekilde anlaşma sağlandığını, taraflar arasındaki Urla Noterliğinin 7635 yevmiye no.lu 16/06/2017 tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında … … İlçesi … … mevki … ada … parselde 30 dairelik bir apartman inşasının davalı şirket tarafından yapılacağı, inşaat sonunda ilgili dairelerden 17 tanesinin müteahhit firmanın olacağı hususunda mutabık kalındığını, davacı ile davalının ortağı olduğu şirkete devredilecek taşınmazların değerli mülklerin olduğunu ve satış kabiliyetinin yüksek olduğunu anlayan davalının şirket içerisinde huzursuzluklar çıkarmaya başladığını, müvekkiline yönelik tehdit ve hakaret içeren beyanlarda bulunduğunu, akrabasını şirket binasına sık sık getirerek müvekkiline gözdağı vermeye çalıştığını, davalı tarafından müvekkiline inşa yapım işinin sonlanması için paraya ihtiyaç olduğunun söylenmesi üzerine müvekkilinin dava dışı … Ltd.’ne ait çek defterinden 37 yaprak çeki davalıya verdiğini, 17/11/2018 tarihinde davalının müvekkilini çağırarak kendisi tarafından önceden hazırlanmış hisse devir protokolü başlıklı sözleşmeyi müvekkiline zorla imzalattırıldığını, müvekkilinin protokolde ismi geçenler hakkında şikayette bulunduğunu, davalı şirketin yüklenici firma olarak imzaladığı kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde bahsi geçen taşınmazların davalı ve davacının ortağı olduğu şirkete devredileceğinin açıkça kararlaştırılmış olmasına rağmen davalı tarafından muvazaalı ve kasıtlı bir biçimde iş bu sözleşmelerin oğluna ait dava dışı … Ltd.’ne devredildiğini, satışların bu şirket ve arsa sahibi üzerinden davalının belirlediği kişilere ve yakınlarına yapıldığını, davalı şirkete devir yapılmadığını, ileride telafisi mümkün olmayan zararların önüne geçilebilmesi için bahsi geçen davalı şirketin yönetimi hakkında kayyım atanmasında hukuki yararın bulunduğunu iddia ederek; davalı şirket müdürünün azline, davalı şirkete kayyım atanmasına, ihtiyati tedbir yoluyla … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Mevkii, … Ada, … Parselde ve … İli, … İlçesi, … (…) Mahallesi, … Mevkii, … Ada, … Parselde yapılacak taşınmazların üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili, davacı tarafın iddialarının kötü niyetli soyut ve mesnetsiz olduğunu, davacının müvekkiline duyduğu husumet nedeniyle gerek müvekkiline gerek davalı şirkete zarar vermek için pek çok eylem gerçekleştirdiğini, davacı ile müvekkili …’ın 17.11.2018 tarihinde tanıklar … ve davacının yakın akrabası olan … huzurunda hisse devri protokolü imzaladıklarını, protokol gereği …’ın protokol kapsamında belirlenen ödemeleri yapması ve ilgili yükümlülükleri yerine getirmesi neticesi davacının davalı şirketteki hisselerinin müvekkili …’a devretmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, tarafların tanıklar huzurunda bu sözleşmeyi kendi rızaları ile imzaladıklarını, ancak davacının hisse devrini gerçekleştirmediğini, müvekkilinin tüm ödemeleri yaptığını, davacının kendi adına tescil edilmesini talep ederek protokole eklettiği … … ilçesi … mevkii … ada … parsel … nolu, …4 nolu ve … ada … parsel … nolu bağımsız bölümlerde yer alan taşınmazların devrini gerçekleştirmek isteyen müvekkili …’ın tapuya gidince davacının bu gayrimenkulleri protokole tarihinden çok önceki bir tarihte tapuda kendi adına tescil ettirdiğinin öğrenildiğini, protokolde yer alan ve devredileceği belirlenen … … … mahallesi … ada… parsel … blok 1 nolu bağımsız bölüm ve 2 nolu bağımsız bölümün devrini sağlamak amacıyla … Tapu Sicil Müdürlüğüne …’ın davet ettiğini ancak davacının gelmediğini, sonrasında …’a Bornova 3. Noterliğinin 26/06/2019 tarih 18630 yevmiye nolu ihtarnamesini gönderen davacının …’ın protokolde imza altına alınan ve ödemekle yükümlü olduğu 23 adet çeki ödemediğini, bu nedenle ilgili protokol şartlarının yerine getirmediğini ve cebir altında imzalatıldığını iddia ederek protokolün infisah edildiğini bildirdiğini, taraflar arasındaki protokolün 10. maddesinde davacının münferit yetkisi bulunsa da, bu protokol ile bu yetkisini kullanmayacağını, şirket adına hiç bir iş ve işlem yürütmeyeceğini, davacının ortaklığı kaydi olarak devam ettiği sürece imzasına ihtiyaç duyulması durumunda …’ın talebi üzerine iş ve işlemlerin yürümesi için imza atmak zorunda olduğu şeklinde anlaşmaya varıldığını, bu tarihten itibaren davacının şirket ile bağlantısını kestiğini, şirket borçlarının ödenmesi ve işleyişe ilişkin tüm işlemlerin …’ın şahsi mal varlığı kullanılmak suretiyle yapıldığını, davacının …’a kişisel husumet duyduğunu, Urla Cumhuriyet Başsavcılığının 20199/4283 soruşturma nolu dosyasında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini, davacının müvekkili şirkete ait pek çok çeki nakite döndürmek amacıyla hatır çeki olarak dağıttığını, müvekkili şirketi dolandırmak amacıyla muvazaalı olarak pek çok senet düzenlendiğini ve icra takibi başlattığını, davacının şirketin tek başına yetkilisi olduğu dönemde … ile düzenlediği protokol ile …’a şirketin işler ile ilgili vekaleten temsil yetkisi verdiğini, …’ın protokolün imzalanması sırasında müvekkili şirket kasasına 100.000,00 TL sermaye aktardığını, bu bedelin de … tarafından alındığını belirttiğini, şirketin defterleri incelendiğinde söz konusu bedelin şirket kasasına girmediğini banka hesaplarına yer almadığını davacı harcamalarında kullanıldığının anlaşılacağını, davacının şirket çalışanı …’a şirketteki işlerini yürütmesi amacıyla vekalet verdiğini, davalı şirkette organ boşluğunun bulunmadığını, davacı ve davalının müvekkili şirketi münferiden temsil ettiklerini, müvekkili şirketin 2017 yılında genel kurulunun gerçekleştirildiğini, 2018 yılında genel kurulun gerçekleştirilmesi için hazırlık yapan müvekkilinin açıklanan olaylar nedeniyle genel kurulu yapamadığını, yalnızca iki yıl genel kurul yapılamadığını, bu durumun şirketi zarara uğratmasının söz konusu olmadığını, limited şirket müdürünün azli davasında haklı sebebin varlığının ispat yükünün davacıda olup davacının haklı bir sebebin var olduğunu somut delillerle ispat edemediğini, davacının yetkilisi ve ortağı olduğu … Şti adlı şirkete ait çeklerin verildiği iddia edilen tarihte davacının müvekkili şirketi tek başına imza yetkilisi olduğunu, müvekkili şirketin müteahhit firma ile imzalamış olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmelerini herhangi bir şirkete devretmesinin söz konusu olmadığını, muvazaalı ve kasıtlı bir şekilde … Şti’ne kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin devrinin söz konusu olmadığını, taşınmaz satışlarının şirketle hiçbir ilgisi olmayan üçüncü kişilere yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça davalılar hakkında haklı nedenlerle limited şirket müdürünün azli ve davalı şirkete kayyum atanmasına yönelik iş bu davanın açıldığı, davalı şirketin sicil kayıtlarında davacı ile davalı …’ın davalı şirkette %50 oranında ortak oldukları ve davacı ile davalının şirkette münferit temsil yetkilerinin bulunduğu, taraflar arasındaki 17/11/2018 tarihli hisse devri protokolünün resmi şekilde yapılmadığı ve şirket kayıtlarına alınmadığı nazara alınarak hisse devrinin gerçekleşmediği, … … … Mahallesi … Ada … Parselde yapılacak inşaatlar yönünden Menderes 2. Noterliğinin 1280 yevmiye nolu 09.02.2017 tarihli düzenleme şeklinde Satış Vaadi Ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin davalı … şirketi adına davacı … ile arsa sahibi vekili arasında düzenlenen sözleşmenin 14. maddesinde müteahhit firmaya kalacak bağımsız bölümlerin 10 adet tek villa ve 9 adet dubleks olarak ve … Ada … Parseldeki dükkanın %55’inin … şirketine ait olacak şekilde kararlaştırılan taşınmazların davalı şirket adına kaydedilmediği ve dava dışı üçüncü kişiler adına kaydedildiği, 16.06.2017 tarihli Urla Noterliği’nin 7635 yevmiye nolu düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde müteahhit … şirketi adına davalı … ile arsa sahibi sıfatıyla hareket eden … arasında düzenlenen inşaat sözleşmesinin 14. maddesinde müteahhit … Şirketi’ne isabet eden toplam 17 bağımsız bölümden zemin katta bulunan beş adet bağımsız bölümün iki tanesinin önce … şirketi adına, daha sonra da beyanlarda bildirilen … Şirketi’ne satışının yapıldığı, diğer üç adetinin ise … adına kaydedildiği ve devamında beş taşınmazın dava dışı üçüncü kişiler adına kaydedildiği, sözleşmede üçüncü katta bulunan 6 adet ve dördüncü katta bulunan 6 adet taşınmazların … Şirketi’ne ya da dava dışı üçüncü kişiler adına kaydedildiği, davalı şirket defterlerinde inşaat imalatlarının proje bazında takip edilmediği ve satış gelirlerinde de satılan ürünlere ait detay bulunmadığı, inşaat sözleşmeleri doğrultusunda davalı şirketin aktifine kaydedilmesi gereken taşınmazların faturalarının tümünün düzenlenmediği, taşınmazların rayiç bedelleri ile satılıp satılmadığı, satış bedellerinin tamamının şirket akdine intikal edip etmediği, şirketin kar zarar durumunun gerçeği yansıtmadığı konularında şirket kayıtlarının düzenli olmadığı ve denetime müsait olmadığının bilirkişi raporuyla tespit edildiği, davalı şirket yönünden özen ve bağlılık yükümlülüğüne uyulmadığı, TTK 630. Maddesi kapsamında davalı şirket müdürün azli koşullarının oluştuğu sonucuna ulaşılarak davalı … yönünden davanın kabulüne, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün Merkez-… sicil no.sunda kayıtlı… Şti. müdürü …’ın TTK’nun 630. maddesi gereğince şirket müdürlüğünden azline, şirket müdürünün azli davasının azli istenen müdüre karşı açılması gerekli ve yeterli olup davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğinden davalı şirket hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, şirkete kayyum atanmasına yönelik davanın ise davalı şirkete husumet yöneltilerek açılması yeterli olup davalı …’a husumet yöneltilemeyeceğinden … yönünden husumet nedeniyle, davalı şirket yönünden ise adı geçen şirkette organ boşluğu bulunmadığından, TTK 616/1-b maddesi gereğince şirket müdürünü seçme görevi ortaklar kuruluna ait olup ortaklar kurulu yerine geçilerek müdür (Yönetim kayyumu) atanamayacağından reddine, davacı tarafın 01.03.2022 tarihli dilekçesi ile şirket adına kayıtlı mal varlığının üçüncü kişilere devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir talebinin bilirkişi ek roporunda belirtilen ve dosyaya tapu kayıtları gelen taşınmazlar yönünden kısmen kabulüne, bilirkişi ek raporunda belirtilen ve dosyaya tapu kayıtları gelen … … (…) Mahallesi … Mevkii … Ada … Parselde bulunan … No.lu bağımsız bölüm, … No.lu bağımsız bölüm, … No.lu bağımsız bölüm ile … … (…) Mah. … Mahallesi … Mevkii … Ada … Parselde kayıtlı 1. Kat 6 No.lu bağımsız bölüm, 2. Kat 17 No.lu bağımsız bölüm, 2.Kat 20 no.lu bağımsız bölüm, 2. Kat 21 No.lu bağımsız bölüm, 2. Kat 22.No.lu bağımsız bölüm, 3.Kat 31 No.lu bağımsız bölüm, 4. Kat 34 No.lu bağımsız bölüm, 4.Kat 38 No.lu bağımsız bölüm, 4.Kat 39 No.lu bağımsız bölüm no.lu taşınmazlar davalı şirket adına kayıtlı olması halinde üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için tapu kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına, bu hususta ilgili tapu müdürlüğüne yazı yazılmasına, kararın niteliğine göre teminat alınmasına yer olmadığına, fazlaya ilişkin ihtiyati tedbir talebi somutlaştırılmadığından reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalılar vekili, ilk derece mahkemesi kararının bugüne kadar sorunsuz bir şekilde çalışan ve ayakta duran şirketi tam bir kaosa soktuğunu, davacının 2018 tarihinde yapılan hisse devri protokolü sonrası şirket ile tüm fiili bağlantısını kestiğini, o günden sonra şirketin tüm işlemlerinin davalı müvekili … tarafından yerine getirildiğini, davalı şirketin taraf olduğu iki adet kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında tamamlanan inşaatların gerektiğinde müvekkili …’ın şahsına ve ailesine ait malvarlığının da kullanılması ve oğluna ait … adlı şirketin verdiği maddi destek ile tamamlandığını, bu esanada iki ortak arasında pek çok dava, icra takibi ve savcılık soruşturması başlatıldığını, pek çoğunun derdest halde olduğunu, İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2022/139 Esas nolu dosyasında davacı hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan dava açılmış olduğunu, şirket ortağı ve münferiden imza yetkilisi olan şüphelinin (eldeki davada davacının) 40.000,00 TL bedelli 12/08/2018 tanzim, 29/03/2019 vade tarihli senedi protokol tarihinden sonra eski tarihli olarak kendisi ve şirket adına düzenleyerek şüpheli …’a verdiği, …’ın da hiçbir hak ve alacağının olmadığı şirkete karşı icra takibi başlatarak senet tutarını tahsil etmeye çalıştığı, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı böylelikle şüphelilerin fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek üzerlerine atılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılığa Teşebbüs suçunu işlediklerinin iddia edildiğini, davacının müvekilleri ile arasında devam eden tüm dava dosyalarında henüz karar kesinleşmediği halde, müvekkili …’ın müdürlükten azledildiğini tüm bu davalarda müvekkili …’a ve … Mühendisliğe karşı kendisini temsil eden avukata … yetkilisi olarak şirket vekaleti çıkartarak, şirket adına icra takipleri ve davalar açtırdığını, mahkemeler nezdinde büyük bir kaos ve hak kaybı yaşandığını, davacı tarafından müvekkili şirket adına Av….’a verilen vekaletname ile 18.03.2022 tarihinde Menderes 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/80 E. sayılı dosyası ile görülen tapu iptali ve tescil davasının açıldığını, arsa sahibi … ile müteahhit şirket olan müvekili … arasında düzenlenen 09/02/2017 tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında iyiniyetli 3. kişilere satışı yapılan taşınmazlar ile ilgili olarak tamamen haksız ve mesnetsiz iddialar ortaya atıldığını, dosyada vekaleti bulunan Av. …’un davalı şirketin taraf olduğu pek çok davada ve savcılık soruşturmasında diğer tarafın vekili olduğunu, ancak farklı davalarda ya da icra takiplerinden birinde borçlunun, diğerinde alacaklının vekâletini üstlendiğini, müvekkili şirkette 2016 yılında davacının tek başına şirket yetkilisi olduğunu, 2016 -2017 ve 2018 yılının 11. ayına kadar şirketin muhasebe işlemlerinin davacı tarafından kendisinin diğer şirketi olan … Şti. adlı firmanında muhasebe işlemlerini de gerçekleştiren Mali Müşavir … tarafından tutulduğunu, bu defterlere davacının beyanı ile pek çok eksik, hatalı ve usulsüz bilgi girildiğini, müvekkili … tarafından davacıya yapılan pek çok ödemenin banka dekontları bulunmasına rağmen ticari defterlere işlenmediğini, 2018 Aralık ayından itibaren hisse devri protokolü kapsamında …’in görevinin sona erdiğini, ticari defterlerin müvekkiline çok geç teslim edildiğini, defterlerin teslimi sonrası yaptırılan inceleme sonucu tüm defterlerin davacının asılsız beyanları ile hatalı ve eksik olarak tutulduğunun tespit edildiğini, gerek defterlerde yer alan ve davacının tek başına şirket yetkilisi olduğu geçmiş dönemlerden gelen eksik ve hatalı bilgiler, gerek davacının hisse devrini gerçekleştirmeyerek müvekkili şirkete ve müvekkili …’a yönelik davalar, icra takipleri ve şikayetler başlatması üzerine defterlerin usulüne uygun olarak kapatılamadığını, … yetkilisi …’ın … adına, … borçlarını ödemek için yapmış olduğu ödemelerin bulunduğunu, …’ın davalı şirketin borçlu olduğu pek çok çekin ödemesini gerçekleştirdiğini, bu ödemelere ilişkin belgelerin dosyaya sunulduğunu, ancak mahkeme tarafından incelenmediğini, mali müşavir …’in davacının beyanı ile gerekli incelemeyi yapmadan şirket kasasına nakit para girişini usulsüz şekilde işlediğini, bilirkişi raporunda sözleşmeler kapsamında yer alan taşınmazlara ilişkin incelemelerin de eksik ve hatalı olarak gerçekleştirildiğini, tapu bilgilerinde 26.02.2016 tarihinde … adlı şahsa verilen taşınmazın 24.09.2018 tarihinde geri alındığının belli olduğunu, müvekkili şirketin …bank Menderes şubesinde mevcut kredi borçlarının ödenmesi için ipotek tesisi gerçekleştirildiğini, müvekkilinin mal kaçırma niyeti olsa idi 3. kişiye sattığı malı geri alarak şirket borçlarının ödenmesi için taşınmaz üzerinde ipotek tesis edilmeyeceğini, taşınmazın şirket bünyesinde tutulmaya devam etmeyeceğini, yine … Mah. … Mevkii … Ada … Parsel menderes İzmir adresinde yer alan 1-2-7 numaralı taşınmazların da iddia edildiği üzere kaçırılmadığını, tüm taşınmazların müvekkili şirketin mülkiyetinde durduğunu, bu taşınmazlarda şirket borçlarının ödenmesi için …bank Menderes şubesinde ipotek tesis edildiğini, söz konusu taşınmazların müvekkils şirket adına değil üçüncü şahıslar adına kaydedilmesinin sözleşme kapsamında yasal olarak mümkün hale geldiğini, zemin-1.katta bulunan dairenin sözleşmede şirkete verileceği kararlaştırılmış olmasına rağmen hala …’a ait olduğunu, sözleşmede müvekkiline verilmesi kararlaştırılan … Ada, … parselde yer alan 1 nolu iş yerinin %45’inin arsa sahibine %55’inin müvekkil şirkete verilmesi gerektiği halde, dükkan nitelikli bu iş yerinin %55’inin müvekkile verilmediğini, Menderes Tapu Müdürlüğü’nün 01.11.2021 tarihli müzekkere cevabı ekinde yer alan tapu bilgilerinden zemin kat 2 -3 numaralı, 3. kat 19-23-24 nolu, 4. kat 26 nolu dairelerin müvekkili şirket tarafından değil, arsa sahibi … tarafından doğrudan … Mimarlığa satıldığını, bilirkişinin Urla Noterliği’nde düzenlenen ve Menderes’te yer alan taşınmazların söz konusu olduğu sözleşmeye göre 17 adet bağımsız bölümün müvekkili şirkete ait olacağının kararlaştırıldığını, ancak sözleşmede zemin Kat 1-2-3-4-5 nolu meskenin müvekkili şirket adına kaydedilmesi gerektiği, ancak 2 adetin önce davalı şirket .. adına kaydedildiği, sonra …’e satıldığı, 3 adet … adına kaydedildiği ve devamında 5 adet taşınmazın 3. kişiler adına kaydedildiği hususlarının tespit edildiğini, oysa zemin katta yer alan taşınmazlardan yalnızca 2 ve 3 numaralı dairelerin doğrudan … adına kaydedildiğini, 1-4-5 numaralı dairelerin ise doğrudan … değil 3. kişilere satıldığını, 28-29-30 nolu 6 adet meskenin müvekkil şirket adına kaydedilmesi gerektiği ancak … ya da 3. kişilere kaydedildiği nin tespit edildiğini, oysa 4. katta yer alan taşınmazlardan yalnızca 26 numaralı dairenin doğrudan … adına kaydedildiğini, müvekkili şirketin 2019 yılı satış gelirleri yönünden yapılan incelemelerde müvekkili şirket defter kayıtlarında 2020 yılında düzenlenen satış faturaları karşılığı bedellerin tamamının şirket aktifine girmediğinin ifade edildiğini, oysa ilgili inşaat sözleşmeleri kapsamında yapılan inşaatların 2020 yılında tamamlandığını ve oturma ruhsatlarının alındığını, faturaların ise 2021 yılında kesildiğini, ancak bu yıla ait defterlerin mahkeme tarafından incelenmediğini, bilirkişi raporu ile … tarafından müvekkili şirket adına pek çok ödeme yapıldığı ve bu ödemeler neticesinde müvekkili şirketin … Mimarlığa borçlu olduğunun tespit edildiğini, ek raporda … şirketinin … adına yapmış olduğu ödemelerin bir kısmının dosyaya sundukları … …bank hesap hareketlerinin incelenmesi ile tespit edildiğini ve 2019 yılı defterlerinde kayıtlı olan 995.000,00 TL … ödemesinin rapor neticesi netleştiğini, 2020 yılında 01.01.2020 tarihli 3 numaralı yevmiye fişi ile … cari hesabına 17.11.2018 tarihli protokole istinaden açıklamaları ile 3.057.093,00 TL alacak kaydı girildiği ve karşılığında … Bankası hesabına borç kaydı girildiği, bu kayıtlar dışında 2020 yılında … tarafından … adına çeşitli firmalara ve SGK’ya ödemeler yapıldığının tespit edildiğini, şirketin 2018 yılından itibaren zarar etmeye başlamasının şirketin içinin boşaltıldığı anlamına gelmediğini, inşaatların 2020 yılında tamamlandığını, oturma ruhsatlarının alındığını, faturalarının 2021 yılında düzenlendiğini, sözleşme kapsamında hak kazandığı taşınmazları ancak bu yıl almaya hak kazanan müvekkilinin 2021 yılı itibarı ile kâra geçmesinin mümkün olduğunu, sözleşmeler kapsamında tescil edilen ve sonrasında … tarafından satışı gerçekleştirilen bu taşınmazları satın alan 3. kişilerin müvekkili şirket ile herhangi bir ilgisi ya da bağlantısının bulunmadığını, ilgili inşaat sözleşmelerinin hiçbir şekilde … Ltd. Şti.’ne devredilmediğini, … Ltd. Şti.’ne hisse devri protokolü kapsamında davacıya yapılması gereken ödemeleri müvekkili adına gerçekleştirmesi karşılığında raporda belirtilen taşınmazların verildiğini, protokol tarihinde iki büyük inşaatın yapımını üstlenen ve bu inşaatları tamamlamak için pek çok masraf yapan müvekkili şirketin bir yandan bu inşaatların yüksek maliyetlerini karşılamaya çalışırken, bir yandan da protokolde belirlenen ödemleri yapmaya çalıştığını, ancak ilgili ödemeler nedeniyle zorlanan ve dönem itibarı ile henüz tamamlanan bir inşaatı bulunmadığından gelir de elde edemeyen müvekkili şirketin ödemeler konusunda müvekkili şirket ortaklarından …’ın oğlu …’a ait bulunan …tan mali destek istediğini, ödemelerin pek çoğu bu şirket tarafından yerine getirildiğini, bu ödemeler karşılığında da … şirketine Menderes 2. Noterliğinin 09.02.2017 tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında yapımı tamamlanan ve Bodrum Akyarlar’da bulunan 6 adet bağımsız bölüm ile Urla Noterliğinin 16.06.207 tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında yapımı tamamlanan ve Menderes’te bulunan 6 adet bağımsız bölümün verildiğini, bu durumun tarafların ticari defter ve kayıtlarında yer aldığını, müvekkilinin müdürlükten azli için haklı sebeplerin oluşmadığını, mahkeme tarafından verilen ihtiyati tedbir kararının da haksız olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, limited şirket müdürünün haklı nedenle azli, davalı şirkete kayyım atanması, davalı şirket tarafından kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi kapsamında inşa edilen taşınmazların üçüncü kişilere devir ve temlikinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
… Ticaret Sicil Müdürlüğünden getirtilen ticaret sicil kaydına göre, davalı şirket ortaklarının davacı ile davalı … olduğu, aksi karar alınıncaya kadar şirket müdürlüğüne atandıkları, münferiden atacakları imzalar ile şirketi temsil ve ilzam etmelerine oy birliği ile karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin taraf olduğu kat karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinin incelenmesinde; Urla Noterliği’nin 16.06.2017 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde; arsa sahibinin dava dışı …, yüklenicinin davalı … Şti. adına davalı … olduğu, … İli … ilçesi, … (…) Mahallesi … Mevkii … Ada ve … parsel numaralı taşınmaz üzerine yüklenici şirket tarafından toplam 30 adet bağımsız bölüm meskenden oluşan apartman yapılmasının kararlaştırılmış olduğu anlaşılmıştır. Sözleşmenin 14/b maddesinde yükleniciye isabet eden bağımsız bölümler gösterilmiştir. Yine Menderes 2. Noterliği ‘nin 09.02.2017 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde; arsa sahibinin dava dışı …, yüklenicinin davalı … Şti. yetkilisi davacı … olduğu, … ili … ilçesi … Mahallesi … mevkii … Ada … Parsel üzerine yüklenici şirket tarafından 19 adet tek katlı villa, 8 adet blok toplam 16 adet dubleks meskenin yapılmasının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Sözleşmenin 14. maddesinde 10 adet tek katlı villanın ve 9 adet dubleksin davalı yüklenici şirkete ait olacağı, … ada … parselde 1 nolu iş yerinin %45’inin arsa sahibine, %55’inin yüklenici firmaya ait olacağı kararlaştırılmıştır.
Davacı ile davalı … arasında düzenlenen 17.11.2018 tarihli protokol ile davacının davalı şirketteki hisselerinin tamamını davalı …’a devredeceği kararlaştırılmış olup, protokolde şahsi şirket çeklerinin dökümü yapılmış, çeklerin devir alan … tarafından ödeneceği, bakiye ödeme için verilen toplam 800.000,00 TL bedelli senetler ve … … … Mahallesi … mevki … ada … parsel 27. Blok ve 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerin tapu devrinin davacıya veya belirleyeceği bir kişiye yapılacağı, davalı şirket adına kayıtlı … … … mevki … ada … parsel …, … ve … ada … parsel … nolu bağımsız bölümdeki taşınmazların davacı ya da göstereceği üçüncü kişi üzerine, davacı adına kayıtlı olan … ada … parsel 4 nolu bağımsız bölümün …’e devedileceği kararlaştırılmıştır.
Urla Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/4283 sor. sayılı dosyasında müşteki (eldeki davada davacı) …, şüphelilerin …, …, …, …, …, (eldeki davada davalı) …, …, … ve … olduğu, mağdurun bir senedi vermeye mecbur edilmesi suretiyle yağma, hakaret, basit yaralama ve tehdit suçları nedeniyle yapılan soruşturma sonucunda kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda; davalı şirketin 2017, 2018 ve 2020 yılı ticari defterlerinin incelenmesinde, 2017 yılı yevmiye defteri ile 2020 yılı yevmiye defteri dışındaki ticari defterlerin kapanış tasdiklerinin yaptırılmamış olduğu, 2019 yılı ticari defterlerinin İzmir 3. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2019/1046 E. sayılı dosyasında incelemede olması nedeniyle bu defterlerin muhasebe kayıtlarındaki programındaki kayıtlardan incelendiği; davalı şirketin 2010 yılında kurulduğu, 04.10.2016 tarihinde yapılan hisse devri sonrası ortaklık yapısının 7000 hisse ile 700.000,00 TL sermaye payının davacıya; 3500 hisse ile 350.000,00 TL sermaye payının davalı …’a ait olduğu, davacının hisse oranının %66,67, davalı …’ın hisse oranının %33,33 olduğu, 24.10.2017 tarihli hisse devri ile davacı ile davalı …’ın hisse oranlarının %50 olduğu, şirket ortakları … ve …’ın aksi karar alınıncaya kadar şirket müdürü tayin edildiği ve münferit imza ile yetkilendirildiği, dava dilekçesinde bahsi geçen ve davacı tarafça geçersiz olduğu öne sürülen 17.11.2018 tarihli hisse devir protokolünde belirtilen hisse devrinin ticaret sicil kayıtlarında ve şirket defter kayıtlarında kayda alınmadığı ve dolayısıyla hisse devrinin gerçekleştirilmediği, davalı şirketin ticari defterlerinde dava dışı … cari hesabının 120 kodlu alıcılar ana hesabı altında … nolu cari hesapta takip edildiği, 2019 yılında … Ltd Şti’ne 2.126.360,00 TL bedelli satış faturası düzenlendiği, 2019 yılında … dışında başka bir firmaya satış yapılmadığı, cari hesapta …’tan kısmi ödemeler alınarak 31.12.2019 tarihinde … Ltd Şti’nin davalı …’e 1.131.360,00 TL borçlu kaldığı, 2020 yılında 01.01.2020 tarihli 3 nolu yevmiye fişi ile … cari hesabına 17.11.2018 tarihli protokole istinaden açıklamasında 3.057.093,00 TL alacak kaydı girildiği, karşılığında … bankası hesabına borç kaydı girildiği, dosya kapsamında dava dışı … ile davalı … arasında bu işlemlere dayanak olacak bir sözleşme görülemediği, … cari hesabında 01.01.2020 tarihli 3 nolu yevmiye fişi ile yapılan 3.057.093,00 TL kayıt ile dava dışı …Mimarlığın davalı …’ten alacaklı hale geldiği, sonrasında da cari hesaba banka ekstresi açıklaması ile toplam 3.384.685,08 TL alacak kaydı girildiği, 2020 yılında … adına düzenlenen KDV dahil 3.295,00 TL tutarlı 4 adet faturanın cari hesaba kaydedildiği ve …’ın davalı …’ten 2.015.418,08 TL alacaklı kaldığı; … adına düzenlenen faturaların içeriği yönünden yapılan incelemelerde … tarafından düzenlenen KDV hariç 455.000,00 TL tutarlı fatura ile taşınmaz satışı yapıldığı ve … defterinde aktifte binalar hesabına pazarlama satışı binası olarak 455.000,00 TL bedelle kaydedildiği, … tarafından düzenlenen KDV hariç 589.108,91 TL bedelli faturanın … defterinde “… … … 6 adet bağımsız bölüm” açıklaması ile 589.108,91 TL bedelle, … tarafından düzenlenen KDV hariç 450.498,05 TL bedelli faturanın … defterinde binalar hesabına “… … … Mahallesi 6 adet bağımsız bölüm” açıklaması ile 450.495,05 TL bedelle kaydedildiğinin tespit edildiği, …’in imalatını yaptığı taşınmazların bir kısmının faturalarla …mimarlığa satıldığı ve … adına tapu kaydı yapılarak … aktifine alındığı sonucuna varıldığı, … aktifinde ticari mallar hesabına kaydedilen … faturalarının ise içeriği ve kimlere satıldığının tespit edilemediği, davalı şirket defterlerinde davacı …’ın 2018 yılı …’in banka hesaplarına ve kasa hesabına yaptığı ödeme kayıtları toplamının 3.352.176,33 TL olduğu, … banka ve kasa hesabında …’a yapılan ödeme kayıtları toplamının 1.272.717,04 TL olduğu, 31/12/2018 tarihi itibariyle şirketten 2.079.459,29 TL alacaklı kaldığı, 2020 yılında 5 nolu yevmiye fişi ile protokole istinaden açıklaması ile …’a toplamda 4.604.043,00 TL borç kaydı girildiği, 31/12/2020 tarihi itibariyle …’ın …’e 2.524.583,71 TL borçlu kaldığının görüldüğü, ortaklar cari hesabında görülen karşılıklı ödeme kayıtlarının belgeleri görülemediği için kayıtlarının doğrulanamadığı, davalı … ile dava dışı …’a vekaleten … arasında düzenlenen satış vaadi ve arsa payı inşaat sözleşmelerine konu inşaat imalatları yönünden defterlerde yapılan incelemelerde imalatların proje bazında takip edilmediği, satış gelirlerinde de satılan ürünlere ait detay bulunmadığı görülerek sözleşmeler doğrultusunda başlayan inşaatlardan tamamlanan ve tapuları … adına kaydedilen taşınmaz olup olmadığının … yasal defterlerinde tespit edilemediği, 17.11.2018 tarihli hisse devri protokolünde taraflar arasındaki borç alacak işlemlerinin karmaşık halde düzenlendiği, koşulların yerine gelip gelmediği hususunun yasal defterlerden tespitinin mümkün olmadığı yönünde görüş bildirildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece alınan 03.02.2022 tarihli ek raporda, tarafların itiraz ve beyanları ve dosyaya gelen müzekkere cevapları üzerinde yapılan inceleme sonucunda; 17.11.2018 tarihli hisse devri protokolünde taraflar arasındaki borç/alacak işlemlerinin karmaşık halde düzenlendiği, koşulların yerine gelip gelmediğinin yasal defterlerden tespitinin mümkün olmadığı; 09.02.2017 tarihli düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinde, … ili … ilçesi, … Mahallesi, … Mevkii … ada, … parselde 19 adet tek katlı villa ve 8 adet ikiz blok dubleksin (toplam 16 adet dubleks) kat karşılığı yapım işi, aynı yer … ada, … parselde 1 adet işyerinin kat karşılığı yapım işi için sözleşme yapıldığı, proje isminin “…” olarak belirlendiği, inşaatın 15.10.2017 tarihinde başlayacağı ve işin bitirilip oturma raporu alınış tarihinin 15.05.2020 olarak düzenlendiği, sözleşmenin 14. Maddesinde bağımsız bölümlerin paylaşımı kısmında 9 adet tek katlı villanın ve 7 adet dubleksin arsa sahibine, 10 adet tek katlı villanın ve 9 adet dubleksin yükleniciye ait olacağı, 1 nolu işyerinin %45’nin arsa sahibine, %55’nin yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığı, sözleşmenin 15. Maddesinde “Üzerinde karşılıklı mutabakata varılmış mimari projenin ilgili belediye tarafından onaylanması ile yapı ruhsatının alınmasından sonra kat irtifakı kurulacaktır. Tüm bağımsız bölümlerin arsa sahibi adına müstakil kat irtifaklı tapuları alınacaktır. İş bu sözleşme 14. maddesinde belirlenen paylaşım esasına göre müteahhide aidiyeti öngörülen bağımsız bölümlerin tapuda ferağ işleminin kademeli olan gerçekleştirileceğinin kararlaştırıldığı, Bodrum Tapu Müdürlüğü’nün 27.10.2021 tarihli müzekkere cevabı ekinde yer alan tapu bilgilerine göre, … ili … ilçesi, … Mahallesi, … Mevkii … ada, … parselde 19 adet tek katlı villa ve 8 adet ikiz blok dubleksin (toplam 16 adet dubleks) kat karşılığı yapım işine ilişkin olarak; sözleşmeye göre 10 adet tek katlı villanın ve 9 adet dubleksin davalı yüklenici şirkete devredileceğinin kararlaştırıldığı, ancak kararlaştırılan bu taşınmazların tapu kayıtlarının davalı yüklenici şirket adına kaydedilmediği, dava dışı üçüncü şahıslar adına kaydedilmiş olduğu; Bodrum Tapu Müdürlüğü’nün 08.12.2021 tarihli müzekkere müzekkere cevabı ekinde yer alan tapu bilgilerine göre, … Mah … Mevkii …/ Ada … Parsel üzerindeki taşınmazların arsa sahibi … adına kayıtlı olduğu; bu parsel üzerine yapılacak 1 nolu işyerinin %45’nin arsa sahibine, %55’nin davalı yüklenici şirkete ait olacağının kararlaştırıldığı, ancak %55’lik kısmının davalı yüklenici şirket adına kaydedilmediği; 16.06.2017 tarihli düzenleme seklinde satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin taraflarının yüklenici davalı şirket adına … ile arsa sahibi adına … olduğu, … İli, … ilçesi … Mah…. mevki … ada, … parselde zemin kat+4 kat inşaat yapılacağı, zeminde 6 daire, her katta 6’şar daireden toplam 30 adet dairenin kat karşılığı yapım işi için sözleşme yapıldığı, sözleşmenin 10. maddesinde sözleşme tarihinden itibaren 2 ay içinde inşaat ruhsatı alınacağı, inşaat ruhsatı alındığı tarihten itibaren 24 ay içinde inşaatın bitirileceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 14. maddesinde 1. kat 7-8-9-10-11-12 nolu ve 2. kat 13-14-15-16-17-18 nolu meskenlerin arsa sahibine, Zemin kat 1-2-3-4-5 nolu, 3. kat 19-20-21-22-23-24 nolu meskenler ve 4. kat 25-26-27-28-29-30 nolu meskenlerin yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığı, böylece davalı yüklenici şirkete 17 adet bağımsız bölümün isabet ettiği, ancak, Menderes Tapu Müdürlüğü’nün 01.11.2021 tarihli müzekkere cevabı ve ekinde yer alan tapu kayıtlarının incelenmesinde, sözleşmede zemin kat 1-2-3-4-5 nolu (5 adet) meskenlerin davalı yüklenici şirket adına kaydedilmesinin kararlaştırıldığı, ancak bu taşınmazlardan 2 adedinin önce davalı yüklenici şirket adına kaydedildiği, fakat daha sonra dava dışı … Ltd.Şti’ne satışının yapıldığı, diğer 3 adet taşınmazın ise dava dışı … Ltd. Şti. adına kaydedildiği ve devamında dava dışı üçüncü kişiler adına kaydedildikleri; sözleşmede 3. kat 19-20-21-22-23-24 nolu (6 adet) meskenlerin davalı yüklenici şirket adına kaydedilmesinin kararlaştırıldığı ancak bu 6 taşınmazın dava dışı … Ltd. Şti. ya da dava dışı üçüncü kişiler adına kaydedildiği; sözleşmede 4. kat 25-26-27-28-29-30 nolu nolu (6 adet) meskenlerin davalı yüklenici şirket adına kaydedilmesinin kararlaştırıldığı, ancak bu 6 taşınmazın dava dışı … Ltd.Şti ya da dava dışı üçüncü şahıslar adına kaydedilmiş olduğu, davalı yüklenici şirketin ticari defterlerinde imalatların proje bazında takip edilmediği, satış gelirlerinde de satılan ürünlere ait detay bulunmadığı, davalı yüklenici şirketin 2019 yılında satış gelirlerinin KDV dahil 2.126.360,00 TL olduğu, tamamının … Mimarlıktan elde edildiği ve düzenlenen satış faturalarının cari hesaba kaydedildiği, 2019 yılında 995.000,00 TL tahsil edildiği, 2020 yılında ise satış geliri toplamının KDV hariç 5.069.260,16 TL olduğu, 2020 yılında düzenlenen satış faturaları karşılığı bedellerin tamamının şirket aktifine girmediği, davalı şirketin aktifine kaydedilmesi gereken taşınmazların faturalarının tümünün düzenlenmediği, taşınmazların rayiç değerleri ile satılıp satılmadığı, satış bedellerinin tamamının şirket aktifine intikal edip etmediği, şirketin kar/zarar durumunun gerçeği yansıtıp yansıtmadığı konularında şirket kayıtlarının düzenli olmadığı ve denetime müsait olmadığı tespit edilerek, davalı …’ın davalı şirket müdürlüğünden azli koşullarının ve davalı şirkete kayyım atanması konusunda takdirin mahkemeye bırakıldığı beyan edilmiştir.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi asıl ve ek raporunun dosya kapsamına ve hukuka uygun, yeterli, hükme esas almaya elverişli nitelikte olmasına, davalı şirketin ticari defterlerinin kendisi aleyhine delil oluşturmasına, hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda davalı şirketin ticari defterlerinde imalatların proje bazında takip edilmediği, satış gelirlerinde de satılan ürünlere ait detay bulunmadığı, 2020 yılında düzenlenen satış faturaları karşılığı bedellerin tamamının şirket aktifine girmediği, davalı şirketin aktifine kaydedilmesi gereken taşınmazların faturalarının tümünün düzenlenmediği, taşınmazların rayiç değerleri ile satılıp satılmadığı, satış bedellerinin tamamının şirket aktifine intikal edip etmediği, şirketin kar/zarar durumunun gerçeği yansıtıp yansıtmadığı konularında şirket kayıtlarının düzenli olmadığı ve denetime müsait olmadığı yönünde tespitler yapılmış olmasına, TTK’nın 630/2. Maddesinde düzenlenen koşulların olduğunun anlaşılmasına göre, ilk derece mahkemesince davalı …’ın şirket müdürlüğünden azline dair kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davalılar vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar yönünden istinaf karar harcı olan 179,90 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalılar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere 10.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.